VakıfBank, çeşitlendirilmiş fonlama stratejisi kapsamında ülkemize yurt dışından uygun maliyetli kaynak getirmeye devam ediyor. Türk bankacılık sektöründe çok uluslu kalkınma kuruluşlarıyla imzalanan en yüksek tutarlı kredi olma özelliği taşıyan ve 1.5 milyar euro tutarındaki işlemin Dünya Bankası İcra Kurulu'nda onaylanmasının ardından, VakıfBank şimdi de Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB) ile ilk iş birliğini hayata geçiriyor. İmzalanan kredi anlaşması ile 10 yıl vadeli 300 milyon dolar tutarındaki kaynak depremden etkilenen bölgelerde konut ve sosyal altyapının inşası ile KOBİ'lerin ihtiyaçlarına yönlendirilerek bu alanlardaki finansman ihtiyacına uluslararası bir çözüm getiriyor.
COĞRAFI ÇEŞİTLİLİK SAĞLANDI
Söz konusu işlemle ilgili değerlendirmelerde bulunan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, milli ekonominin hedefleri doğrultusunda üstlendikleri sorumluluğu yerine getirmek için adanmış bir şekilde faaliyet gösterdiklerine vurgu yaparak "Uluslararası fonların ülkemize kazandırılması için bütün enstrümanları etkin şekilde kullanıyoruz. VakıfBank ile Asya Altyapı Yatırım Bankası arasında gerçekleştirilen bu ilk fonlama işlemi, çok uluslu kalkınma kuruluşlarıyla iş birliklerimizi coğrafi olarak çeşitlendirdiğimiz ve derinleştirdiğimiz önemli bir adım niteliği taşıyor" dedi. Genel Müdür Abdi Serdar Üstünsalih, bu işlemin Türkiye ekonomisine duyulan güvenin yanı sıra VakıfBank'ın çok uluslu kalkınma kuruluşları nezdindeki güçlü konumunun açık bir göstergesi olduğunu belirtti.
KONUT VE SOSYAL ALTYAPI
BU yeni iş birliğiyle birlikte, çok uluslu kalkınma kuruluşlarından toplamda 3 milyar dolara yakın yeni kaynak temin ettiklerini belirten Üstünsalih, şöylea devam etti: "Sağladığımız söz konusu fonlama ile bir yandan depremden etkilenen bölgelerd e konut ve sosyal altyapının yeniden inşasına katkı sağlayacak projeleri, diğer yandan da KOBİ'lerin yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve döngüsel ekonomi gibi iklim dostu yatırımlarını desteklemeyi hedefliyoruz. Yurt dışından sağladığımız uygun maliyetli ve uzun vadeli kaynakları reel sektöre yönlendirirken, ilave döviz geliri üretme potansiyeli sunan verimlilik odaklı yatırım kredilerine öncelik vererek Türkiye ekonomisine katma değer sağlamaya devam edeceğiz" diye konuştu.