"Yatırımı, üretimi ve ihracatı bunun için teşvik ediyoruz. İstihdamı bunun için gözümüz gibi koruyoruz. Büyümeyi bunun için önemsiyoruz. Felaket tellallarının gürültülerini bunun için dikkate almıyoruz. Mandacı iktisatçıların reçetelerine bunun için itibar etmiyoruz. Tüm bunlarla beraber kurdaki yükselişi bahane ederek, hiçbir mantıklı izahı olmayan fahiş fiyat artışları yapan fırsatçılara da göz açtırmayacağız, hepsinin de tepesine tepesine bineceğiz.
Altını bir kez daha çizerek ifade etmek istiyorum. Bu politikayla biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuz sonunda ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz. Üstelik bu politikayı öyle bir anda da hayata geçirmiş değiliz. Bugüne kadar attığımız her adımın, inşa ettiğimiz her eser ve hizmetin, kurduğumuz her altyapının gerisindeki gayelerden biri de işte bugünlere hazırlık yapmaktır. Bu anlayışla organize sanayi bölgelerini yaygınlaştırarak ve güçlendirerek, Çin ile Avrupa arasındaki en büyük ve en kabiliyetli imalat sanayisini kurduk. Üniversiteleri, araştırma, geliştirme kuruluşlarını ülke geneline yayarak orta ve yüksek teknolojiye dayalı atılımlarımız için insan kaynağı çeşitliliğine gittik."
İnşa ettikleri yollar, köprüler, tüneller, havalimanları, demiryolları, limanlar ile Pekin'den Londra'ya kadar uzanan bölgenin en güçlü lojistik altyapısının Türkiye'ye ait olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İhracatımızı, Afrika'dan Güney Amerika'ya kadar dünyanın dört bir yanına yayarak şehirlerimizin tamamının ve on binlerce yeni şirketimizin bu alana girmesini sağladık. Swap işlemlerini yakından izlemek suretiyle küresel para cambazlarıyla iş birliği yaparak kendi ülkelerini soymayı alışkanlık haline getirenlerin önünü kestik. İşsizlik sigortası ve bireysel emeklilik sistemi gibi uygulamalarla uzun vadeli kaynaklar ürettik. Bireysel yatırımcıların ve geliri döviz olmayanların dolarla borçlanmasına imkan tanımayarak, kur üzerinden kumar oynanmasını engelledik. Terör örgütleriyle mücadeledeki ve afetlere müdahaledeki hızımız ve etkinliğimizle ülkemizin çözüm üretme yeteneğine güveni biz artırdık." diye konuştu.
"DÖVİZ BORCU OLAN ŞİRKET YOK"
Türkiye'de geçmişten farklı olarak bireylerin döviz borcunun değil, bankalarda ve yastık altında ciddi bir döviz varlığının bulunduğunu belirten Erdoğan, ihracat ve ithalat işi olanlar dışında kayda değer düzeyde döviz borcu olan şirketin de olmadığını ifade etti.
Bankaların açık pozisyonlarının bulunmadığını, bütçe performansının yüksek seviyede olduğunu dile getiren Erdoğan, büyük altyapı projeleri önemli ölçüde bittiği için yatırımlarda kullanmak üzere acil finansman ihtiyacının da kalmadığını söyledi.
Dünyanın Türkiye'den örnek aldığı yap-işlet-devret modeli sayesinde devam eden büyük projelerin de kamu finansmanına yük getirmediğini belirten Erdoğan, sektörün gayretli çalışması sayesinde turizm gelirlerinin hızla arttığını kaydetti.
Savunma sanayinin ülkenin en önemli gelir kalemlerinden biri haline dönüştüğünü vurgulayan Erdoğan, Suriye, Libya, Kafkasya gibi istikrarsızlık bölgelerindeki başarılı kriz yönetiminin siyasi ve insani hareket alanını genişlettiğini söyledi.
Karadeniz'de bulunan doğal gazın en önemli döviz gideri olan enerji sorununun çözümü konusundaki umutları güçlendirdiğini dile getiren Erdoğan, "Bu yılın 3. çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre 2 milyon 288 bin kişi artan istihdam ile son aylarda fazla vermeye başlayan cari denge, attığımız adımların amacımıza uygun sonuçlar doğurduğuna işaret ediyor. Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bu tespitimiz ülkemizin bugüne kadar yaşadıklarından çıkardığımız derslere dayanmaktadır." diye konuştu.
"BU MÜCADELEYİ VERMEMİZ GEREKİYOR"
Ekonomi politikalarının bir aracı olan faizin seviyesini belirleyecek olanın ülkenin ihtiyaçları olduğuna dikkati çeken Erdoğan, enflasyonun sadece parasal daralma ile düşürülebileceği teorisinin kapalı ekonomiler dışında hiçbir karşılığının bulunmadığını kaydetti.
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizi mandacı iktisatçıların arzuladığı şekilde küçültecek, zayıflatacak, insanlarımızı işsizliğe, açlığa, yoksulluğa mahkum edecek politikaları reddediyoruz. Üstelik bu reddimizi yeni de değil, uzunca bir süredir ortaya koyuyoruz. Bunun yerine sorunlarımızı kendi çözümlerimizle aşacak adımları atıyoruz. Yeni küresel sistem arayışları ve ülkemizin sahip olduğu güçlü altyapı böyle bir mücadele için bize geçmişte hiç olmadığı kadar uygun bir zemin sunmaktadır. Uyguladığımız bu politikayla küresel finans çevrelerinin ülkemizi bunca zamandır ekonomik boyundurukları altında tutanların ve onların içerideki tetikçilerinin şimşeklerini üzerimize çektiğimizin de elbette farkındayız.
Ama ülkemizin ve milletimizin ekonomik kurtuluşu için böyle davranmamız, bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Biz de işte bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. İnşallah önümüzdeki aylardan itibaren bu politikanın insanlarımızın günlük hayatlarındaki olumlu yansımalarını görmeye başlayacağız."
"TAMAMLAMA PROGRAMLARIYLA ACİL İNSAN KAYNAĞI İHTİYACIMIZI KARŞILAYACAĞIZ"
Salgının yeni dalgalar ve yeni bilinmezliklerle dünyadaki etkisini sürdürdüğüne işaret eden Erdoğan, Türkiye'nin sağlık hizmetlerinden aşağıya kadar her konuda salgınla mücadelede oldukça iyi bir yerde olduğunu söyledi.
Okullarda eğitim ve öğretimin sürdüğünü, iş yerlerinin çalıştığını, vatandaşların günlük hayatlarına herhangi bir sınırlamaya tabi tutmadan devam ettiğini dile getiren Erdoğan, sahip olunan bu imkanlara devam edebilmek için tedbirin elden bırakılmaması gerektiğini vurguladı.
Avrupa'da kısmi kapatmaların gündeme geldiği bir dönemde sadece biraz daha dikkatli ve özenli davranmaya ihtiyaç bulunduğunu belirten Erdoğan, aşı olmayanların veya aşısı eksik olanların sağlık kuruluşlarına başvurmalarını tavsiye etti.
Erdoğan, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada salgınla mücadelede dünyanın önünde giderek Türkiye'yi bu musibetin sıkıntılı sonuçlarından koruyacaklarını ifade etti.
Okullarda eğitim ve öğretime bir haftalık ara tatilin ardından bugün tekrar başladığını, ara tatil döneminde 1170 okulu öğrencilere hizmet verecek yeni kütüphanelerine kavuşturduklarını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu yılın sonuna kadar ülkemizde kütüphanesi olmayan okul bırakmamayı hedefliyoruz. Aynı şekilde işgücü piyasamızın ihtiyaç duyduğu insan kaynağımızı hızla yetiştirmek için de mesleki eğitim merkezlerini daha aktif kullanacak tedbirleri alıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımız ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız yıl sonuna kadar mesleki eğitim merkezi olmayan organize sanayi bölgesi bırakmamaya yönelik yoğun bir çalışma içindeler. Bu merkezlerde 6-8 ay gibi kısa süreli tamamlama programlarıyla acil insan kaynağı ihtiyacımızı karşılamayı planlıyoruz. Attığımız bu adımların özellikle genç işsizliğin süratle azaltılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz."
"SOSYAL YARDIMLARIMIZIN YELPAZESİNİ GENİŞLETİYORUZ"
Bu yıl yağışın bol ve bereketli olduğu bir mevsim geçirerek gelecek yıl çiftçinin üretim ve gelir seviyesini daha da yukarıya çıkarmayı ümit ettiklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin tarımda dünyanın 206 ülke ve bölgesine 2 binin üzerinde ürün gönderen, yılın ilk 9 ayında 17 buçuk milyar dolar gelir elde eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin tarımsal hasılada dünyada 10. sıradaki yerini daha da ileriye taşımak için çalıştıklarını anlatan Erdoğan, "Kamu işçileri ve memurlarının ücretlerindeki artışlarla başlattığımız çalışanlarımızı fiyat artışlarına karşı koruma politikamızı asgari ücretle de sürdüreceğiz. Kapsamını ve miktarını oldukça yükselttiğimiz sosyal yardımlarımızın yelpazesini hiçbir ihtiyaç sahibi vatandaşımızı dışarda bırakmayacak şekilde genişletiyoruz." diye konuştu.
Sporcuların uluslararası müsabakalarda gösterdikleri başarıların milletçe herkesi gururlandırdığını ifade eden Erdoğan, bu başarıların kalıcı olması için altyapıdan eğitim ve teşvik programlarına kadar her alanda çok önemli faaliyetler yürüttüklerini söyledi.
Ulaştırma başta olmak üzere inşası süren büyük altyapı projelerini bir an önce milletin hizmetine sunmak için çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, "Geçtiğimiz günlerde yerinde gördüğümüz 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara Otoyolunu belirlenen tarihten bile önce hizmete açmayı ümit ediyoruz." dedi.
Son dönemde Türkiye'ye kazandırılan kültür, sanat yatırımlarının nesiller boyunca gençler başta olmak üzere tüm vatandaşlara hizmet verecek abide eserler olduğunu ifade eden Erdoğan, kapasitelerini büyüten, yeni inşa edilen fabrikalarla organize sanayi bölgelerinin her birinin harıl harıl çalışan üretim merkezlerine dönüştüğünü belirtti.
Erdoğan, üretimdeki her bir istihdamın lojistik ve diğer hizmet sektörlerinde 4'e 5'e kadar çıkan ilave istihdama yol açtığı gerçeği ışığında ülkeyi büyütmek, güçlendirmek, kalkındırmak için gece gündüz mücadeleye devam ettiklerini kaydetti.