Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Erkekler eşlerini niye döver?

Uzun uzun yazı okumayı sevmeyen, zihnini yormak istemeyen okur için özet: T.C. vatandaşı ortalama Türk erkeği futbola neden düşkünse, eşini de o yüzden dövmeyi tercih etmektedir

Efendim, futbolcu Önder Turacı, bir zamanın Brüksel güzeli seçilen eşini, İsmail YK dinlediği için dövmüş. Malumunuz, son dönemde erkeklere bir haller oldu; abuk subuk sebeplerle eşlerini, sevgililerini, akrabalarını doğrayan, döven bir sürü adam peydahlandı. Ailenizin tosunu olarak, kadınlara şiddet uygulayan adamlardan hiç haz etmediğimi, bu işe ağır bir yaptırım getirilmesinin artık farz olduğunu belirtmek isterim. Lakin itiraf edeyim, futbolcu Önder Turacı'nın eşine şiddet uygulama mazereti, bugüne kadar duyduğum en mantıklı mazeret. Yine de hanımın ağzını yüzünü patlatmak yerine, medeni bir insan gibi hakime gidip, "Eşim İsmail YK dinliyor, boşanmak istiyorum efendim," desen olmuyor mu be canım kardeşim? Emin ol, hakim de seni anlayacak ve ızdırabına son noktayı derhal koyacaktır.
Öte yandan, bu futbolcuları ve futbol işlerini bir türlü anlayamıyorum kıymetli okur. Son dönemde yaşanan şike operasyonu da zaten kıt olan aklımı iyice karıştırdı. Lakin Cübbeli Ahmet Hoca namıyla tanıdığımız muhterem, bu konuyu da açıklığa kavuşturarak zihnime bir ışık huzmesi zerk etti. Şöyle diyor muhterem: "Bu topta hayır yok. Bu maçlar boşunadır. Şimdi bir de baktılar ki, gol atan da boşuna atmış, yiyen de boşuna yemiş. Biz demiyor muyduk ki bu fuzuli işleri bırakın. Almışlar paraları yatmışlar aşağı.
Millet de gol yeyince üzülüyor, kalp krizi geçiriyor. Ne kalp krizi geçiriyorsun? Adam kasıtlı yedi zaten!.."
Evet efendim, Cübbeli Ahmet Hoca herkesin aksine bana sima olarak pek sempatik gelmese de -ki kimileri sakal bıraksam ona benzeyeceğimi söylüyor- futbol hakkında ettiği laflara katılıyorum; bu futbol işleri hakikaten fuzuli işler. İnsanlığın ne acayip bir noktaya geldiğini gösteriyor bir yandan da. Sahada bir topun arkasında koşturan 22 kişi ve havada uçuşan milyon dolarlar var. Her gece televizyona çıkıp bağıra çağıra ve anlamsız bir biçimde konuşan 'yorumcu'lar var, saha kenarında tuhaf hareketler yapan Fatih Terim ve Yılmaz Vural var... Bunların tamamı ne işe yarıyor, işte bunu anlamıyorum. Ama hepsi çok para kazanıyor, orasını biliyorum.

BASİT OLDUĞU İÇİN HERKES FUTBOL UZMANI
Halkımız ise, futbol endüstrisine bu kadar para kazandırdığına göre, bu işten müthiş bir manevi tatmin sağlıyor. Bu konuda bir süredir düşünüyorum, sonuçta işin sırrını çözdüm: Basitlik. Futbol o kadar basit bir şey ki, herkes bu işin uzmanı olabiliyor ve genelde pek bir şeyde uzman olamayan memleket erkekleri, futbol konusundaki uzmanlıklarıyla gurur duyuyor. T.C. vatandaşı ortalama bir erkeğin üzerinde uzun uzun konuşabileceği iki konudan biridir futbol. Diğeri ise at yarışıdır. O da çok basit. Neticede atlar start yerinden çıkıyor ve koşuyor, en fazla bir-iki dakika içinde olay bitiyor. Gidin hipodromlara, ganyan bayilerine, bu işin 'uzman'ı binlerce kişiyle tanışabilirsiniz. Futbol ve at yarışı konularında, yani bu iki çok basit konuda saatlerce konuşabiliyor olmak yurdum erkeğinin kendini meziyetli hissetmesine yol açtığı için, her iki sektörde de milyon dolarlar havada uçuşuyor. Kuantum fiziğine meraklı kaç erkek gördünüz mesela? O konuda konuşmak, fikir ileri sürmek ciddi bir okuma gerektirdiği için, hiçbir kıraathanede fizik muhabbetine rastlayamazsınız. Fatih Terim'in yüksek matematik problemleriyle uğraştığını, Gökmen Özdenak'ın astronomiyle ilgilendiğini düşünebiliyor musunuz? Olmaz! O sebeple, mesela bir taksiye bindiğiniz anda şoför arkadaşla iletişim kurmak istiyorsanız eğer, ya at yarışından ya da futboldan söz etmek zorundasınız.
Ufku bu kadarla sınırlı bir erkek toplumunun eşini dövmesinden, sevgilisini doğramasından, namusunu namluyla temizlemesinden daha doğal ne olabilir ki? Basit! Zihinsel çabaya hiç gerek yok!
Karşındakini ikna etmek, onu da anlamaya çalışmak falan... Bunlar teferruatlı, zihinsel faaliyet gerektiren işler. Vur kafasına gitsin!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA