Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ONUR YILDIRIM

Aykut Kocaman'ın metafiziği

Her maç canlı bir gösteridir. Dolayısıyla hiçbir maç bir diğerinin tekrarı olamaz. Ne var ki, dün gece Türk Telekom Arena'da izlediğimiz maç, yıllar önce oynanan başka bir maçın bire bir tekrarından başka bir şey değildi.
Hem de Trabzon ve Fenerbahçe'nin arasında kan davası gibi sürecek bir çekişmeye sebep olacak o müthiş maçın!..
5 Mayıs 1996... Avni Aker Stadı…
Tribünler tıklım tıklım... Tribünler coşkulu…
Trabzon arka arkaya 12 maç kazanmış, uzun haftalar ligi lider götürmüş, yıllardır beklediği şampiyonluğa kavuşmak üzere…
Trabzon kazanırsa 4 puan önde girecek son iki haftaya... Bir anlamda şampiyonluğu garantileyecek!
Trabzon mutlak favori gösterilerek çıktığı maçta atak üstüne atak yapıyor… Hami'nin füzeleri karşısında Rüştü tıpkı dün geceki Volkan gibi kalesinde yıldızlaşıyordu. …
Tek kale oynanan maçta Trabzon gol üstüne gol kaçırırken Fenerbahçe 90 dakika boyunca toplam 3 gol pozisyonuna ancak girebiliyordu. Dün gece Selçuk İnan'ın serbest vuruştan attığı golün birebir kopyasını 5 Mayıs1996'da Oğuz Çetin Trabzon'a ilk gol olarak atıyor, ikinci gol ise bu gece Fenerbahçe'nin başında sahaya çıkan Aykut'tan geliyor ve Fenerbahçe şampiyonluğa uzanıyordu.
Trabzon maçı sonrası yaptığı açıklamalar ve o maçla alakalı başka başka olaylar yüzünden Fenerbahçe'den gönderilen Aykut Kocaman'ın aynı maçı bir de teknik direktör olarak Galatasaray'a karşı yaşamak zorunda kalması futbol kurallarıyla pek de açıklanabilir bir durum değil. Daha çok fizik ötesi bir döngü gibi…
Sanki 1996'da başlayan döngünün devamı gibi… Uzun lafın kısası: Kader…
***
Maç sonrası açıklamalarında "Tek eksiğimiz topu kaleye atamamaktı. Futbol şansı diye bir şey yok!" diyen Fatih Terim ise metafizik dersini öğrenmeden bu tip sınavları veremeyecek gibi. Gerçi Galatasaraylıların sorunu metafizik kadar futbolun kurallarıyla da… Gol atmaktansa isabetsiz şut çekerek kazanmanın mümkün olduğu bir futbol hayalini kuruyorlar.
Ne var ki, futbol kuralları yıllar içinde değişse de, ana kural olan gol hiç değişmedi.
Tamam, futbol 19'uncu yüzyılda şu anki haline hiç benzemiyordu. Kurallar o kadar oturmamaştı ki "İsteyerek baldıra tekme atmak faul olsun mu, olmasın mı?" diye tartrışılıyordu! Ancak kaleye en fazla isabetsiz şut atanın galip gelmesi teklif bile edilemezdi.
Futbol kuralları o günden bugüne çok değişti çok değişecek ama çok şut çeken değil çok gol atan kazanmaya hep devam edecek.

MAÇTAN ARTA KALAN 3 DETAY
1- İlk golden sonra tüm takım ve yedek kulübesi coşkuyla sevinirken birbirinden metrelerce uzakta iki Fenerbahçeli'nin yüzü buz gibiydi.
Alex de Souza ve Aykut Kocaman… Alex kendisine sevinçle koşan takım arkadaşlarına sert tepkilerle "Bitmedi!" dedi. Aykut Kocaman ise gol sevinciyle ona koşan İsmail Kartal'a "Sakin! Sakin!" diyerek havaya girmeme konusunda uyardı. Zaten Alex o kadar motive ve hırslı başlamıştı ki, faul de yaptı sarı kart da gördü…
2- Tribündeki kızları oyunun durduğu anda göstermek "taciz" sayılmıyor mu? Edebiyle maç seyreden birilerinin kızını, karısını, annesini neden süs diye yakın plan göseriyor Lig TV? Yedek kulubesini gösterse daha iyi değil mi?
3- Volkan'ın çıkardığı "gol"leri kurtacak başka kaleci biliyor musunuz?
5 Mayıs 96'daki Rüştü? 16 Mayıs 2010 Saraçoğlu'ndaki Onur Kıvrak? Hepsi mi, hiçbiri mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA