Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Halkın gündemi çok farklı..

"Son yılların en büyük dalgası" diyor, bütün televizyonlar ve gazeteler.. Sür manşetler, süper manşetler.. Sabahtan akşama canlı yayınlar.. Baştan aşağı ana haberler..
Sanırsınız yer yerinden oynuyor..
Hayır.. Halkın umurunda değil.. Bütün öğleden sonra Ortaköy'de oturdum.. İnsanlar geldiler, geçtiler.. Oturdular, konuştular.. Öpüştük, resimler çektirdik.. O sırada televizyon açık.. Kocaman kocaman "Son Dakika", kocaman kocaman "Balyoz" yazıları..
Bir kişi de ekrana baksın ve bana "Neler oluyor Hıncal Bey?.. Ne düşünüyorsunuz" desin.. Bunlar sokaktaki insanlar.. Kılık kıyafetlerinden görüyorum.. "Halk" dediklerimiz.. Orta alt sınıf genelde..
Akşam evdeyim.. Maç günü.. Konuklarım bu defa toplumun daha yukarı kesimlerinden.. Hemen hepsi üniversite mezunu.. Hemen hepsi önemli işlerin sahibi.. Yani ekonominin tam içinde..
Evde televizyon kapalı.. Bir tanesi de "Hıncal Ağbi kıyamet kopuyor dışarda.. Aç şu televizyonu, bakalım neler olmuş" demiyor.. Bir kişi o son yılların en büyük dalgasını merak etmiyor.. Konuşmuyor..
Neden, peki?..
Açık!..
Bu ülkede darbe olacağına, olabileceğine inanıyor musunuz?. Diyelim oldu. Darbecilerin içeriden, ya da dışarıdan destek görmeleri mümkün mü?. Bu destekler olmazsa, darbecilerin bir gün başta kalması mümkün mü?. Türk ekonomisi çöker, Türkiye çöker.. En evvel de darbe çöker.
Yani.. Günümüz koşullarında, Türkiye'yi geri kalmış bir Afrika ülkesi sanıp darbeye kalkışanın geri zekâlı da değil, çılgın olması gerek. Diyelim bu çılgın, ya da çılgınlar var. Peşlerinden kaç kişi gider?.
Özet.. Bu ülkede bundan sonra darbe marbe olmaz..
Onun için Balyoz Dalgası koparılan onca gürültüye rağmen halkın gündemine Fener- Bursa maçı kadar giremedi. Dalganın bir zararı oldu. Başbakan'ın, sanatçılarla yaptığı o harika "Açılım Kahvaltısı" gümbürtüye geldi. Uzun uzun ve tatlı tatlı onu konuşacak, bu ülkede demokratik açılımın başarıya ulaşması, bu ülkede "Öteki" kavramının yok edilmesinde sanatçıya düşen rolü tartışacak, parti gurup toplantısında yüzü öfkeden kararmış Recep Tayyip Erdoğan ile, sanatçılar arasında gülen, şakalaşan ve ülkenin gerçekten en önemli sorunlarını bu tatlı havada tartışan Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılaştıracaktık. Gündem o şirin, o çok anlamlı, çok örnek toplantı olacaktı. Balyoz onun tepesine indi. O enfes gündem sayfası, açılmadan kapandı.
Bu ülkede bir gurup var.. Darbe dehşeti, darbe paniği yaratmaya bayılıyor.. Tabii bir takım hesapları var..
Cumhuriyetin temel kurumlarını yıpratmak bunların başında..
Geçen gün Salih Memecan'ın bir karikatürü vardı.. "Darbecilerde çare tükenmez" diye.. Ordu'nun üzerini çizmiş.. Altına "Yargı" yazmış..
Bazılarına göre de "Darbeci" tükenmiyor.. Asker darbeci, yargıç darbeci, gazeteci darbeci, doktor darbeci, odacı darbeci, çaycı darbeci..
Manzaraya bakar mısınız?.
Darbeci diye yıpratılan Ordu, gene Darbeci diye yıpratılan bir başka kurumun, Yargı'nın ellerine bırakılıyor. Hangi yargının?. İktidarın güvenmediği yargının. AKP'nin bir nolu Anayasa Hukukçusu "Kapatma davası açılırsa, seçime gideriz" diyor. Yani AKP, inanmadığı yargıya karşı sandık kozunu kullanacak.. Peki ayni yargının elindeki "Ötekiler" ne yapsın?. Sayın Burhan Kuzu onu da söyler mi?..
Başından beri hep ayni şeyi yazdım.. Ben yargıma güveniyorum. Ben yargımı sayıyorum. Kararı sabırla, saygıyla ve sonuca güven duyarak bekliyorum.. O gün gelene dek, bu konuda kalem oynatmama kararım sürüyor..
Benim güzel Türkiyemde yaşam, güzel güzel sürüyor.. Bazıları kötü günler geçiriyor.. Kuruların yanında yaşların da yanması, evrensel ve tarihsel bir gerçek.. Onlara da sabırlar diliyorum..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA