Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Aspendos bu konserle açılmalıydı!..

Yılın en güzel, en coşkulu, en anlamlı ve en iddialı konserini izledik, Açık Hava'da.. Bitsin istemedik..
Kimse istemedi..
2.5 saat sonra Açık Hava'yı terk ederken, "Keşke Aspendos bu konserle açılsaydı" diyordum içimden..
Keşke Aspendos'u dolduran binlerce insan, o ruhsuz Carmen ile uykuyla karışık ızdırap çekeceğine, bu konserle coşsaydı!..
Ferhat Göçer, 10 Tenor Konseri'nden söz ediyorum.
Aspendos'a fevkalade yakışırdı, bir defa..
Devlet Opera ve Balesi Koro Şefi Gökçen Koray'ın yönettiği o harika koronun söylediği Verdi/ Nabucco'nun o dünyaca ünlü Va Pensiero'su ve Bizet'nin İnci Avcıları korosu ile başlayan, bir soprano, bir tenor, Verdi/ La Traviata, Brindizi ve 3 baritonlu Bizet/ Carmen, Toreador ile devam eden ve 10 Tenorun seslendirdiği Puccini/ Turandot, Nessun Dorma ve Verdi/Rigoletto, La Donna e Mobile ile sona eren bir konser Aspendos'a yakışmaz da ne yakışır?.
Mario Farangulis, Aspendos Festivali'ne gelir de, kendi çocuğumuz, kendi gururumuz Ferhat Göçer niye düşünülmez?.
O gece Açık Hava nasıl yıkıldıysa, Aspendos da öyle yıkılır, dillere destan, yıllarca konuşulan bir açılış olurdu.. Hele bir de yer yer baleyle süslendiğini düşünün..
Sadece opera şarkıları söylemedi Ferhat..
Gene tam da Aspendosluk, tam da turistik, harika bir program yaptı..
On Tenor (Biri kendisi) ve koro, Rus Halk Şarkılarının en güzellerini, Moskova Geceleri'ni, Katyuşa'yı ve O Çiçorniya'yı söylediler..
O Sole Mio diye, napolitenler söylediler.. To Life diye müzikaller söylediler..
Bu arada Ferhat, herkesin artık ezber bildiği kendi şarkılarını söyledi.. "Gidemem, Yol Bitti Çoktan, Vur Kadehi, Kalp Kalbe Karşı.."
Sonra bir Aldırma Gönül'e girdi ki, bu defa binlerce kişilik koroyla, görmeliydiniz.
İzmir Yanıyor, Ah Yıllar, Üzüm, Biri Bana Gelsin, Vefası Eksik Yarim, gene koro halinde söylenen şarkılardı.. Bana hep Kazım Baba'yı hatırlatan ve hep ağlatan Cennet'le yapılan "Bis" muhteşemdi..
Konser anlamlıydı..
Pek çok sebeble..
Bir defa, bu milleti yıllardır "Çastra çastra" bir tek tip ve tek düze müziğe mahkum ederken, suçu halka yükleyen ucuzcu ve kolaycıların nasıl yanıldığını kanıtladı.
Açık Hava tıklım tıklım doluydu ve programa bakın..
Nabucco ile açılan ve Rigoletto ile kapanan bir program ve "Ayakta" seyirci.. Bu ne demek?.. Ne demek ha?.. Hangi güzelliği verdiniz, vermeye cesaret ettiniz de, bu millet dinlemedi?.
İkincisi.. Ferhat, bu hayli yüksek maliyetli ve hayli cesaretli konsere, konservatuardan beri yol arkadaşlarıyla yola çıkmıştı. Koro, tenorlar, baritonlar ve sopranolar onlardı.
Ama vefa bu kadar değildi. O dönemden hocaları Melek Çeliktaş ve Ferdide Özbaykal, konserin onur konukları olarak seyirciye sunuldular.
Üçüncüsü.. Öyküsünü Akşam'da Funda Özkan'dan okudum.. Bu konserden söz etmeyip, sayfalarını bol keseden, donla sahneye çıkanlara ayıran gazetelere inat, bu konserin önemli bir ayrıntısını araştırmış ve uzun uzun yazmış Funda köşesinde..
Ferhat'ın sahneye çağırdığı genç kemancı Ezgi Yürümez. Erzincan'da bir öğretmen baba ve hemşire annenin kızı olarak doğmuş. 13 yaşında Cihat Aşkın'la çalışmaya başlamış. Şimdi İTÜ Konservatuarı öğrencisi..
Çağdaş Eğitim Vakfı'nın "Harika Yetenekler" projesiyle buralara gelebilmiş bir Türkan Saylan kızı..
Bu harika yeteneklerden 20'sinin sponsoru Ergo Sigorta.. Ezgi'yi ve bu yüksek maliyetli konseri destekleyenler de onlar.
Ezgi, harika bir kemancı ve dünya şekeri bir genç kız.. Önü açık, yıldızı parlak..
Güzelliklere bakar mısınız?.
Ferhat'ı yürekten kutluyorum..
Bu konser tekrar edilmeli.. Hatta, başta Kültür Bakanlığı, yeni sponsorlar bulup turneye çıkmalı..
Ankara, İzmir de yetmez, Antalya'da, Erzurum'da, Trabzon'da, Diyarbakır'da sahnelenmeli..
Ve de Ferhat, bu müthiş programa, gene çok güzel söylediği, Türk Halk Müziği'nden ve Alaturka'dan birer şarkı da eklemeli.. Bu ülkede söylenen ve dinlenen her tür müziğin mozayığını sunmalı..
Bunların tümünü söyleyen, hem de çok iyi söyleyen bir solist için, öylesi program, daha da anlamlı, bir daha güzel olur!..
Yaşamdan Dakikalar'da gördük.. Ortalığı kasıp kavuran bir Sarı Gelin ve Ferhat'ın en güzel söylediği alaturka Tanburi Mustafa Çavuş'un Dök Zülfünü Meydana Gel, nasıl yakışır, o solist, o koro ve o tenorlara.. "Teşekkürler, Ferhat" demeden önce, bu müthiş seslere eşlik eden orkestranın başarısını da kutlamam gerek!. Hepsi hepsi yedi kişilerdi, Özgür Sevinç'in şefliğinde.. Kanunda Bahadır Şener her zamanki gibi mükemmeldi, ama bu defa özellikle, konser boyu kavaldan, neye, duduke, her şeyi hem de nasıl üfleyen Gürkan Çakmak'a bayıldım.. Bahadır ve Gürkan birer solo da yapsaydılar keşke..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA