Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bu filmi mutlak görün..

Ne yapın yapın, ailenizi toplayın, çoluk çocuk bu filmi izleyin.. Hugo'yu..
Bir defa gerçek bir aile filmi.. Dededen toruna, her cinsten, her yaştan insanın hoşlanacağı, sürükleyici bir yapıt.. Üç boyutlu çekildiği için, ayrıca eğlenceli.. Ve de.. Özellikle çocuklar ve gençler için harika mesajlar taşıyor..
Sinema açısından bakarsanız.. Çok iyi yönetilmiş ve çok iyi oynanmış bir film.. Hele çocuk oyuncular süper..
Daha ne olsun?..
Filme adını veren Hugo (Asa Butterfield), Birinci Dünya Savaşı sonrası Paris garlarından birinde yaşayan bir çocuk. O zaman gar saatleri elektrikli değil. Kurularak çalışıyor. Bu yüzden her garın bir saatçisi var. Orada çatı arasında ayrılmış bir yerde yaşıyor, saatleri kuruyor. Arızalananları düzeltiyor..
Hugo'nun babası (Jude Law) Montparnasse garının saatçisi.. Baba oğul orada yaşıyorlar. Baba bir yangından ölüyor. Yerine alkolik amca geliyor ama işi yapan, babasından her şeyi öğrenen küçük Hugo.. Alkolik amca ölünce, kendisini yetimhaneye vermesinler diye, durumu kimseye hissettirmiyor. Saatler kurulmaya ve tamire devam ediliyor.
Hugo'nun amacı, babasından kalan "Yazı yazan robot"un tamirini bitirmek. Çalışacak robotun yazacağı şeylerin babasından kalan mesaj olduğuna inanıyor çünkü..
Bu çabası onu, savaş öncesinin büyük filmcisi, ama savaşta her şeyini kaybeden Georges Melies (Ben Kingsley) ile karşılaştırıyor..
Sonrası harika bir film..
..Ve harika mesajını işliyor..
"Her yaşamın bir sebebi vardır.."
Sizinkini düşündünüz mü?.
Bu harika Martin Scorsese filmi, sizi düşündürecek!.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA