Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Bu mudur yani yeni CHP?

İki gündür telefonlarım susmuyor. Arayan CHP'li dostlar, "Güvendiğimiz dağlara kar yağdı. Kemal Bey, tıpkı Baykal ve Sav gibi yıllardır bu partiyi omuzlarında taşıyan partilileri resmen yok saydı ve o da dışarından son anda partiye katılanlarla yol yürümeyi tercih etti!" şeklinde dert yanarak, adeta isyan ediyorlar.
"Sağolsun. Sadece politbüroyu değil, beraberinde örgütü de tasfiye etti!" diyorlar...
Siyasette bir noktaya gelmek için yıllardır partinin hamallığını yapan CHP'li dostlarımın bu isyankar ve çaresiz hallerine elbette çok üzülüyorum ama neye yalan söyleyeyim bir yandan da seviniyorum.
Çünkü partiyi her geçen gün sol'dan sağa çeken statükocu zihniyeti tard edip, CHP'nin politikalarını sol'a, daha sol'a getireceğine inandığım Kılıçdaroğlu'nun ve Gürsel Tekin'in zihniyetlerinin eskisinden pek de farklı olmadığını görüp de eleştirmeye başladığım an itibarı ile şahsıma ağıza alınmayacak küfürler yağdıranlara ve sırf CHP gerçekten iktidara oynasın, evrensel sosyal demokrat ilkelerin Türkiye'deki hakiki temsilcisi olsun diye çabalamalarıma karşılık onca hakareti eden güruha şöyle bir iki okkalı laf etmek için fırsat geçti elime.
Şimdi sormak istiyorum izninizle kendilerine; Bu muydu yani sizin arzuladığınız CHP?
Fikri Sağlar'ı, Gürbüz Çapan'ı, Celal Doğan'ı partinin kapısından içeri sokmayıp Demirel'in ricası ile Ergenekon sanığı Haberal'ı, düne kadar Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dibinden ayrılmayan Rifat Hisarcıklıoğlu'nun telkinleri ile Sinan Aygün'ü, Cumhuriyet eşrafı istedi diye Balbay'ı, Zafer Mutlu söyledi diye Ayaydın'ı, "Mecburen biletini kestik. Hiç değilse vekil olsun da günahımızı affettirelim" deyip de Aydın Doğan Bey'in önerdiği Oktay Ekşi'yi partinin en sağlam kalelerinde Meclis'e aday gösteren CHP'miydi yani sizin istediğiniz?
Eğer öyleyse, "Biz memnunuz halimizden" diyorsanız sorun yok!
O zaman ben de, "Yolunuz açık olsun" derim.
Ama öyle olmadığını en az siz de benim kadar biliyorsunuz!
Çünkü biliyorum ki siz de 2 gündür oturup kendi aranızda sorguluyorsunuz!
Siz de diyorsunuz ki; "Yıllardır partiye maddi manevi omuz veren bütün partililerini hiçe sayıp, listelerini, "ama o onun oğlu, bunun torunu, şunun ahbabı" kafasıyla hazırlayan ve bütün örgüte alenen rest çeken bu CHP'mi yüzde 40'ı aşıp iktidara gelecek?
Ne yani 2007'de Zonguldak'tan 5 vekilden 2'sini alan CHP, Haberal'la oylarını artırıp vekil sayısını 5'e mi çıkartacak? Televizyonlarda harıl harıl dönen reklamlarında "Bütün Türkiye'yi kucaklayacağız. Doğu'su da bizim. Batı'sı da bizim" diyen Kılıçdaroğlu, Kürtlerin oyunu nasıl alacak? Çözüme katkı sunsun diye partiye transfer ettiği eski Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu'nu İstanbul 2. Bölgeden aday göstererek mi? Bunu yaparak Kürt seçmene alenen, "Bizden medet ummayın kardeşim!" mesajını vererek mi?"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA