İstanbul araştırmacısı AKIN KURTOĞLU, kuruluşundan günümüze kadar kullanılmış ve halen kullanılmakta olan İETT otobüslerini tek bir çalışmada topladı. Kökleri 19. yüzyılın son çeyreğine dek uzanan İETT İşletmeleri, 87 yıldan beri kesintisiz şekilde vermekte olduğu 'otobüs' hizmetiyle kentiçi ulaşım yükünün önemli bir bölümünü omuzlamakta ve İstanbulluları kar, yağmur, çamur demeden gidecekleri yere nakletmeye gayret etmektedir. Âşinâ olduğumuz belediye arabalarının geçmişten günümüze kadar süregelen tarihini kısa atıflarla okumak ve öğrenmek isterseniz, işte buyurun 'Dünden Bugüne İETT Otobüsleri': İLK OTOBÜSLER 1927'DE GELDİ 1871 yılının 31 Temmuz'undan itibaren atlı, 1913'ün yaz aylarından itibarense elektrikli tramvaylarla tanışan İstanbullular, raylı sistem işletilmesine teknik anlamda müsait olmayan semtler arasında çalıştırılmak üzere satın alınan lâstik tekerlekli araçlara, yani 'otobüs'lere ilk defa 1927 yılının Eylül ayında merhaba dedi. İLK OTOBÜS HATTI BEYAZIT - ESKİPOSTANE ARASI Tramvay İdaresi tarafından satın alınan Renault-Scémia marka tahta kasalı 4 otobüs, 21 Ekim 1927 gününden itibaren 'Beyazıt Meydanı-Bakırcılar-Fuatpaşa-Mercan-Sultanhamam-Yenicami Eski Postane' arasında hizmet vermeye başladı. Bu mesafeyi kestirmeden ve yalnızca 15 dakika zarfında inip-çıkan otobüsler, halk tarafından çok tutuldu. 1931'DE TAKSİM-BEŞİKTAŞ HATTI AÇILDI 14 Ağustos 1928 tarihinden itibaren hat daha ileriye, Karaköy'e kadar uzatıldı. Böylelikle İstanbul'un otobüsleri ilk kez köprü atlamaya başladılar. Bir süre sonra ilk hattımızın biraz daha yukarıya, Beyoğlu üzerinden Taksim meydanına kadar işletilmesi kararlaştırıldı. 1929 senesi içinde artık 'Beyazıt-Taksim' arasında günboyu servis yapılmaktaydı. Hat, 1931'den itibaren 'Taksim-Beşiktaş' şeklinde çalışır hale getirildi. PARÇA YOKLUĞUNDAN OTOBÜSLER ÇALIŞTIRILMADI İkinci Dünya Savaşı yıllarında yedek parça yokluğu nedeniyle Renaultlar hizmetdışı bırakılınca, İstanbul kısa bir süre otobüssüz kaldı ve kentiçi ulaşım yine eskiden olduğu gibi tramvaylarla sağlanmaya çalışıldı. KAMYON SATIN ALIP OTOBÜSE ÇEVİRDİK Savaş nedeniyle hemen hiçbir dış üretici Türkiye'ye otobüs satmadığı, daha doğrusu satamadığı için, İdare bu tıkanıklığı aşmak için bir araçözüm buldu. 'Kamyon şasileri'nin üzerine otobüs imal edilecekti. Bu amaçla İsveç'ten 15 adet kamyon satın alındı ve kasaları çıkartılarak yürür aksamları üzerine Elmadağ Belediye atölyesinde yolcu kabini giydirilmeye başlandı. Scania marka otobüslerden ilki 1943'ün Nisan ayından itibaren halkın hizmetine sunuldu. Bunu diğerleri izledi. Her ne kadar konfordan bir hayli uzak olsalar da, o buhran döneminde dahi İstanbulluları bir şekilde taşıma görevini üstlenerek büyük bir başarının altına imza attılar. Scanialar artık Eminönü ile Kocamustafapaşa, Maltepe ve Rami semtleri arasında mekik dokumaktaydı. Kamyondan bozma araçları, aynı yıl Amerika'dan satın alınan Gasoille-White orijinal otobüsler takibetti. Uzun ve sıkıntılı bir yolculuktan sonra parçaları sandıklar halinde İstanbul'a ulaştırılan ve yine Elmadağ atölyelerinde montajı yapılan 9 adet White otobüs, 1943'ün yaz aylarında 'Taksim-Beşiktaş' ve 'Eminönü-Beşiktaş' hatlarında seferlere başladı. İLK BURUNSUZ OTOBÜSLER 1945 yılında ilk defa burunsuz otobüslerle, Scania-Vabis B-41'lerle şenlenen İstanbul caddeleri, aslında yine bir ilke tanıklık etmekteydi: Yeni alınan otobüslerin 'direksiyonları sağda'ydı. Trafik akışı içinde birtakım sıkıntılara sebep olsalar da 4 yıl boyunca 'Taksim-Boğaziçi-Sarıyer' hattında çalıştırılan Scania-Vabisler, aynı zamanda İdare'nin ilk burunsuz araçlarıydı. ANKARA'YA OTOBÜS GÖNDERİLDİ KADIKÖY OTOBÜSSÜZ KALDI 1946'da Amerika'dan temin edilen Ford marka 6 otobüsten beşi, yine aynı senenin sonbaharında büyük bir yangın geçiren Ankara Otobüs İdaresi'ne destek amacıyla başkente gönderildi. Kentin Anadolu yakasında çalıştırılmakta olan Fordların filodan ayrılmasıyla birlikte, Kadıköy-Üsküdar-Hasanpaşa-Bostancı bölgesi yeniden otobüssüz kaldı. İETT'nin araç yetersizliği nedeniyle Kadıköy yakasında hizmet verememesi üzerine bu kez ÜKHT (Üsküdar-Kadıköy Havalisi Tramvay) Şirketi kendi imkânlarıyla 8 adet Amerikan malı Twin-Coach otobüs satın alarak Kadıköy ile Suadiye, Bostancı, Caddebostan, Erenköy semtleri ve Üsküdar-Kısıklı arasında işletmeye başladı. 1947 yılında İETT İdaresi ilk defa toplu otobüs alımı yaptı ve yine İsveç'ten, bu kez tam 50 araç birden satın aldı. Bu sayede şehirde işlemekte olan filo 79'a yükseldi. Artık tramvaylarla birlikte hatırı sayılır bir otobüs filosu da, 7 ayrı hatta birden İstanbulluların emrindeydi. 1952'DE HAT SAYISI 29'A YÜKSELDİ 1951 ve 52 yıllarında Federal Almanya'dan iki ayrı alım halinde 100 otobüs temin edildi. Büssing 5500/6000 TU.10 model otobüslerin hizmete girmesiyle birlikte İstanbul'daki otobüs hatlarının sayısı ciddi bir artış göstererek 29'a yükseldi. 1954 yılında yine Büssing marka, ama öncekilere nazaran kısa boylu ve az kapasiteli 50 adet 4500-TU.5 model otobüs daha getirildi. Bu alımla birlikte İETT İdaresi'nin vişne çürüğü-krem renklere boyalı araç parkı 202'ye çıktı. İETT HER İKİ YAKAYA DA HİZMET VERMEYE BAŞLADI 1955'de Mercedes O321H model otobüsler satın alındı. Araçlar genellikle Boğaziçi hatlarında ve Tünel servislerinde kullanılmaya başlandı. Aynı yıl şehrin Kadıköy bölgesinden sorumlu ÜKHT İdaresi lâğvedilerek İETT'ye katıldı. Böylece her iki yakadaki toplutaşıma hizmeti tek elden verilmeye başlandı. 1956-57 yıllarında Çekoslavakya'dan toplam 300 otobüs birden getirtilerek filonun gençleşmesi ve hizmet verilemeyen bölgelere de, Skoda RO-706 model yeni otobüsler sayesinde servislerin ulaşması sağlandı. 1958-61 seneleri arasında İETT yeni bir alım programını daha pratiğe aktardı ve Almanya ile toplam 135 otobüslük bir anlaşma yaptı. 3 farklı marka ve modelden oluşan otobüslerin ilk grubu, 1958'in Aralık ayından itibaren hizmete giren 75 araçlık Mercedes O321H-L'lerdi. 1959'da, programın ikinci kısmını teşkil eden 30 adet Büssing 6500-TU.10 model uzun otobüs sefere başladı. Kapasiteleri oldukça fazla olan Büssingler, yolcu talebinin yoğun olduğu Kocamustafapaşa, Taşlıtarla, Zeytinburnu gibi hatlarda hizmete girdi. 1960'da 30 adet Magirus Saturn-II model otobüs demiryoluyla İstanbul'a getirildi. Tünel'den hareket eden ve prestij hatlar olarak kabul edilen Levend, Kurtuluş, Maçka ve Etiler servislerinde çalıştırılmaya başlandı. Bu arada İdare, 1959 yılının son çeyreğinde deneme amacıyla kentin ilk 'üç kapılı' otobüslerini getirterek Sarıyer hattında hizmete soktu. Yapılan tecrübe seferlerinde, diğerlerine göre daha fazla yolcu taşımalarına rağmen, İstanbul'un dar caddelerinde Mercedes O317 model otobüslerden yeterli ölçüde verim alınamadığı görülerek, planlanan 100 adetlik alımın devamı getirilmedi. Eldeki 2 adet ilk '3 kapılı' otobüslerimiz ise geri gönderilmeyerek, 1977 yılına kadar toplutaşıma hizmetine devam etti. 1961 yılında tramvay seferlerine son verilmesi üzerine, yeni bir toplutaşıma sistemi devreye sokuldu: 'Troleybüsler'... Üzerindeki bir çift troley direği yardımıyla, havada gerili tellerden hareket enerjisini alan, ancak tramvay gibi raylar üzerinde değil, otobüs gibi kısmen bağımsız hareket edebilen lâstik tekerlekli bu ilginç taşıta İstanbullar isim takmakta gecikmedi: 'Boynuzlular'... Genellikle eski tramvayların geçtiği yollardan çalışacak şekilde kurgulanan troleybüs şebekesi 1960-62 yılları arasında tamamlandı ve ilk araçlar 1961'in Mayıs ayından itibaren 'Eminönü-Topkapı' hattında törenle seferlere başladı. Bunu diğer servisler izledi. Şebekenin hizmet verdiği hat adedi kısa sürede 16'ya ulaştı. İtalya'dan satın alınan 100 adet Ansaldo San Giorgio marka troleybüs, 1984'e kadar İstanbul'da hizmetini sürdürdü. Seksenlerin ilk yarısında doruğa çıkan elektrik kesintileri yüzünden trafiği aksattıkları gerekçesiyle troleybüs hizmetine son verildi. Arabaların bir kısmı ESHOT İdaresi'ne devredildi ve 1992 yılına kadar İzmir'de çalışmaya devam etti. 1961 yılında yine Çekoslavakya'dan, ancak daha önce getirilenlerin daha gelişmiş versiyonu olan Skoda RTO-Max model otobüsler satın alındı. 21 otobüslük mini filo 1980'e kadar hizmet verdi. Fokurdayan bir motor sesine sahiboldukları için, halk arasındaki isimleri 'çaydanlık'tı. TÜRK YAPIMI TROLEYBÜS: TOSUN 1968 yılının yaz aylarında İdare İstanbul'un ilk 'yerli troleybüsü'nü üretmeye başladı. Şişli atölyelerinde tamamen Türk işçi ve mühendislerinin el emeğiyle, eski model bir otobüsün şasisi üzerine inşa olunan troleybüse '101' kapı numarası konuldu ve 'Tosun' ismi verilerek hizmete girdi. 1984'de hizmetdışı kalan 'Tosun'un orijinaline benzeri 2014'de İETT İkitelli atölyelerinde yeniden imal edildi. Bu aracın elektrik motoru desteğiyle turistik amaçlı 'Sultanahmed-Taksim' hattında hizmet vermesi düşünülmektedir. 1968 senesinde İngiltere'den toplu bir alım yapıldı. 1968-69 yıllarına yayılan iki sene zarfında toplam 300 Leyland temin edilerek servise verildi. Yarı-otomatik vitesli, debriyajı bulunmayan Leyland-Levend MCW 45/34 serisi otobüsler İstanbullularca çok sevildi, beğenildi. Şehrin hemen her hattında görev yapan Leylandlar, yarı-alçak tabanlı profilleri, özel bir bölme şeklinde dizayn edilen arka sahanlıkları ve yine kendilerine özgü tıkırtılı motor sesleriyle, çekilen birçok yerli filmde yahut binlerce fotoğraf karesinde kadraja girdiler. 1970-73 seneleri arasında yerli imalât vasıta alımına hız verildi. Büssing firmasından 178 adet U-47 model otobüs satın alındı. Bu araçların imalâtında da kamyon şasileri kullanıldığı için biraz denge sorunları yaşasalar ve halk arasında 'Yürüyen Pisa Kuleleri' lâkabıyla anılsalar da, çeyrek asra yakın bir süre İETT'ye hizmet ettiler. Montajları Uzunçayır'daki fabrikada yapılan ve ağırlıklı olarak İstanbul'un Suriçi bölgesiyle batı yakasında yolcu taşıyan Büssingler, yetmişlere ve seksenlere damgasını vuran arabalar olarak halkın belleğine yerleştiler. Ekonomik darboğaz dolayısıyla 1979 yılına kadar yeni otobüs temin edemeyen İETT, bu yıl bir atılım yaparak Macaristan'dan toplam 495 otobüs satın aldı. Bu araçların içindeki 195'ininse diğer otobüslerden bir farkı vardı: 'İki vagonlu'ydular... İkarus IK-280 model uzun otobüsler, araç sıkıntısı çeken şehre adeta bir ilâç gibi geldi. İlk kez bu derece büyük kapasiteli, uzun ve mafsallı otobüs gören İstanbullularsa onlara 'körüklü' adını taktı. Bir kısmı 4 kapılı, geri kalan kısmıysa 3 kapılı olan otobüsler, şehrin her iki yakasında ve Boğaziçi Köprüsü geçişli hatlarda hizmete girdiler. Aynı firmanın ayrıca kısa (solo) modellerinden de 305 adet alındı. IK-260 model otobüsler de İstanbul'un hemen her hattında sefere başladılar. Bu modellerin de İETT'nin diğer vasıtalarından ayrılan bir özelliği vardı: Yeni otobüsler 'iki' değil, 'üç kapılı'ydı. 1979-80 yılları arasında yine iç piyasadan 128 adet Mercedes-Benz O302 12.RST model iki kapılı otobüs alınarak, kentin önce her iki yakasında, takibeden yıllarda ise sadece Anadolu tarafında hizmete sunuldu. 1979-80 yılları arasında ayrıca Magirus-Deutz firmasının E-113 model kentiçi modellerinden de 34 adet satın alındı. İki kapılı olarak imal edilen bu otobüsler, Kadıköy yakasında Bağlarbaşı Garajı'na bağlı olarak çalıştırıldılar. 1981'in sonlarında şehrin banliyölerindeki çevre belediyeler, Sıkıyönetim Komutanlığı'nca alınan karar gereği lâğvedilerek İstanbul Belediyesi'ne katıldı. Bu belediyelerin sahip oldukları küçük sayılardaki otobüs filoları da İETT'ye devredildi. Bu sayede 1982 yılı başlarında İdare, farklı marka ve modellerde 142 yeni otobüs ve midibüse kavuştu. Diğer İETT otobüsleri gibi kırmızı-krem renklere boyanan araçlar, 5 yıl boyunca İdare bünyesinde hizmet verdiler. 1983-86 yılları arasında iç piyasadan toplam 650 adet solo otobüs temin edildi. MAN SL-200 model araçların filoya dahil edilmeleriyle birlikte, kent genelindeki hatların sayısı büyük bir artış göstererek 320'ye yükseldi. MAN'lar da artık yeni konsepte göre 3 kapılıydı. 1986-87 yıllarında yine MAN firmasından bu kez SG-220 model körüklü otobüslerden 184 adet satın alındı. Böylelikle İETT araçları içindeki mafsallı otobüs oranı %20'ye yükseldi. Dört kapılı körüklü MAN'ların da hizmete girmesiyle birlikte, kentteki belediye otobüslerinin sayısı 1969'u buldu. 1991 yılından itibaren Macaristan'dan ikinci nesil İkarusların satın alınmasına başlandı. Önce 130 adetlik IK-280 model lâcivert-kavuniçi boyalı körüklü otobüsler getirildi. Bunların sefere girmesiyle birlikte 1979'dan beri hizmet vermekte olan ilk nesil körüklü İkaruslar emekli edildi. 1991-94 yılları arasında toplam 1249 adet solo İkarus filoya dahil oldu. Bunlar da ilk nesiller gibi 3 kapılı, ancak lâcivert-kavuniçi boyalıydı. Yeni otobüslerin hizmete alınmasıyla birlikte İdare'nin eski araçları topluca servisten çekildi. 1992'de 25 adet Ikarus-IK.161 model 4 kapılı körüklü otobüs alınarak, İstanbul'un yalnızca Kadıköy yakasında ve köprü geçişli hatlarda çalıştırılmaya başlandı. DOĞALGAZLA ÇALIŞAN OTOBÜSLER 1993'de İdare'de ilk defa 'doğalgaz'la çalışan otobüsler sefere başladı. Topluca satın alınan 1249 tane solo İkarus'un içlerinden 100'ü, tavanlarının üzerinde doğalgaz tüpleri taşımaktaydı. İETT'nin Hasanpaşa Garajı'ndaki dolum tesislerinden beslenen otobüsler, sadece Anadolu yakasındaki hatlarda görev aldılar. 1993'de İstanbul'un otobüs giremeyen dar caddelerinde ve yolcu talebi az olan hatlarında çalıştırılmak üzere 25 adet midibüs temin edildi. Iveco M-24 model araçlar, daha çok kısa soluklu servislerde mekik seferleri gerçekleştirdiler. İLK ÇİFT KATLI OTOBÜSLER 1993-94 yıllarında İstanbul'a ilk defa 'iki katlı' otobüsler getirtildi. İngiltere'nin DAF-Optare firmasınca üretilen katlı otobüsler, kendileri için özel olarak açılan turistik hatlarda çalışmaya başladı. Bilet fiyatları diğer otobüslere nazaran daha pahalı tutulan DAF'lar Emirgân, Bakırköy, Bostancı, Beykoz, Kartal ve Boğaz köprüsü geçişli hatlarda yolcu taşıdılar. 1995-96 yılları arasında Hollanda'nın Berkhof firması tarafında imal edilen Premier model 'alçak tabanlı' otobüsler, özürlü hatları olarak adlandırılan servislerde, yine özel hat numaraları altında hizmete girdi. Basamağı bulunmayan Berkhoflar, tekerlekli sandalyelerin rahatlıkla biniş ve inişlerine olanak sağlıyordu. 1997'de Mercedes firmasınca üretilen O345 model otobüslerden İETT tarafından 4 yıl zarfında toplam 481 tane tedarik edildi. Çevre ve insan dostu olduklarını vurgulamak amacıyla yeşil renklere boyanan otobüsler halen İdare bünyesinde hizmet vermektedir. 1998-2000 yılları arasında yine Mercedes firmasının bu kez O345/K mafsallı modellerinden 82 adet satın alındı. Solo tipleri gibi yeşil dış cephe renklerine boyanan körüklüler, yarı-alçak tabanlı olup İstanbul'da kullanılmaya devam etmektedir. 2006-2007 yılları zarfında Mercedes üreticisinden bu kez 394 adet Citaro model solo otobüs alınarak hizmete girdi. Alçak taban özelliğine sahip Citaro-O530 tipindeki araçlar, günümüzde kentiçi hatlarında çalışmayı sürdürmektedir. 2006'da Citaro model otobüslerin O530-G körüklü modellerinden de 100 adet getirtildi. Araçlar, halen Metrobüs de dahil olmak üzere İETT'nin çeşitli hatlarında servise verilmektedir. 2007 senesinde İdare'nin ikinci defa 'katlı otobüs' alımı gerçekleştirildi ve Macaristan mamulü 52 adet VDL-Mjt model iki katlı otobüs satın alınarak hizmete konuldu. Sözkonusu araçlar bir süre sonra özel işleticilere kiralandı. 2007'den itibaren 'Topkapı-Avcılar' arasında hizmete giren Metrobüs sisteminde servise verilmek üzere 2007-2009 yılları arasında Mercedes firmasından toplam 250 adet körüklü otobüs satın alındı. Capacity O530-GL model araçların dış cepheleri, metalik gri-siyah kombinasyonda boyanmıştır. 2008-2009 yılları arasında yine Metrobüs şebekesi için Hollanda'dan temin edilen otobüslerin diğerlerinden bir farkı vardı: Araçlar 'çift körüklü ve üç vagonlu'ydu. Birbirlerine iki ayrı noktada mafsallanan kabinlerin toplam uzunluğu 26 metre olup, yalnızca metrobüs hattında hizmet vermektedirler. 2012'de Mercedes'ten satın alınan 265 körüklü otobüs, bu kez daha farklı bir formatta, 'sarı' renklerde filoya dahil edildi. Conecto model 'sarışın'ların bir kısmı kentiçi normal hatlarda, bir kısmıysa Metrobüs hattında hizmet vermektedir. 2013'de Otokar firmasından 900 adet solo otobüs temin edildi. Sarı renkli yeni otobüslerin modeli Kent 290-LF'dir. Yine 2013'de Karsan firmasından satın alınan otobüs grubunun 240 araçlık bölümü solo tipte olup, modeli Avancity'dir. Araçlar CNG'li ve sarı renktedir. 2013'de filoya dahil olan Karsan üretimi 300 sarı otobüsün modeli ise Avancity-Körüklü olup, kentiçi servislerinde hizmet vermektedir. Bugün itibarıyla İETT İşletmeleri'nin hizmet filosu 3059 otobüsten meydana gelmektedir.