Bilgisayar konusunda ne çok parlağım, ne de kara cahil. Apple laptop bilgisayarı ve iPhone'u hayatıma adapte edebilmiş bir kişiyim. O yüzden üçüncü bir bilgisayara ihtiyacım yok ama yine de Amerika'yı sarsan iPad tablet bilgisayarın beni ayartmasına oldukça açıktım... Aslında benim Mac hayranlığım, bilgisayar yüzünden değil. Asıl hayran olduğum Steve Jobs... Steve Jobs, vizyonu ve yaratıcılığı ile film, müzik ve bilgisayar alanında bir ikon. Herhangi bir cihazı alıp, onu herkesin arzuladığı bir tasarım ürününe dönüştürmekte üstüne yok. Pixar'ı satın alıp, bilgisayar animasyonunu film dünyasına taşıyarak yeni bir çığır açtı. iPod ve iTunes ile müzik endüstrisini ele geçirdi. Üç yıl önce piyasaya çıkan iPhone ile yarışacak bir telefon daha çıkmadı. Kadınların yüzde 54'ü iPhone kullanan erkekleri daha seksi buluyorlarmış.
FARKLI DÜŞÜN
Apple'da dizayn edilen her şey, Steve Jobs'un neyin 'cool' olduğu anlayışına dayanılarak yaratılıyor. Pazar araştırması yapmıyorlar. Amaçları, pop kültürünü beslemek de değil. 1997 yılında başlattıkları 'Think Different-Farklı Düşün' kampanyasında yarattıkları vizyon ile bilgisayar donanım ve yazılım (hardware, software) endüstrisini tümüyle değiştirmişlerdi. Steve Jobs; enerjisi, yaratıcılığı ve 'Hayatına anlam, yön ve tatmin kazandıran işi yap' sloganı ile milyonları peşinden sürüklüyor. Fonksiyonel ürünler değil, kullanıcısı ile duygusal bağ kuran, butik anlayışı ile artistik dizaynlar üretiyorlar. Kullanıcıları aslında en iyi pazarlamacıları... Bu yüzden teknoloji ile pek alakam olmadığı halde, Apple ürünlerine sempatim var. Anlayacağınız dünyayı saran Apple çılgınlığının sebebi; önemli ve fark yaratan bir şeyin bir parçası olduğunu hissedebilmek. Şimdi bu açıklamadan sonra iPad'a geri dönelim... iPad'a gösterilen bu ilginin sebebi, tabii ki Apple tarafından üretilmesi. Ardında Steve Jobs olduğu için, Apple'dan her zaman oyunun kuralını değiştiren bir ürün beklenir. iPad bilgisayarın gerçekten çok seksi, zeki ve trendy bir görüntüsü var. Bir kere hafif ve ince, tek elinizde tutabiliyorsunuz. E-mail, fotoğraf, video, film, çizim, oyunlar, e-kitap ve daha pekçok fonksiyonu var. Ama iPhone veya laptop'un yapmadığı birşeyi yapmıyor. Laptop'taki multitask'ı (çok işlevlilik) yapamıyorsunuz, iPhone'daki gibi fotoğraf çekemiyorsunuz. Steve Jobs da zaten bu sebeple iPad'ı üçüncü kategori olarak tanıttı. Yani bilgisayar ve iPhone arası bir kategori. İkisinin de yerini tutmuyor.
İHTİYACIM VAR MI?
Bu durumda niye hayatımda zaten bir yığın ıvır zıvır varken bir de ihtiyacım olmayan üçüncü bir kategori ekleyeyim? Taşıyacak bir şey daha çıkacak seyehatlerde... Bu arada uçakta e-kitap okumak veya film seyretmek için kullanacaksam, elimde tutmaktan yorulduğum zaman dik durması için dayayacak bir şeye ihtiyacım var. O zaman laptop'u kullanırım daha iyi... Ayrıca gün ışığında okumaya kalkarsanız, parlak ekranda çok zorlanıyorsunuz. Ekranda parmak izlerinizi görüyorsunuz. E-kitap okumak için ise pil ömrü Amazon'un Kindle'inden daha kısa ve Kindle'dan daha ağır. Tüm bunlara rağmen, iPad ilk gününde 300 bin adet satmış. Ama Apple'ın işi bu zaten. Öyle bir ürün sunuyorlar ki, ne kadar ihtiyacınız olduğunu bilmeden hayatınıza devam ederken, birden onsuz yaşayamayacağınızı anlıyorsunuz. Mesela fotoğraf çeken bir cep telefonuna ne kadar ihtiyacımız olduğunu biliyor muyduk önceden? Sanırım Mac delileri de iPad'i sadece hayatlarında neyin eksik olduğunu görmek için alıyorlar. Ama görünüş o ki, ilk hevesleri geçtiği gibi laptop'larına ve iphone'larına geri dönecekler...