Rize dönüşü, Trabzon'da Fenerbahçe otobüsünün kurşunlanması olayının perde arkası gün yüzüne çıkmaya başladı. Şoför Ufuk Kıran'ın vurulduğu anda kurşun yediğinin farkına varmadığı ve otobüsü kullanmaya devam ettiği öğrenildi. Kıran'a Fenerbahçe Güvenlik Sorumlusu Serdal Kılıç'ın uyarıda bulunduğu ve "Otobüsün camı kırıldı frene bas" diye uyararak aracı durdurabildiği öğrenildi. O esnada bilincini kaybeden Kıran kas refleksiyle frene bastı. Kafile olayı taşlanma vakası sandı. Kulüp doktoru Burak Kunduracıoğlu, şoförden gelen kanı görünce, "Adam vuruldu, ambulans!" diye bağırdı ve durumun ciddiyeti anlaşıldı. Sow, uzun süre koltuğundan kalkmayarak dua etti. Senegalli'nin, "Kimse kalkmasın yeniden ateş edebilirler" diye bağırdığı öğrenildi. Kadlec'in de isyan ettiği olayda, "Böyle bir şey nasıl olabilir" diye haykırdığı ifade edildi. Kaptan Emre, "Biri ölse bayram edecekler" diye bağırdı.
YAŞANANLARI EMRE'DEN DİNLEDİ
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım dün sabaha karşı 02.00 sularında İstanbul'a inen kafileyi Sabiha Gökçen Havalimanı'nda karşıladı. Kaptan Emre'den olayın detaylarını dinleyen Başkan "Sizden tek bir isteğim var. Evinize gidin, ailenize kavuşun. Bu olayı unutmaya çalışın. Bu olaya kellemi koyacağım. Size bunu yapanları bulamazsam, bir daha benim yüzüme bile bakmayın" dedi.
-BİR GÖRÜŞ- Gürcan Bilgiç
Kardeşliği öğrenemedik
Tüm Türkiye olarak, çok vahim olayların eşiğinden döndük. Sadece bir hesaplaşma değil, bir kaosun tetiği çekildi. Eğer sürücü arkadaşımız durumu toparlayamasa şu an çok farklı şeyler konuşuyorduk. Bu hainler yakalanmak zorunda.
Bu olay Trabzon Emniyeti'nin ve Trabzonsporluların namusudur. Çünkü bunu yapanlar en büyük kötülüğü şehirlerine yaptılar. İnsanlar ölümden döndü. Sadece 'tepki' diye açıklama yapılması en büyük yanlış olur. Victor Hugo'nun dediği gibi; "
Kuş gibi uçmayı, balık gibi yüzmeyi öğrendik. İnsan gibi kardeşçe yaşamayı öğrenemedik." Artık camialar geçmişin hesabını mahkemelere bıraksınlar. Kol kola yürümenin çaresini arasınlar.