İlker Sarıer, Hürriyet yazarı Fatih Altaylı'nın, Tayyip Erdoğan aleyhine yazdıklarını arşivden çıkardı ya... Bunun üzerine benim de aklıma başka bir yazı geldi. Birkaç gün aradıktan sonra buldum.
Başlık: 'Önümüzdeki bir yıl içinde olacaklar'. Yayınlandığı yer: Akşam gazetesi. Tarih: 24 Mart 2003.
Serdar Turgut imzalı bu yazıyı kesip bir kenara ayırmıştım. Niye? Çünkü Türkiye'yi ve dünyayı yanlış değerlendirdiğini düşünmüştüm. Bir yıl içinde meydana gelen olaylar Turgut'un yanıldığını ortaya koyuyor.
Ne demişti yazar? Çoğu zaman kullandığı 'esprili', 'ironik' üslupla ülkemizin içe kapanacağını anlatıyordu...
Turgut'a göre...
* Türkiye iç ve dış borcunu ödeyemez hale gelecekti.
* Tayyip Erdoğan ancak Konya Ereğlisi'nde halka hitap edebilecek duruma düşecekti.
* 'Yerli Mallar Haftası' tekrar 'in' olacaktı.
* Ankara ve İstanbul'da 'Amerikan Pazarları' yerine 'Bağdat Pazarları' kurulacaktı.
* Erbil futbol takımı G.Saray'ı Ali Sami Yen'de 4-0 yenecekti.
Özetle okuması hoş, eğlenceli ama verdiği mesaj açısından karamsar, hatta yanlıştı. Niye? Çünkü 'Tezkere'nin Meclis'te reddedildiği; 'Artık ABD ile ilişkilerimizden hayır gelmez', 'Perişan olacağız', 'Dünyada yalnız kalacağız' diyenlerin basbas bağırdığı bir ortamda yazılmıştı. Yazar Turgut da soğuk kanlı bakışını koruyamamış ve böyle bir yanlış öngörüye imzasını atmıştı.
Tabii tek başına Turgut'u eleştirmek olmaz. Onun gibi başkaları da vardı. Örneğin Meriç Köyatası 23 Mart 2003 günü HaberTürk gazetesindeki 'Neler Kaybettik' başlıklı aynı çizgideki yazısını şöyle bitiriyordu: "Korkarım Türkiye, Orta Doğu bataklığında, yapayalnız, gırtlağına kadar borç içinde ve kargaşalarla dolu yarınlara sürüklenecek."
Türkiye 'şahane' bir durumda değil elbette. Bin tane sorunu var. Ancak Turgut ve Köyatası türü yorumcuların da baltayı taşa vurduğu bir yıl içinde ortaya çıktı işte.
Acaba özeleştiri yaptılar da ben mi kaçırdım?