POPSTAR Alaturka'nın saz heyeti en az "jüri heyeti" kadar güçlüydü. Yarışmanın en başından beri Selçuk Tekay ve arkadaşlarını bu sütunlardan çokça övdüm. Ancak bu haftaki programın başında büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Atatürk'ün sevdiği şarkılardan derlenen fasıl, tek kelime ile facia idi. Belli ki programa son anda dahil edilmiş ve üzerinde hiç prova yapılmamıştı. Sesler birbirine karıştı. Şarkıların girişleri, çıkışları kestirilemedi. Koro ne zaman şarkıya gireceğini bilemedi. Fasıl diye tanıtılan kakofoni, dakikalar boyunca kulakları tırmalayıp, durdu. Oysa iki hafta önce Bülent Ersoy bu sütunlardaki naçizane ricama icabet ederek 29 Ekim'- de Atatürk'ün sevdiği Rumeli türkülerinden bir demeti, kendi şefliğinde yarışmacılara okutmuştu. O günkü disiplin ve ciddiyeti ne yazık ki son programda göremedim ve üzüldüm. Bunca yoğun mesaisi arasında Bülent Ersoy'a her programda şeflik görevi tevdi etmek haksızlık olur. Ama belli ki onun işine gösterdiği saygıdan, diğerlerinin de nasiplenmesi gerekiyor.