Eski yılın son, yeni yılın ilk günü için yazı yazmak zordur. Ama ben severim. Günlük rutinin dışına çıkmak bakımından bir fırsattır. Öteden beri yakındığım bir şeydir, sadece politika yiyip içip, konuşmak. Belki kendi ilgilerimin ve çalışmalarımın politikanın yanında başka alanlara da yaygın olmasından ötürü artık çok sıkılıyorum hayata sadece politikanın içinden bakanlardan.
Yıllar geçtikçe insanlarda iki şey arar oldum. Birincisi, dediğim gibi, sıradan olayları mesele edinip, ondan ötesini göremeyip, hayatın metafizik boyutunu kaybedenlerdir. Metafizik derken aklımıza gelen anlamı değil zihnimden geçen. Hayata, onu soyutlayarak bakanlardan, gündeliğin ötesine geçip, ona insani bir derinlik hazırlayanlardan bahsediyorum.
Diğeri ciddiyet ve olgunluk. Varsın bana kızsınlar, bildiğimi okuyayım, kestirmeden söyleyeyim, Türkiye'de insanlar çok geç olgunlaşır. Daha çok bireyliğin bizde gelişmemiş olmasındadır. Hâlâ cemaat halinde yaşayan bir toplum halinde kaldığımızdan 'kendimiz olmak' yıllar, yıllar alır. 40-50 yaşındaki insanların çocukluklarını, ilkelliklerini aşamadıklarını görüyorum. Bu olgunlaşamama sorunu ya düpedüz çocukça haller ya çiğlik ya da snobluk olarak tezahür ediyor.
Bu insanlarla işim yok. Ama söz ettiğim bu çok sıkıcı durumun başlıca bir nedeni daha var: kültürsüzlük.
Şöyle bir etrafınıza bakın, kültürle yaşayan, kültürle iç içe, okuyan, yazan, düşünen birisi var mı çevrenizde? Siz mesela onlardan birisi misiniz? Oysa çocukluğumda insanlar birbirlerini kültürleriyle tartardı. Benim de çoğu zaman hiç sevmediğim bir yazarı sırf kültürünün zenginliği, genişliği nedeniyle okuduğum çoktur.
Bütün bunlar bitti. Artık başka bir dünyada yaşıyoruz. Görsel kültür, modern olmadan geçtiğimiz post-modern kültür bizi yazılı kültürden kopardı. Siz bakmayın 'ben elektronik ortamda okurum' diyenlere. Onlar okuduklarını sanırlar. Kitap okumak başka şeydir, elektronik (kitap) okuma ayrı. Bir kitabın nesne olarak hacmi, varlığı, kütlesi bile insanın okuma edimine bambaşka boyutlar katar.
Tıpkı üstünde 7.14 yazan 'digital' bir saate bakmakla akreple yelkovanının 7.14'ü gösterdiği saat arasındaki farktır bu. Birinde saatin kaç olduğu size söylenir. Diğerinde saatin kaç olduğunu siz bulursunuz, düşünürsünüz. Az fark mıdır bu?