Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

"Kılıç" kalkan oyunu

CHP'de beklenen oldu ve iç dinamikler hareketlendi… Lakin yaklaşan seçim ortamı, ana muhalefetin geleceği ile iktidar partisinin çizgisini birlikte değerlendirmemizi gerektiriyor. Önce CHP'den başlayalım…
Halk Partisi'nde, örgüte hâkim muhalif odakların öteden beri var olduğu, Deniz Baykal'ın genel başkanlıktan ayrılması sırasında ortaya çıkmıştı. CHP, bünyesel muhalefeti aşamadığı için siyasi sahadaki mücadelede giderek zorlanıyor, ülkedeki değişimi tam okuyamıyordu.
Haliyle adli-askeri bürokrasiye ve Cumhuriyet'e bağlı kitlelerin samimi kaygılarına yaslanarak yol almaya çalışıyordu. Ve bu siyaset tarzı yarım asırdır iktidar olmaya yetmiyordu. Mayıs kurultayı, Baykal'ın tasfiyesi ile sonuçlanmıştı.
Yaklaşan olağanüstü kurultayın, Önder Sav'ın izlerini silip silemeyeceği ise Kemal Kılıçdaroğlu'nun stratejik hamlelerine göre şekillenecek. Kılıçdaroğlu, CHP tarihinde ilk kez doğrudan delegeye değil, kamuoyuna oynayarak liderliğini tescillemeyi deneyecek.

***

Tanıdığım Kılıçdaroğlu, hesap adamıdır.
Çok kişi ile konuşur, dinler. Renk vermez.
Soğukkanlıdır. Düşüncelerini olgunlaştırdıktan sonra harekete geçer. Oysa son 7 aylık deneyim Kılıçdaroğlu'nun kredibilitesini eriten gel-gitlerle doluydu. "Genel af, türban sorununun çözümü, yeni anayasa" konularında etkileyici çıkışlar yapan Kılıçdaroğlu, gerisini getiremedi. Bunun iki temel nedeni vardı. Birincisi, Türkiye'nin netameli konularında yeterince bilgi sahibi değildi ve arka plan çalışması zayıftı. İkincisi, partide yerleşik direnç unsurları sürekli kendisini tekzip etmekle meşguldü.
Kılıçdaroğlu'nu tarihi yol ayrımına getiren baskın nedeni, 2011 seçimlerinde aramak durumundayız. CHP Genel Başkanı, genel seçimde istediği sonucu alamazsa görevini bırakmaya hazır karakterdedir. Dolayısıyla ya bildiği yolda, güvendiği insanlarla sandığa gidecek ya da vesayet altında lider izlenimi ile partiyi büyütemeden kendi konumunu sorgulatacaktır.
***

Meselenin özüne gelince… Kılıçdaroğlu'nun işi baştan beri zordu. Emanetçi genel başkan gibi sunulması, planladığı temel politika dönüşümlerine karşı bayrak açılması, CHP'deki fay hatlarına işaret ediyordu… Oysa Kemal Bey ve arkadaşları, partinin Cumhuriyet bekçisi kimliğinin yanına halkı da eklemeyi hedefliyordu. CHP'nin blok tabanında fazla aşınmaya yol açmadan, merkez sağın siyasi araçlarını elinden alacak sol söylem geliştirmeye çalışıyordu. Buna karşın söylediklerinin arkasında duramadığından, arayıştaki seçmende dahi "samimiyet" sorunu yarattı. Esasen CHP, Kılıçdaroğlu'nu genel başkanlığa taşıdığı kurultayda, gerçek hesaplaşmasını yapamamıştı. Bu nedenle Kemal Bey'in, açıkladığı parti yönetimiyle uzun süre mesafe alması mümkün değil.
Toplanacak kurultay, CHP'deki halkçı ve demokratik reform iddiasına geçit verecek yetkili mercii olmak durumunda. Kılıçdaroğlu'nun; gündemini belirlediği kurultayı toplayıp, öngördüğü parti modelini ve seçim reçetesini onaylatmaktan başka çaresi yoktur.
***

Olayın iktidarla ilgili yönü de düşünülmelidir.
Muhalefet bir türlü büyüyemezken, AK Parti'yi ayakta tutan faktörler, iktidarda bile muhalefet yapabilmesinde gizlidir. AK Parti; askeriyeye, adliyeye bürokrasiye, medyaya, bazı sermaye gruplarına, milli irade adına duruş sergilerken sistem eleştirisini de başarabildi. Üstelik, bunu 8 yıldır iktidarda bulunmasına rağmen gerçekleştirebildi.
CHP ise sistemden beslenmeyi tercih eden, halkın genel beklentilerini ıskalayan, sadece simgelere endeksli siyaseti ile tek başına iktidar olabilme soluğunu kaybetti. İktidarın icraatları ile sınırlı eleştirel çıkış, toplumun çoğunluğunu tatmin etmedi. Şimdi ufukta görünen şudur:
"Sağa kaymayan, laikliğe sahip çıkan ama katı laikçilikten uzak, dar gelirliyi de servet biriktirenleri de kucaklayan, yaşam tarzlarını koruyan, etnik ve mezhep ayrışmasına gitmeden farklılıkları bir arada tutan, bölgesindeki dış gelişmeleri yönlendiren, AB'ye entegre model!"
Mümkün mü?
İmkânsız değil!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA