2007 yılı zor bir yıl... Kafkasya ve Ortadoğu'daki gelişmeler tüm dengeleri ve beklentileri değiştirebilir. Özellikle Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'in idam edilmesiyle başlayan süreç, Türkiye tarafından dikkatle izleniyor.
Türkiye'nin yeni Irak Büyükelçisi Derya Kanbay, böylesine hassas bir süreçte pazartesi günü yeni görevine başlıyor. Kulislerde konuşulanlara göre Kanbak, yeni görevine başlamadan önce Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nda (DEİK) işadamlarıyla bir araya gelmek istemiş. Toplantının 5 Ocak Cuma günü yapılması kararlaştırılmış. Basına kapalı yapılacak bu toplantı büyükelçi hastalandığı için ileri bir tarihe ertelenmiş.
Irak, Türkiye'nin hassasiyetleri olan bir ülke. Irak ve İran'ı çok yakından izleyen iş dünyası özellikle Irak'ta Saddam Hüseyin'in idam edilmesinin hemen akabinde hava şartlarını ileri sürerek Türkiye'ye verdiği gazı kesen İran'ı çok daha yakından izlemeye almış durumda.
Herkes doğru bilgi ve doğrudan bilgilendirme peşinde...
İş dünyasının doğrudan bilgilenme talebi ise Aralık 2006'da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne (TOBB) iletilmiş. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, DEİK kanalıyla gelen bu isteği vakit kaybetmeden hemşerisi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e iletmiş.
Ve iş dünyası ile Dışişleri Bakanı Gül, 12 Ocak'ta Ceylan Otel' de bir araya geliyor. Toplantıya 75 İş Konseyi Başkanı katılacak. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, işadamlarını bölge ile ilgili olarak bilgilendirecek, soruları yanıtlayacak. Dışişleri Bakanlığı uzmanları ise işadamlarına Türkiye'nin dış politikasına ilişkin brifing verecekler.
İş dünyası, 'Saddam sonrası Irak'ta ne olur? Irak üçe bölünür mü? James Baker'ın Irak raporu çöpe mi gitti? Kerkük'te referandum yapılır mı? Terör örgütü PKK ve Kuzey Irak konusunda neler olabilir?' gibi temel sorulara yanıt bekliyor.
Çünkü, Türkiye ile Irak arasındaki dış ticaret hacmi alarm veriyor.
Risk yönetimi önem kazanıyor. 2005 yılında iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi 7 milyar dolardı. Bunun 1.5 milyar doları müteahhitlik hizmetlerinden, 2.2 milyar doları ise akaryakıt satışından geliyordu. Resmi olarak açıklanmadı ama 2006 yılında dış ticaret hacminin 4 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Türkiye , 2006 yılında müteahhitlik hizmetlerinden 226 milyon dolar, akaryakıt satışından ise 270 milyon dolar sağlamış.
Bu veriler iç açıcı değil; uluslararası şirketler Irak pazarına göz dikmiş. Türkiye şansını yitiriyor. O yüzden bir an önce hem transit taşımacılıktaki krizin hem de yeni taşımacılıkla ilgili organizasyonun yapılması gerekiyor.
Bunun yanı sıra Türk Eximbank'ın bir an önce Türk şirketlerine kredi açması gerekiyor.
Son iki gündür Habur sınır kapısından kamyon çıkışı yapılamadığı için iyi haberler gelmiyor. 10 bin kamyon kapılara yığılmış bekliyor. Geçimini bu kapıya ve Irak pazarına bağlamış Silopililer de kazan kaldırıyor. Huzursuzluk artıyor.
Dikkatinize!!!
