Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Grammy jürisinde bir Türkiyeli

Koalisyon görüşmeleri henüz başlamadı ama zor geçeceği çok açık. Daha çok konuşacağız gibi. Bugün sizi, biraz bu görüşmelerden uzaklaştırıp müzik dünyasına götürmek istiyorum.
O dünyada da kuşkusuz inişler, çıkışlar, sıkıntılar var ama çok güzel başarılar da var. Adını duydunuz mu bilmiyorum, Utar Artun diye genç bir müzisyen var. Henüz 28 yaşında. O yaşa inanılmaz başarılar sığdıran bir adam. Ben onu sevgili dostum Yavuz Bingöl aracılığıyla tanıdım. En son Öykü Gürman'ın Rüya Bitti albümünde Kal Sene Kurban şarkısının düzenlemesini dinlemiştim. Utar'ın babası da Bingöl'le çalışan ünlü müzisyen Mete Artun.
Hakkında basında yazılmış fazla bir bilgi yok. Kendi sitesinde şöyle tanıtılıyor: "Besteci, Aranjör, film müziği prodüktörü, caz piyanisti ve perküsyonist." Ankara doğumlu, Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Vurmalı Çalgılar bölümü mezunu. Okulu ikinci, bölümünü ise birincilikle bitirmiş.
Sonrası bütünüyle müziğe adanmış bir hayat. Sadece Türkiye'nin dört bir yanında değil, dünyanın dört bir yanında konserler veren bir genç adam. 2009'da Berklee College of Music'in yapmış olduğu dünya seçmelerinin Paris ayağına katılınca bambaşka bir yolculuğa çıkmış Utar Artun. Dünyanın en önemli müzik okuluna burslu olarak kabul edilmek elbette büyük başarı... 6 yıldır orada okuyor ve çalışıyor. Bu kısa sürede müzik dünyasının basamaklarını hızla çıktı ve Arif Mardin, Brain Oliver Memorial gibi önemli ödüllerin de aralarında bulunduğu sayısız ödül aldı. Dünyanın en ünlü müzisyenleriyle çalışma fırsatı buldu.
Steve Hunt, Marc Rossi, Neil Olmstead, Leo Blanco ile piyano, Isiah Jackson ve Louis Stewart ile şeflik ve kompozisyon çalıştı. Ayrıca Berklee'deki ve Boston'daki pek çok festival ve resitalde sahne aldı, Boston Senfoni Salonu, Jordan Hall, Berklee Performance Center ve New York Undead Caz Festivali gibi önemli yerlerde de sayısız konser verdi. İnternette onun ABD'deki başarısı şu sözlerle anlatılıyor: "Bir dünya sanatçısı, başarıları buradan Birleşik Devletler'e yol oldu, adam gitti ortalığı sildi süpürüyor şimdi. Biz de toplum olarak tabii ki hiçbir şeyden habersiz oturuyoruz işte..."
Aslında tam öyle değil, kendimize de haksızlık etmeyelim. Bizim içimizden çıkan çok başarılı insanımız da var o başarıyı görenlerimiz de... Şu anda bile iyi eğitim alan onlarca genç yetenek sırasını bekliyor. Şüphe yok ki, bundan sonra daha çok başarılı insanımız olacak.
Utar Artun'un ABD'de Grammy Ödülleri jürisine seçilmesi birçok insanımızı motive edeceği gibi eminim onu daha çok insanın tanımasına da yol açacak. Sinemada Oscar ödülleri neyse müzik dünyasında da Grammy o... 1957'den beri verilen bu ödülleri en çok alanların başında ise U2, Beyonce ve Michael Jackson geliyor. Geçmişte ülkemizi temsilen Arif Mardin, Ahmet Ertegün ve Arto Tunç gibi önemli Türk sanatçılar Grammy ödülünü kazanandı ama Utar Artun gibi bir değerimiz ilk kez Grammy Jürisi'nde yer alıyor. Kutluyorum.
Artun'un başarısını ilk kutlayanlardan biri olarak duygularını öğrenmek istedim. İşte kısa cevabı: "The Recording Academy'ye üye olmak büyük bir onur. 1 Temmuz'da ön elemesi başlayan 58. Grammy Ödülleri'nde yer alacak sanatçı ve albümleri seçecek jüri üyeleri arasında ben de yer alacağım. Oscar ödüllerini veren Academy üyeleri ile eşdeğer olan Grammy jüri üyesi olmak, hem benim için hem de ülkem için oldukça gurur verici."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA