Günümüz futbolunda teknik direktörlerin takım üzerinde ba- şarı ve başarısızlıkta çok önemli bir faktör olduğunu yeri geldikçe vurgularım.
Mourinho, kısıtlı bütçeyle Porto'ya arka arkaya uzak ara lig şampiyonlu- ğunun yanında, 2 yıl içinde de UEFA Kupası ve Şampiyonlar Ligi Kupası'nı üst üste kazandırdı.
Mourinho öncelikle elindeki malzemeyi çok akılcı kullanıyor. Presi ve savunma güvencesini hiç ihmal etmeden ofansif gücü üst düzeye çıkartabiliyor. Değişik varyasyonlu hücum girişimlerinin yanında rakibi oynatmamak, az pozisyon vermek Porto'nun başarılarında anahtar oldu.
Mourinho, Gelsenkirchen'de Monaco ile oynadıkları Şampiyonlar Ligi finalinde tam yerinde cesur bir değişikliğe gitti. İkinci devrede takım tek farklı skor avantajına sahipken istediklerini yapamıyordu. Golün sahibi Carlos Alberto'yu çıkarıp orta sahasını takviye edip bu bölgeden Deco'yu ileri çekip ikinci forvetliğe soyun
durdu.
Bunlara karşı Monaco Teknik Direktörü Deschamps büyük hatalar yaptı. İlk yarıdaki taktik planı doğruydu. Ama Julien'in şanssız sakatlığından sonra çabuk Nonda yerine Morientes'le benzer yapıya sahip Prso'yu sahaya sürerek rakip defansı rahatlattı. İkinci yarıda Monaco bastırıyor, Porto ise kontratak planlarını işlerliğe koyamıyordu. Ama Deschamps orta sahadaki en verimli ismi Cisse'yi çıkartıp 3 forvete dönünce Porto birden farka gitti.