Yılmaz Erdoğan dönüyor.
Organize İşler'den tam dört yıl sonra... Yeni filmi, kimilerini belli ölçüde hayal kırıklığına uğratabilir:
Vizontele ve
Organize İşler'den daha sade, daha az gösterişli bir film bu. Ama has sinemaseverler, bu görüntünün ardında gerçekten iyi bir film olduğunu sanırım keşfedeceklerdir. Film İstanbul'a Anadolu'dan göç etmiş kesimlere, özellikle de eski aşçı, yeni işsiz Rıza'ya yöneltiyor kamerasını... Rıza çeşitli işler arasında bir ara Noel Baba'lığa soyunuyor: İstanbul'u saran büyük AVM'lerden birinde... Habire çocuk, dolayısıyla aşnafişne isteyen eşi, en has köy geleneğince sevdiği kıza tecavüz eden kayınbiraderi, bir aralar harçlığı doğrultmak için giriştiği bir işin hüsranla bitmesi sonucu biriken borçları, onun dertlerinden bazılarıdır. Film, özellikle kırsal kesim insanının İstanbul'daki acıklı serüveninin bir dökümü gibi. Bir türlü düzeltemedikleri şiveleri, tarihi dünya kentini olabilecek en haşin biçimde yağmalamaları, çirkin camileri ve bitmeyen namus hikâyeleriyle sık sık eleştirdiğimiz, yakındığımız ve hor gördüğümüz bir halk. Ama zaman zaman, özellikle de finale doğru, o kesimin insanları, aralarındaki tüm çekişme, gerginlik ve düşmanlığı unutarak hayırlı bir amaç uğruna birleşirken, yine aynı insanların en soylu yanı ortaya çıkıyor ve eleştirilerin çanına ot tıkıyor. Yılmaz sanki hayatının bu olgunluk döneminde, onca komiklikten sonra
Sahne Işıkları veya
New York'ta Bir Kral filmleriyle has drama yönelmiş olan Charlie Chaplin gibi davranmış. Film boyunca yüzünde taşıdığı keder maskesi, biraz Chaplin'i, ama aynı zamanda Levent Kırca'yı hatırlatıyor. Aslında ikisi de fena referans değil bence... Hikâye ağır ağır ilerliyor, film kendi kozasını iplik iplik örüyor. Ve sonunda önünüzde gerçek olduğuna hiç kuşku duyulmayacak bir dünya ve yaşar gibi olan insan öyküleri kalıyor. Bu genel izlenimde, stadyumdan AVM'lere geniş ve kalabalık mekânlardaki çekimlerin başarısı kadar, oyuncular da etkili. Özellikle BKM'nin gözde oyuncularından Ersin Korkut, kayınbirader rolündeki oyunuyla Erdoğan'ın hüzün maskesine denge oluşturuyor. Eş rolündeki Büşra Pekin de çok iyi: Yeni bir Perran Kutman sayılacak kadar... Ve sonunda melodramın abartılısı, tehlikenin hası ve hüzünlü bir finalin cazibesi gibi akıbetlere doğru meyleder gibi gözüken film, en doğal ve sade biçimde sonuçlanıyor. Bu da yüreklerimizdeki yerini sağlamlaştırıyor.
NEŞELİ HAYAT ***
Yönetim ve senaryo: Yılmaz Erdoğan
Görüntü: Uğur İçbak Müzik: Yıldıray Gürgen, Deniz Erdoğan
Oyuncular: Yılmaz Erdoğan, Büşra Pekin, Ersin Korkut, Sinan Bengier, Cezmi Baskın, Erdal Tosun, Rıza Akın, Ayberk Atilla, Fatma Murat, Tonguç Oksal. BKM Film yapımı.