İlk önce şu genel yanlışı düzeltmeme izin verin. Sözünü ettiğiniz yöntem bir zayıflama rejimi değil bir sağlıklı yaşama usulüdür. Akdeniz usulü yaşam, beslenmesiyle, egzersiziyle, dinlenmesiyle eğlenmesiyle sağlıklı ve uzun yaşama yoludur. Uzun yaşamanın tek sırrı az yemektir; hayvan deneyleri dengeli ama az yiyen deneklerin diğerlerine göre daha uzun ve sağlıklı yaşadığını göstermiştir. İnsanoğlu aslında toplayıcıdır, yani mevsiminde ne yetişirse onu toplayıp yer. Her ne kadar avcı da olsa asıl beslenmesi kökeninde bitkiseldir. Avcılık zor ve tehlikeli olduğundan, kendi ahırında hayvan yetiştirmek ise çok zahmetli ve uzun sürdüğünden et sofralarda seyrek yer bulur.
AKDENİZ USULÜ BESLENME NASILDIR?
Yüksek miktarda, sebze, meyve, tahıl, baklagiller, patates, ceviz ve fındık tüketilir.
Yağ olarak zeytinyağı kullanılır.
Balık ve tavuk haftada bir-iki öğünü geçmez.
Yumurta haftada 0-4 tanedir.
Kırmızı et ise neredeyse ayda sadece bir-iki defa yenilir.
İçenler, her gün az miktarda alkolden yararlanabilir.
Akdenizlinin tatlısı meyvedir.
Her şeyin mevsiminde ve taze yenmesi çok önemlidir. Akdeniz usulü beslenmede yemekler lezzetli ama porsiyonlar küçüktür. Az yense bile lezzetli yemek insanın ruhunu tatmin eder.
Zeytinyağındaki oleocanthal adlı madde damar cidarındaki ve diğer dokulardaki yangıyı ortadan kaldırır; bu da kalp hastalıklarından korur, diğer organlardaki yıpranmayı azaltır.
Tahılı kabuğunu soyup kepeğini ayırmak onu tüm besinsel değerlerinden uzaklaştırıp boş kalori kaynakları haline getirir. Ekmeği tam tahıl olarak tüketmek doğru yoldur.
Akdeniz tarzı yaşayıp beslenenlerde kilo azalır, tansiyon düşer, kanser azalır, bunama az görülür. Yani insan daha sağlıklı ve uzun yaşar.