Adana'nın bir köyünde, kendini bilmez bir fare, tarlada bir köylüyü ısırmış. Köylü hastaneye koşmuş. Hastane ne mi yapmış? Tarım Müdürlüğü'ne resmi bir yazı yazmış. "Fareyi tez elden müşahede altına alın," buyurmuş. Tarım Müdürlüğü nüktedan olsa gerek. Cevabı şöyle: "Fare eşkali belirtilmediği için müşahede altına alınamadı." Hastane, "Bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Farenin eşkali mi olurmuş?" diye sordu mu, bilmiyorum. Belki de, Nasrettin Hoca'nın kazan hikayesi gibi "Farenin müşahede altına alınacağına inanıyorsunuz da, eşkalinin olacağına niçin inanmıyorsunuz?" sorusuyla karşılaşmak istememişlerdir. Anlatılan masal değil. Ayniyle vaki bir memleket hikayesi.
***
Bu olay Ahmet Altan'ın, yıllar önce Güneş gazetesinde attığı 'Eşkal yakalandı' başlığını getirdi aklıma. Büyük ironiydi. Çünkü bu güzelim memlekette devletin bildik numarasıdır bunlar. Ya eşkal vermez. (Faili meçhullere bakın.) Ya eşkal verir ama 'asıl çocuk' yoktur. Ses var görüntü yok misali. (Hrant davasına bakın.) Ya da çok sayıda eşkal verir. Kafalar mikser olur! Bu hal ve gidiş, bu devlet dersi, bizatihi hukukun kendisi için de geçerlidir. Sadece eşkali vardır. Doğru düzgün bir hukuk devleti olamayışımız bundandır. Hukukun eşkal olduğu yerde adaletin terazisi kırık olur. Adaletin terazisinin kırık olduğu yerde ise vicdan kifayetsiz bir isimdir artık. Belki bu yüzdendir, bu ülkede erkeklerin, sevgililerini eşlerini kıtır kıtır kesmesi. Dokuz ay once kaçılası sevgilinin, dokuz ay sonra katilinin olması.
***
Alın size Madımak... Sivas'ta, 37 kişinin öldürülmesine ilişkin davada savcı, firari altı sanık hakkındaki davanın zamanaşımından düşmesini istedi. "Bedeni üşüyor, yüreği sızlar" mı acep Metin Altıok'un. "Kor düşseydi keşke yüreğime/ Bu yine anlaşılır olurdu. İçimde suyu kesilmiş bir fıskiye" der mi?
***
Alın size Hatip Dicle olayı. Yargıtay, önünde yüzlerce dosya varken Dicle'nin 2007'deki konuşması yüzünden aldığı cezayı onadı. YSK, aday olmasına izin verdiği Dicle'nin vekilliğini iptal etti. Dicle sadece konuştuğu için terör suçlusu oldu. Şimdi herkes hukuk eşkali veriyor. Yok o yasa yok bu yasa. Herkes kendine göre bir eşkal veriyor. Fareyi müşahede altına alan yok! Bir şeyin yasalara uygun olması yeterli mi? Ya adalet duygusu. Dicle'yi ve diğer tutuklu vekillere giden binlerce oy ne olacak? Peki eşkali bulunamayan hukukta, milletten öte köy var mı? Bu fareli köyün bir kavalcısı, Meclis'i yok mu?
