Hayat dergisinin 1960'taki ilk 26 sayısının yer aldığı cildi satın alırken tahminim şuydu: Önce 'lay lay lom' ama 27 Mayıs darbesinden sonra 'emrinizdeyiz paşam'!
Tamı tamına böyle olmuş.
Darbeye dek bütün kapakları Marilyn Monroe'lar, Brigitte Bardot'lar ya da kraliyet kadınları süslüyor.
Yerli ve yabancı sosyete haberleri, ünlü futbolcuların ev halleri gözde konular.
Meşhur orta sayfa posterinde Demokrat Parti döneminde açılan Vatan ve Millet caddeleri gibi değişen İstanbul'un çarpıcı fotoğrafları yer alıyor.
***
Darbeden sonraki ilk sayıda (3 Haziran, No:23) ise dergi aniden değişiyor.
Kapak: Mareşal üniformalı Atatürk. İkinci sayfa: Gençliğe Hitabe. Üçüncü sayfa: Cuntanın başı Org. Cemal Gürsel'in bildirisi.
Derginin etkileyici fotoğraf kullanma politikası artık darbecilerin hizmetindedir.
Daha önce hiç değinilmeyen öğrenci olayları hatırlanır. Göbek posterleri artık orduya, darbecilere, kutlamalara ya da cenazelere ayrılacaktır.
24'üncü sayının kapağı da askerdir: "Yaşa var ol Harbiye..." Yeni Hükümet ve Anayasa Komisyonu üyeleri, darbeye katkıda bulunan hocalar ve gazeteciler tanıtılır.
25'inci sayı da kapaktan başlayarak kutlamalara ve destek mitinglerine ayrılmıştır.
Ama en şahane kapak 26'nınkidir: "Hürriyet mücadelesine katılan" üniversiteli 11 kız "Hayat objektifinin" karşısına geçip artist edasıyla poz vermiştir.
Afife Alemdar adlı hanım kızımız, üniversite bahçesinde 'Taba giyme tanırlar/ İhtilalci sanırlar' diye nasıl türkü söylediklerini anlatmaktadır.
Dergiden hiç yer bulamayan halk, aniden huzura çıkar: Bileziklerini yüzüklerini hazineye bağışlayan başörtülüleri ve sakallıları görürüz.
Beni en çok etkileyen, Ava Gardner havalı kızların da dahil olduğu bir grup üniversitelinin, İngilizce pankartlarla yabancı basına poz vermesi oldu. Pankartlarda, düzinelerce ölü olduğu, 3 bin öğrencinin toplama kampına atıldığı yazıyordu.
Etkilendim, çünkü hissediyorum: Çağdaş darbeciler başarılı olsa, aynı 'eğitimli' zümre, aynı pozu bugün de verir.