Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

"Hanım artık senin değil!"

Yeni göreve başlayan bakanlarda, kısa sürede vitrine çıkma kaygısı zaman zaman iş yapma önceliğini gölgede bırakabiliyor. Kurumlardan brifing alınmasının ardından daha "Bismillah" bile denmeden proje pazarlaması başlıyor.
Olayların özüne inemeden, olup bitenle ilgilenme telaşı içinde bakanlık döneminin sonuna geliniyor. Bilgi temelli, sonuç odaklı, sorunların kaynağına inmeyi esas alan siyaset tarzı ise günlük beklenti ve koşuşturmanın içinde yeterince gelişemiyor. Oysa politika üretmek hem iyi bir ekip hem de bilimsel verilere dayalı çözüm becerisi gerektiriyor.

***
Dün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in yanındaydık. Şahin, AK Parti Kadın Kolları Başkanlığı'ndan geliyor. Taban siyasetini iyi biliyor. Ayrıca bir dönem, Töre-Namus Cinayetleri ve Çocuklara Karşı Şiddeti Araştırma Komisyonu Başkanlığı'nda da bulunduğu için sorumlu olduğu alana hâkim görünüyor.
Gündem, çocuk veya aile oldu mu el atılacak onlarca mesele var. Ama ağaçlardan ormanı görememe riski de...
Şahin,ilk günlerin aceleciliğinden kurtulmuş. Kurmay kadrosunu oluşturmuş. Tüm mevzuatı taramış. Kurumsal kapasiteyi tartmış. İyileştirme gereken yönleri belirlemiş. Diğer bakanlıklarla birlikte çalışma gerektiren kesişim noktalarını işaretlemiş. Örneğin, güçlü hukuki altyapı ihtiyacını fark ederek Adalet Bakanlığı'ndan deneyimli bir isim olan Hatice Kara'yı müsteşar yardımcılığına atamış. Medya ile ilişkileri uzman arkadaşlara emanet etmiş. Tabii bir de Ayşe Keşir gibi itici gücü çalışma süreçlerine katmış.
***
Ziyaretimiz sırasında Bakan hanım telefonda idi. Birçokları için formalite olarak algılanan "istatistiklerin kalitesi" hakkında konuşuyordu. Aslında bu yaklaşım çok önemli. Zira bizim memlekette icraat genellikle gözleme, yakın çevreden alınan duyuma göre şekillenir. Körün fil tarifini çağrıştıran kararlar verildiği de olur. Halbuki gerçek durum, bir iki kişinin sübjektif yorumlarının çok ötesinde gelişir. Bu yüzden sahada olup biteni bilmek, değişimin yönünü görmek, olayların önünden gitmek başarının mutlak şartıdır. Mesela bu sıralar, kadına karşı şiddette patlama olduğu şeklinde kanaat söz konusu. Hatta yüzde 1400 arttığını söyleyene de rastlanıyor. Peki gerçek durum böyle mi? Tam değil. Bir defa bu konuda ciddi istatistik tutulmuyordu. Aile içi şiddet, "kol kırılır yen içinde kalır" anlayışı ile gizleniyordu. Toplumsal farkındalık yoktu. Bilinç gelişmemişti. Kamu kuruluşları hem yasal hem de idari açıdan yetersizdi. Artık zihniyet eski zihniyet değil. Hak arama yolları açılıyor. Mağdura sahip çıkma çabası sergileniyor.
***
Fatma Şahin, sohbetimiz sırasında ilginç bir anekdot anlattı...
"Bir akrabamızın komşusu, karısına şiddet uyguluyormuş. Bizimki uyarmış. Hanım artık senin değil! Bak Fatma Şahin bakan oldu. Valla sana elektronik kelepçe taktırır."
Sonrasına biz devam edelim...
Haliyle adam önce duraklamış. Ve bildik tepkiyi göstermiş:
"Benim karım değil mi? Bakan karışamaz ki!"
Oysa dünya da Türkiye de değişiyor. Bakanlar karı-koca ilişkisine karışmıyor karışmasına. Lakin bir yere kadar. Toplumun huzuru bozulduğunda, birlikte yaşama şartları ağır biçimde ihlal edildiğinde bakan da karışıyor nihayet gözü, kulağı açılan devlet de. Düne kadar sadece "bakanların" olduğu Türkiye önce, "görenlerin" giderek, "kayıtsız kalmayanların" ülkesine dönüşüyor.
***
Etkileşimin ve dışa açılımın yüksek seviyede olduğu,
Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım ortamlarına küresel çapta en hızlı uyum gösteren vatandaşların yaşadığı,
Genç nüfusun etkinliğinin arttığı,
Göç olgusunun, mevsimlik işçi trafiğinin hızlandığı,
Şehirleşmenin sürdüğü,
Gettolaşmanın yer yer kemikleştiği,
Şehit ve gazilerin ilgi beklediği,
İstihdamın önceliğini koruduğu,
Yaşlıların, kadınların, fakirin de fakiri kesimlerin himaye aradığı bir ülkedeyiz.
Siyasetin ömrü bu başlıklardaki performansına bağlı. Aileyi sahiplenenler iktidarı kazanırken aileyi ıskalayanlar geleceğini kaybeder!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA