Dün akşamki kadrolar elimize geldiğinde, oyunun Beşiktaş adına çok daha farklı olacağını düşünmüştüm. Evet, Beşiktaş dün akşam belki daha fazla pozisyon bulan, daha fazla önde oynayan takımdı ancak maçın bütününde oyunu istediği şekilde yönlendiremedi...
Çünkü geçen seneye göre kadro kalitesinde önemli bir düşüş gözlenen Ankaragücü, orta sahayı kalabalık tutup, birebir eşleşmelerle oyunun karakterini mücadeleye çevirmek niyetindeydi. Beşiktaş'ta ilk defa ilk 11'de sahaya çıkan iki oyuncu vardı dün akşam.... Sidnei'in nasıl bir savunmacı olduğunu gerçekten çok merak ediyorduk. Ama o defansından çok attığı iki gol ile ön plana çıktı.
Diğer yeni oyuncu Edu'ya gelince... Yerine oynadığı Almeida ile tek benzerliği sol ayaklı oluşu... Çünkü çok farklı iki santrfor tipi vardı karşımızda... Dün akşamki performansına baktığınızda çok fazla olumlu şeyler söylemek zor görünüyor.

SİMAO FORVET ARKASINA...
Bence bu tip maçlarda yani rakipten önde olduğunu düşündüğü maçlarda Beşiktaş'ın orta sahayı oluştururken, Fernandes-Aurelio-Necip seçiminden daha çok tıpkı maçın son bölümünde olduğu gibi Mustafa Pektemek'i kullanarak, Simao'yu forvet arkasına çekmesi daha mantıklı gözüküyor.
Beşiktaş, oyunu beraberliğe getiren öyle bir golü kalesinde gördü ki, burada Ankaragücü'nün becerisinden ziyade Cenk'in büyük hatasından bahsedebiliriz.
1-1 sonrası kısa bir süre gerilen ve bocalayan bir Beşiktaş vardı. Ancak son 15 dakika Beşiktaş baskıyı arttırdı. Buna karşın savunmayı kendi 18'ine çok yakın yapan daha doğrusu yapmak zorunda kalan bir Ankaragücü vardı. Defansınızı kendi kalenize bu kadar yakın kurarsanız, hata yapmanız ve kalenizde gol görmeniz kaçınılmazdır. Dün akşam da aynen öyle oldu ve çok zor görünen maç bir anda 3-1'e geldi. Beşiktaş'ın belki çok daha kolay kazanması gerekirdi, zor da olsa başardı. Alınan üç puan ligin ilerleyen bölümü için büyük kazanç.