Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

İfade özgürlüğü mü?. Güldürmeyin beni..

Şükriye köyün en güzel kızlarından biri..
24 yaşında.. 24 yaş, hele Doğu köylerinde "Evde kalmış" sayılır. Peki niye evlenmemiş o yaşa kadar, en az on talibi çıktığı halde.. Söylenen o ki, evlenme sırası kendisinden büyük ablasında. Sırasını bekleyecek, töreler gereği..
Sonunda bir delikanlı, ısrarla, inatla peşine düştüğü kızı almayı başarıyor. İmam nikâhı kıyılıyor.. Gerdeğe giriliyor ve sabaha karşı Şükriye, yan odada kendini asmış bulunuyor.
İmam nikâhlı kocanın ifadesi "Bakire çıkmadı. Çok utandı. Ben teselli ettim, yetmedi.. 'Beni döv, bana söv' dedi, rahatlamak için. Arkamı döndüm yattım. Sonra asılı buldum.."
Olay sonrası savcılık tarafından serbest bırakılan tek şahidin sözleri bu..
Ötesini kurun kurabildiğiniz kadar..
Töre var, Doğu'da.. En geçerli yasa o.. Mutluluk filminde tecavüze uğrayan Özgü Namal'a, ipi annesi getirip vermedi mi?. Kız tecavüze bile uğrasa namus, ölümle temizlenmiyor mu?.
Doğu'da genç kız intiharları araştırma konusu olacak kadar çok değil mi?.
Bakire değilsen öleceksin. Sen yapmazsan, aileden biri yapar..
Şükriye intihar mı etti, yoksa, ailesinin iddia ettiği gibi, düğündeki 14 bin liralık altın takı için kocası tarafından mı öldürüldü?.
Ortada resmi nikâh olmadığı için, Şükriye ve ailesinin yasal hakları bile yok.
Kaç roman çıkar değil mi, sıradan bir Doğu olayından?.
..Ve de kaç sorun orda, oracıkta duruyor, asırlardır..
Bir yanda namus!. Her şeyden önemli.. Öte yanda, işi tertemiz yapan İmam Nikâhı..
İmama gittin mi, iş bitiyor. Kadın mutlu. Artık namus sorunu yok. Erkek mutlu.. Çünkü imam nikâhıyla istediğin kadar al, sayısı yok. İstediğin kadar boşa.. "Boş ol" demen yeterli, kadını kapıya koyman, bakire çıkmazsa eline ipi verip "Kendini as" demen için.
İmam nikâhı yasal değil, o zaman kadının yasal hakkı da yok..
Şimdi bu ülke gerçeğine gözlerinizi kapayabilir misiniz, her gün gazetelerde benzeri bir vaka okurken..
İşte gene ayni günkü gazetelerden..
Bu defa Van değil, Kars..
Adam genç kızı istemiş, vermemişler. 15 kişiyle evini basmış, kaçırmış, on gün boyunca tecavüz etmiş. Kızı bir ayağı kırık kanlar içinde bulmuşlar. Geçen temmuzda.. Bu mayısta dava var.. Kızı kaçıran, tecavüz eden, kanlar içinde bırakan, ayağını kıranlar tutuksuz yargılanıyor iyi mi?. Dahası, davayı takibe gelen kızın dayısı da adliye önünde bıçaklanıp öldürülüyor..
Yani, kadını, adalet de korumuyor bu ülkede.. Sahiplenmiyor..
Şimdi, bu ülkenin, demokrasinin, cumhuriyetin en büyük organı, gücü, Türkiye Büyük Millet Meclisi değil mi?.
Peki bu Meclis'te imam nikâhlı ikinci, hatta üçüncü eşi olan vekiller bulunduğunu herkes konuşmuyor mu?.
İmam nikâhı bu ülkenin, sadece doğunun değil, her yerinin gerçeği değil mi?. İstanbul'un kenar mahallelerini geçin, hem de tam göbeğinde İmam Nikâhlı ikinci, üçüncü, hatta dördüncü eşler yok mu?.
Şimdi bir kadın çıkıyor ve bu teşhisi koyuyor..
"Erkekler 'İmam nikâhı kıydık' diyorlar ve çok eşli yaşamaya başlıyorlar. Bıktıkları, ya da yenisine göz diktikleri zaman, eskisine 'Boş ol' demeleri yetiyor. Kadın hiçbir hakka sahip olmadan kapıya konuyor. Ne tazminat, ne nafaka.. Ne de miras.. Çoğu zaman baba evine de kabul edilmiyor.. Ne olacak bu zavallı kadınlar?.."
Şimdi buraya kadar söylenenlere itiraz eden var mı, özellikle de "Feminist" geçinenler ve güya kadın haklarını savunanlar.. Buraya kadar tek kelimeye itiraz ediyor musunuz?.
Bir kadın çıkıyor ve büyük bir cesaretle, bu ülkenin en acı gerçeğini söylüyor.. Sonra da kendi çözümünü öneriyor..
"Madem adamın istediği kadınla İmam Nikâhı kıyıp bildiği gibi yaşamasını önleyemiyoruz. O zaman, bu ikinci, üçüncü nikâhı da yasal hale getirelim ki, kadının yasal hakları olsun. 'Boş ol' diye kapıya konmasın."
Şimdi teşhise katılıyorsunuz değil mi?. Onu bir defa kabullenin, sonra deyin ki, "Teşhis yerinde, ama çözüm önerin çözüm değil. O daha büyük sorun yaratır. Kadın da o zaman çok koca alma hakkı ister. Ne hale gelir, toplum, aile, çocuklar.."
Peki ne olsun çözüm?..
İşte tartışma o.. Kadın fikrini söylemiş. sen de söyle.. Tartışalım. Tüm toplum tartışsın..
Hayır..
Bir yapay, bir sahte kıyamet koptu, güya feministlerden.. Kadını susturmak, yok etmek için neler söylediler.. Yazdılar.. Soyadı "Üresin" ya, onunla kelime oyunları yaparak, fikrini açıklayan kadına sinkaflı imalarda bulunanlar bile çıktı..
Tamam, kahrolsun.. Yok olsun.. Cehenneme kadar yolu var. Var da, kadın susunca, gerçek ortadan kalkmıyor ki?. İmam Nikahı orda duruyor, içimizde..
Bu ülkede kaç imam nikâhlı kadın var, biliyor musunuz?. İşleri erkeğin koynuna girmek, ona çocuk doğurmak, mutfağında, tarlasında çalışmak olan ve resmi nikâhlı eş olmadıkları için, hiç bir yasal hakları bulunmayan, her an beş parasız kapıya konma ve baba evine de kabul edilmeme dehşeti içinde yaşayan?.
Her kadın sizi gibi ekonomik ve sosyal özgürlüğüne sahip, her kadın sizin gibi keyfince mi yaşıyor sanıyorsunuz bu ülkede?.
O zaman, teşhis koyanları asmayın. Çözümlerine itiraz edin sadece ve siz kendi çözümünüzü üretin.. Üretin ki, tartışalım..
"Bu ülkede İmam Nikâhı gerçeği yoktur" diyorsanız, ben özür diler, susarım..
Ama "Var" diyorsanız, o zaman çözüm önerin.. Önerin ve savaşın da, kadının ezikliği bitsin.. Ben de sizin nasıl feministler olduğunuzu göreyim!..
Şu ana kadar, yığınla "Saldırı" yazısı okudum. Bir tekinde "Çözüm" önerisi yoktu!..
Benim var, mesela..
Amerika'da Lee Marvin Yasası diye bilinen yasanın benzerini çıkarmak..
"Bir erkekle yaşadığını kanıtlayan kadın, yasal eşin tüm haklarına sahip olur.."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA