Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Ultra sırtlanlara "yuh", asıl!..

Yani, Aziz Yıldırım tarafından kiralanmış ve tribünlere yerleştirilmiş casuslar olsalar,
Galatasaray'a ancak bu kadar zarar verebilirler..
Galatasaray tribünlerinden söz ediyorum.
Beni Galatasaraylı olduğumdan utandıran tribünlerden..
O tribünlerde Ultrasından geçtik, "Aslan" var mı bilmem ama, yıllardır yerleşmiş sırtlanlar, leş kargaları olduğunu görüyorum..
Yahu taraftar, kendi takımını içerden böylesine vurur mu?.
Hadi bir maçlık öfke.. Toplum psikolojisi, falan filan.. Ama yıllardır sürerse bu iğrençlik..
Galatasaray'ın Kaptanı, tanıdığım en iyi Galatasaraylılardan Arda'yı, sadece takımdan değil, Türkiye'den kaçıran bunlar değil mi?.
Bir taraftar, takımının kaptanını, hem de en önemli yıldızını, her maç, devamlı ve ısrarlı protesto eder mi?.
Arda gitti, nerden geldiğini bilmediğim kinleri bitmedi.. Sezon başında Soma için oynanan Galatasaray- Atletico maçında, günün anlamını da unutup, her aldığı topta Arda'yı ıslıkladılar. Gurur duyacaklarına..
Şimdi hedeflerinde Galatasaray'ın bugünkü kaptanı Selçuk ve gol kralı santrforu Burak var..
Tamam!.. Bu ikisi bu yıla iyi başlamadılar.
Ama söyleyin.. Kim iyi başladı?.
Ünal Aysal yönetimi, yerleşmiş, oturmuş takımı, Fatih Terim kompleksi ile darmadağın edip, bütün taşları yerinden oynatınca..
Önce Mancini'yi getirip, adam tam Türkiye'yi ve Galatasaray'ı tanımaya başlarken, onu da gönderip Prandelli gibi kulüp deneyimi nerdeyse olmayan bir hocayı oturtunca.. Bir de onun "Ben Türk yardımcı istemem, kendi ekibimle gelirim" şartını kabul ederek, takımı, kendilerine tamamen yabancı bir teknik kadro ile baş başa bırakınca..
Bunlar yetmezmiş gibi, kendisinden başka kimsenin adı gazetelerde çıkmasın, kendisinden başka kimse TV kameralarına konuşmasın diye futbol şubesi ve futbol sorumlusu kurumlarını lağvedip, her şeyi, hiçbir şey bilmeyen kendisine bağlayınca, bu uyumsuzluk, şaşkınlık döneminin geçmesi sürpriz miydi?.
Tüm suçlu, kulübün egoist ve Aziz Yıldırım özentisi Başkanı iken, daha dün bu takımı hem ligde, hem Avrupa'da zaferlere taşıyan Selçuk, Burak başta futbolcuları yuhalamak, nasıl "Taraftarlık" oluyor?.
Liverpool'un ünlü Kop Tribününde boydan boya "You will never walk alone/ Asla yalnız yürümeyeceksin" yazar.
Yazmakla kalmaz.. Her maç gösterir de Kopçular, futbolcularına asla yalnız yürümeyeceklerini.
Liverpoollu futbolcular, hem de şampiyonluk yarışında iken, hem de kendi sahasında, hem de lig sonuncusuna 3-0 yenilirken, sahayı onları tribüne çağıran Kop'un alkışları arasında terk ederler.
Çünkü o Kop bilir ki, o takımı taşıyacaklar, gene o futbolculardır. O futbolculara en kötü günde güven, moral vermek taraftar olarak işleridir. İçleri kan ağlarsa bile..
Düşünün biraz sırtlanlar!..
Bu takım Şampiyonlar Ligi'nin başında..
Daha beş maç oynayacak. Avrupa'ya "Tamam" ya da "Devam" dedirtecek beş maç var daha.. Sen daha ilk maçın yarısında Kaptanını ve Kralını yuhalamaya başlarsan, öteki futbolcularda moralin "M"si kalır mı?. "Hata yaparsak bizi de yuhalarlar" demezler mi?. Hata yapma korkusuyla dizleri titreyen adamdan futbol oynaması beklenir mi?.
Futbolcu "Yenilsem de, yensem de taraftarım benimle" diyen ve Liverpoollu gibi buna inanan insandır..
"İn- san- dır" gerzekler!.
Futbolcunun arkasında en kötü anlarda olursan, sana güvenir o.. İyi oynayan, kazanan takımın seyirciye zaten ihtiyacı yoktur. Gerçek taraftar en sıkıntılı anda, 12. Oyuncu rolü üstlenir. Ama bunlar gerçek taraftar değildir. Kendilerini eğlendirmek için maça giderler.. Takıma destek olmaz, tersine yolunu keserler. Casustan beterdir onlar..
Daha ilk maç.. Daha beş kritik maç var ve o beş maçı da bu kadro oynayacak.. O zaman, son maçın son düdüğüne kadar, desteklemek zorundasın..
Diyelim hepsini kaybettiler.. Elendiler..
Daha koskoca bir lig maratonu ve Kupa heyecanı var, ayni kadronun oynayacağı..
O kadro, o insanlar artık sana güvenir mi?. Sana inanır mı?.
Nerde Ali Sami Yen cehennemi, nerde bu rakibin ekmeğine yağ süren casuslar tribünü?.
Bu Ultra Sırtlanlarla mı yürüyecek Galatasaray?.
Süper Kupa maçındaki iğrenç saldırıları ile, Galatasaray'ın lige kendi sahasında ama rakip seyirci önünde başlamasını sağlayan bu casuslar takımına kızmakla haksızlık etmişim.
Galatasaray'ın bu tür seyirciye ihtiyacı yok..
Çocuklar arasında anket yapın.. İnanın seyircisiz oynamayı tercih edeceklerdir. Hiç değilse rahat kafayla oynarlar maçlarını..
Gerçek Galatasaraylılar!..
Tribünlerde sessiz sedasız oturup, bu sırtlanlara suç ortaklığı yapmayın..
Takıma, oyunculara sahip çıkın, çıkın ki, çocuklar asla yalnız yürümeyeceklerini anlasınlar.
Sahip çıkın ki, çocuklar, meydanın sırtlanlara teslim edilmeyeceğini görsünler..
Sahip çıkın ki, bu çocuklar, sırtlanlara yem olmasın, Aslanlar gibi oynasınlar!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA