Kayseri Müftü Vekili Galip Koçer, 'oruç fidyesi' ve fitrenin yoksulların ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunmak, toplumda karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağlarının pekişmesine vesile olan 'mali ibadet' olarak değerlendirildiğini vurguladı. Koçer, bu ramazan ayında zorunlu olarak oruç tutamayanların günlük oruç fidyesi veya sadaka-ı fıtır günlük bedelinin 11.5 TL olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Sadaka-ı fıtır ve oruç fidyesi ödeyen Müslüman, ihtiyacı olan yoksullara az da olsa bir şeyler verebilmenin ve yardımlaşmanın sevincini yaşar. Bundan dolayıdır ki fıtır sadakası (fitre) ve fidye, zekattan farklı olarak, yerine getirilir. Fıtır sadakası müslüman toplumların neredeyse tamamına yakın bir kesimi tarafından verilmektedir. Ülkemizdeki mevcut sosyo-ekonomik hayat şartlarını ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacını göz önünde bulundurarak; 2015 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2016 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan sürede, sadaka-i fıtır ve günlük fidye miktarının 11.5 lira olarak belirlenmiştir. Bu miktar en alt sınırdır. Güce yeten ve durumu iyi olan daha fazla verebilir. Yani, üst sınırı yoktur."
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından oruç fidyesi ve sadaka-ı fıtır 2011 yılında 7.5, 2012'de 8.5, 2013 yılında 9.5, 2014 yılında 10 TL olarak belirlenmişti.
ORUÇ FİDYESİ NE DEMEK?
Fidye, bazı ibadetlerin yapılamaması ve bir takım kusurların işlenmesi halinde ödenen dini-mali yükümlülük olduğunu ifade etti. İbadetlerle ilgili fidye, oruç ve hac da söz konusu olarak nitelendirildi.
İhtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan ve daha sonra da kaza etmesi mümkün olmayan kimsenin, oruç tutamadığı her güne karşılık bir fidye ödemesi öngörülüyor. Kuran-ı Kerim'de Bakara Suresi'nde, "Oruç tutmaya güç yetiremeyenler, bir fakir doyumu kadar fidye öder" denilirken, fidyenin bir kişiyi 1 gün için doyuracak yiyecek veya karşılığı para olan 'sadaka-i fıtır' miktarı olduğu hatırlatıldı.
Fidye vermek durumunda olan fakat buna ekonomik durumu uygun olmayanların Allah'tan af dilemesi gerektiği vurgulandı.
Günler uzun olduğu için oruç tutamayan hasta ya da yaşlıların, kısa günlerde oruç tutabilirlerse tutamadıkları orucu kısa günlerde kaza etmeleri gerektiğine dikkat çekildi. Bu durumdaki kimselerin vermiş oldukları fidyelerin sadaka yerine geçtiği, oruç fidyelerinin, Ramazan ayının başı veya sonunda toptan, ayrıca bu kutsal ay içinde günlük olarak verilebileceği ifade edildi.