SABAH Gazetesi tarafından düzenlenen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu başladı. TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Galatasaray eski Başkanı Dursun Özbek'in yanı sıra birçok yönetici ve spor adamı foruma katıldı. Turkuvaz Medya Grubu'nun organize ettiği Uluslararası Futbol Ekonomisi Forumu, Türkiye'de futbola yön veren isimleri bir araya getirdi. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, TFF yöneticileri Servet Yardımcı, Ali Dürüst, Cengiz Zülfikaroğlu, Kulüpler Birliği Vakfı ve Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, Galatasaray Kulübü eski Başkanı Dursun Özbek, Manchester United ve Chelsea Kulüplerinin eski Yöneticisi Peter Kenyon ve birçok spor adamı foruma katıldı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören ve Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, derbi kararı sonrası bugün gerçekleşen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nda bir araya geldi. Ziraat Türkiye Kupası'nda yarıda kalan Fenerbahçe - Beşiktaş derbisi sonrası TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ilk kez bir araya geldi. İkili yan yana otururken, samimi sohbetleri dikkat çekti. Açılış bölümünde konuşan TFF Başkanı Yıldırım Demirören, futbolun sürekli gelişen büyük bir endüstri olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: 'Avrupa futbolunun ekonomik büyüklüğü 14 milyar dolar. Türkiye'de ise ekonomik büyüklük 700 milyon avro seviyesinde. Federasyon olarak son 10 yılda bütçemiz, 143 milyon liradan, 669 milyon liraya ulaştı.' 'Bugün uluslararası 15 marka sponsorumuz ve tedarikçimiz. Bugün itibarıyla 150 milyon lirayı aşan bir sponsor gelirimiz var. Son 10 yılda naklen yayın gelirlerinde çağ atladık. On yıl önce yayın geliri 185 milyon lirayken, bu sezon 2 milyar liraya dayandı. Bu büyüme çok şeyi anlatıyor.' 'Türkiye ekonomisi düzelip, dünya çapında söz sahibi oldukça, hem futbol ekonomimiz yükseldi hem de Avrupa'da söz sahibi olduk. Ülkemizin 2023 yılında dünyanın 10. büyük ekonomisi olma hedefi doğrultusunda, futbolumuzu da daha yukarılara taşımak istiyoruz.' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın spora ve futbola olan destek politikalarının önemine dikkati çeken Demirören, 'Ülkemizde 40'a yakın yeni stadın yapılması sağlandı. Buradan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a bir kez daha teşekkür ediyorum. Destekleriyle Türk futbolu gelişerek büyümeye devam edecektir.' ifadelerini kullandı. Ülke futbolunda kendilerini üzen durumların da bulunduğunu aktaran Demirören, şunları kaydetti: 'Maalesef büyümenin getirdiği borçlanma, özellikle büyük kulüpler için çözüm bekleyen önemli bir sorun haline geldi. Süper Lig'deki 18 kulübün toplam borcu, 7 milyar liraya, 4 büyüklerin toplam borcu ise 6 milyar liraya ulaştı. Gelirler 3,3 milyar lira seviyesindeyken, giderler 4,5 milyar lira. Yani her yıl 1,2 milyar lira zarar ediliyor.' 'Yabancı oyunculara sözleşmelerle taahhüt edilen rakam ise 924 milyon avro. Avrupa kupaların katılan takımları önce UEFA denetliyor. Şu anda UEFA'da taslak çalışması biten ve yönetimden geçmek üzere olan yeni bir düzenleme mevcut. Burada net borç ve gelir oranlı bir sınırlama olacak. Biz de uyarlayarak uygulamaya yönelik önümüzdeki süreçte çalışmalar yapacağız.' 'Türk futbolunun bu sorundan kurtulması için çözümler üretmeliyiz. Çıkacak yeni yasalarla, borç yapılandırmalarıyla mevcut mali sorunların çözüleceğine inanıyorum. Özellikle faiz sarmalından kurtulmak çok rahatlatıcı olacaktır.' 'Çözüm; yıldızları tüketmek değil, yeni yıldızlar üretmektedir. Altınorduları çoğaltmak, Cengiz Ünderleri yetiştirmektir hedef. Birlik ve beraberliğimizi sağlarsak, başaramayacağımız hiçbir şey yok.' 'İnanıyorum ki bu kenetlenme ile 2020 Şampiyonlar Ligi finalini, 2024 Avrupa Şampiyonası'nı ülkemize getireceğiz.' Demirören, gelecek süreçte Spor Toto Süper Lig yayın gelirinin de 600 milyon dolardan, 1 milyar dolar seviyelerine ulaşmasını hedeflediklerini sözlerine ekledi. ORMAN: 'HEDEF, SÜPER LİG'İ TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK GLOBAL MARKASI HALİNE GETİRMEK' Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı sıfatıyla katılımcılara hitap eden Fikret Orman, futbol ekonomisinin her geçen gün inanılmaz bir hızla büyüdüğünü kaydederek, 'Hedefimiz, Süper Lig'i Türkiye'nin en büyük global markası haline getirmek.' dedi. Avrupa'nın en büyük kulüplerinin dahi artık pazar olarak kendi bölgelerini değil, Uzak Doğu'yu, Orta Doğu'yu gördüğünün altını çizen Orman şunları söyledi: 'Biz vakıf olarak bazı çalışmalar yaptık. En önemli şey, global marka değerini artırmak. Süper Lig'in dünyada marka değeri arttıkça, Türk futboluna inanılmaz katkı sağlanacaktır.' 'Bizim amacımız, dünyada giderek büyüyen futbol ekonomisi içinde Süper Lig özelinde Türkiye'yi daha da yukarılara çıkarmak. Bu şekilde uluslararası izlenilirliği artırdığımızda, daha kaliteli oyuncuları daha ucuza getirme fırsatımız doğacaktır.' 'Türkiye'nin bundan önceki algısı, Orta Doğu bölgesine gitmeden önce bir durak şeklinde. Ligimizin marka değerini yükselttiğimizde, ekonomik anlamda daha uygun rakamlara oyuncu alabileceğimizi düşünüyoruz.' Uluslararası izlenirliğin, Türkiye'den Avrupa'ya transferi de artıracağına dikkati çeken Orman sözlerine şöyle devam etti: 'Cenk Tosun transferinde olduğu gibi, daha fazla oyuncumuzu yurt dışına gönderme şansına da sahip olacağız. Gelirlerde artış sağlanacak. Bunların hepsi izlenirlikle alakalı.' 'İngiltere Premier Lig'in sadece yurt dışı yayın hakları, bizim genel yayın haklarımızın iki katından fazla. Süper Lig'in uluslararası izlenebilirliği büyük önem arz etmekte.' 'Biz sponsorluklarda Türkiye ekonomisiyle birlikte hareket ediyoruz ama üst seviye liglerde böyle değil. Özellikle İngiltere Premier Lig'de sponsorların çoğu dünya markası olabilmek için bu yatırımı yapıyorlar.' Fikret Orman, pazarlamaya çok önem vermeleri gerektiğini aktararak, 'Yurt dışı maç organizasyonları yapılmalı. Türkiye Kupası ve TFF Süper Kupa finallerini yurt dışında oynayabiliriz. Reklam ve tanıtım kampanyaları gerekli. Hedef pazarlarla sürekli iletişim kurulması lazım. Global sosyal medya hesaplarına yatırımlar yapılmalı.' şeklinde konuştu. YARDIMCI: 'EURO 2024'E EV SAHİPLİĞİ YAPMA ŞANSIMIZIN YÜKSEK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM' Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili ve UEFA Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yardımcı, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı (EURO 2024) düzenlemek için şanslarının yüksek olduğunu söyledi. Ev sahipliği adaylığı dosyası üzerinde detaylı bir çalışma yürüttüklerini aktaran Servet Yardımcı, 'Muazzam bir çalışma gerçekleştirdik. Geçen hafta 2 bin sayfalık dosyamızı UEFA'ya teslim ettik. İçeriği çok dolu bir dosya. UEFA buna bakıyor. Ekonomik potansiyele dikkat ediyor. Adaylık 27 Eylül'de Nyon'da oylanacak. Dosyamızın dolu olması ve şampiyonayı düzenlemeyi ne kadar çok istediğimizi bildiğimiz için EURO 2024'e ev sahipliği yapma şansımızın yüksek olduğunu düşünüyorum.' ifadelerini kullandı. Türkiye'nin Avrupa ve Asya kıtaları arasında köprü görevi gördüğü için adaylıkta avantajlı olduğunu savunan Yardımcı, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Türkiye, Orta Doğu'ya ve Afrika'ya açılan geçiş kapısı. Bu, daha fazla seyirci, ticari beklenti ve heyecan demek. UEFA'ya şampiyonanın global olacağını söylüyoruz. Halkın desteğini biliyoruz. Şampiyona 10 statta oynanacak. Bu statlardan 8'i hazır. Atatürk Olimpiyat Stadı'nda değişiklik yapacağız. Ev sahibi olduğumuz takdirde açılış ve final maçları Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanacak. Ankara'da 65 bin kişilik stat yapmayı düşünüyoruz.' 'Sekiz yıl önce EURO 2016 adaylığını şanssız bir şekilde 1 oyla kaybettik. O dosyada taahhüt ettiğimiz her şeyi şu an fazlasıyla yerine getirdik. Geçen 8 yılda hükümetimizin büyük yatırımlarıyla büyük gelişim sağladık ve güçlendik. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da teşekkür ediyoruz. Onun arzusu bize güç veriyor. Türkiye, Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi. İlk 5 sıradaki ülkeler ev sahipliği yaptı ama biz henüz bunu başaramadık. Bizim zamanımız geldi. Almanya'ya karşı biz de çok güçlüyüz. Şampiyona adaylığını alacağımızı düşünüyorum.' Atatürk Olimpiyat Stadı'nda 2005'te İtalya'nın Milan ile İngiltere'nin Liverpool takımları arasında yapılan UEFA Şampiyonlar Ligi finali için maç günü İstanbul'a 59 bin taraftarın geldiğini vurgulayan Yardımcı, şunları kaydetti: 'Her kişi 610 dolar para harcadı. EURO 2024'te ise 1 ay boyunca 51 maç yapılacak ve çok daha büyük kazanç olacak. Prestij de çok önemli tabii. Fransa'da düzenlenen EURO 2016'da 2,5 milyon kişi maçları izledi. O şampiyonayı 700 bine yakın turist takip etti. İki milyar avro gelir elde edildi. Bunun 600-700 bin avro gideri var. Sonuçta 1-1,5 milyon avro kazanç sağlanmış oluyor. Bizim coğrafi avantajlarımız ve yeni sponsorlarımızla çok daha fazla gelir elde edeceğimizi düşünüyorum.' ÖZKAN: 'ÇAĞLAR SÖYÜNCÜ, ARSENAL'E TRANSFER OLMAK ÜZERE' Altınordu Kulübü Başkanı Seyit Mehmet Özkan, kadrolarında yer alan kaleciler Erce Kardeşler, Berke Özer ve orta saha oyuncusu Barış Alıcı'nın Avrupa'ya transfer olabileceğini belirtti. Özkan, genç oyunculara güvenmeye ve imkan sağlamaya devam edeceklerini belirterek, 'Çağlar Söyüncü ve Cengiz Ünder'i Türk ve Avrupa futboluna kazandırdık. Yeni hedeflerimiz var. Yarın Freiburg maçı için Almanya'ya, pazar günü de İngiltere'ye Chelsea karşılaşmasını takip etmeye gideceğim. Her ikisine de futbolcu satmaya gidiyorum.' ifadelerini kullandı. Türkiye'nin dünya futbol pazarında yer almasının evrensel olmasıyla bağlantılı olduğunu vurgulayan Seyit Mehmet Özkan, 'Geçen sezon başında Freiburg'a sattığımız Çağlar Söyüncü, Arsenal'e transfer olmak üzere. O transferden de gelir elde edeceğiz. Arsenal, bizden Çağlar'ın datalarını istiyor. Hazırladık. Evrensel olmayan milliyetçi olamaz. Erce, Berke ve Barış Alıcı'yı satma görüşmelerimiz devam ediyor. Bu 3 oyuncudan 2'sini satabilirsek, gelecek sezon kimseye muhtaç olmadan bütçemizi götüreceğiz.' dedi. Türkiye'deki genç oyunculara 11 yıl önce yatırım yapma kararı aldıklarını ve şimdi bunun karşılığını almaya başladıklarını aktaran Özkan, sözlerine şöyle devam etti: 'Süper Lig'e çıkmayacağız. Yabancı oyuncu oynatmamaya devam edeceğiz. Almanya altyapıya 1 milyar avro para harcadı. Almanya Birinci Futbol Ligi'ndeki (Bundesliga) oyuncuların yüzde 65'i yerlilerden kurulu. Bu, çok önemli.' 'Galatasaray-Beşiktaş maçında ise sahada Türk oyuncu sadece Gökhan Gönül vardı. Aklımızı başımıza alalım. Kulüplerin bütçelerinin yüzde 10-15'ini altyapıya ayrımaları gerek. Asgari ücret ödediğimiz antrenörden oyuncu yetiştirmesini bekleyemeyiz. Bu böyle gitmez. Futbolcu çiftlikleri kurmamız lazım. Ülkede stoper yetişmiyor. Akademide stoper antrenörü istihdam ediyoruz. Bunu forvette denedik. Şu an oyuncularımızın son vuruşlarında yüzde 20-25 artış var. Çok çalışacağız.' Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın altyapıdan A takıma çok oyuncu çıkarmasını beklememeleri gerektiğini ifade eden Seyit Mehmet Özkan, 'Üç büyükler bizim göz bebeğimiz. Onların altyapıda mucizeler yaratmasını beklemeyin. Kolay değil. Onları ayrı bir yere koyuyorum. Avrupa'da en fazla gelir elde eden kulüpler sıralamasında ilk 30'da yoklar. Bu iyi değil. Daha çok gelir elde etmemiz lazım. Üç büyükler dışındaki diğer kulüplerin yetiştirici kimliğinin olması lazım.' diye konuştu. Avrupa'da birçok kulüp tarafından takip edildiklerini vurgulayan Özkan, '12 yıllık bir master planımız var. 3 yılda bir, takım fotoğraflarını yüzde yüz değişecek şekilde planlama yapıyoruz. Fırsat buldukça gençlerimizi turnuvalara çıkarıyoruz. 2020'li yıllarda Süper Lig'e çıkmayı hedefliyoruz. Daha önce çıkarsak da parayı alıp tekrar düşeceğiz.' şeklinde görüş belirtti. Babel, Adebayor ve Gomis, SABAH Gazetesi tarafından The Grand Tarabya Otel'de gerçekleştirilen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nda konuştu BABEL: 'BURADA GÜZEL BİR ORTAM VAR. TARAFTARLAR VE STATLAR HARİKA' Süper Lig'in gelişim halinde olduğunu belirten Beşiktaş'ın Hollandalı futbolcusu Ryan , 'Türkiye'ye birkaç sezondur büyük oyuncular geliyor. Bizim takıma Real Madrid'den Pepe geldi. Lig gelişimini sürdürüyor. Daha önce Kasımpaşa'da da oynadım. Beşiktaş'a transfer olduğumda ise ligin ne kadar geliştiğinin farkına vardım. Böyle devam ettiği sürece Spor Toto Süper Lig'in bir süre sonra İtalya ve İspanya ile rekabet edecek düzeye gelebileceğini düşünüyorum. Burada güzel bir ortam var. Taraftarlar ve statlar harika.' diye konuştu. ADEBAYOR: 'İSTANBUL'DA ÇOK GÜZEL ZAMAN GEÇİRİYORUM' Medipol Başakşehir'in Togolu golcüsü Adebayor ise Türkiye'de forma giydiği için mutlu olduğunu belirterek, şunları kaydetti: 'Türkiye'de insanlar futbola çok ilgi gösteriyor. Bu da bize yansıyor. Buraya transfer olmadan önce Afrika'ya dönme seçeneğim de vardı ama Türkiye'ye geldiğim için çok memnunum. İstanbul'da çok güzel zaman geçiriyorum. İyi futbol oynuyoruz ve başarılı bir takımız. Saha içinde amacım gol atmak, saha dışında ise Türkiye ligini tanıtmayı hedefliyorum. Bir gün, buradan güzel hatıralarla ayrılmak istiyorum.' Togo'da futbol akademisi kurduğunu anlatan deneyimli oyuncu, şu ifadeleri kullandı: 'Futbolu bıraktıktan sonra ülkeme dönüp genç oyuncular yetiştirmeyi hayal ediyorum. Türkiye ile de bağlantılarım devam edebilir. Burada oynadığım için çok şanslıyım. Türkiye'de futbol anlamında eksik bir şey yok. Bu kadar harika bir lige geleceğimi düşünmemiştim. İngiltere ve İspanya'da oynarken Süper Lig'i izleme fırsatım olmamıştı ama şimdi Süper Lig birçok ülkede takip ediliyor. Büyük oyuncular Türkiye'ye transfer oluyor. Genç Türk oyuncuların bu isimlerden ders alması gerektiğini düşünüyorum. Başka liglerde oynarken Süper Lig'i izleyemezdim. Şimdi ise Süper Lig birçok ülkede takip ediliyor. Lig gittikçe büyüyor. Çok tutkulu taraftarlar var.' GOMİS: 'SÜPER LİG'DE KALİTE ÇOK YÜKSEK' Galatasaray'ın Fransız futbolcusu Gomis ise Türkiye'de yüksek seviyede bir futbol oynandığını vurgulayarak, şunları anlattı: 'Türkiye'de harika bir deneyim yaşıyorum. Taraftarlardan çok memnunum. Spor Toto Süper Lig'de kalite çok yüksek. Lig gelişim halinde. Türkiye'deki genç oyuncuların hedeflerine ulaşabilmeleri için daha fazla özveride bulunmaları gerekiyor.' 'Tabii aynı zamanda genç oyunculara şans da tanınması gerektiğini düşünüyorum. Genç oyunculara örnek olmak zorundayız. İyi bir futbolcunun antrenman dışında da ne yaptığı çok önemli. Futbol gelişiyor. Önemli oyuncular var. Üst ve alt sıralardaki takımlar arasında fazla güç farkı da yok.' Sabah gazetesi tarafından düzenlenen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nun 'Mali açıdan Spor Toto Süper Lig' konulu oturumu, Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz ile İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ'ın katılımıyla yapıldı. The Grand Tarabya Otel'de gerçekleştirilen organizasyondaki oturumda, Mustafa Cengiz ve Göksel Gümüşdağ, kulüplerinin mali yapılarıyla ilgili bilgiler verdi. Başkan Cengiz, Galatasaray'ın içindeki mali durumu, bir kişinin ya da yönetimin hatası olarak değil, birikmiş hatalar bütünü olarak tanımlayarak, 'Bu hatalar sadece Galatasaray'da olmadı aslında. Mevcut mali sıkıntılar, tüm Türk futbolunun sorunu. Bu sorunla ilgili Türkiye Futbol Federasyonu ve devletimiz de elinden gelen çabayı gösteriyor.' dedi. Yönetimde 100 günü geride bıraktıklarını ve bu ay sonunda yeniden seçime gideceklerini hatırlatan Cengiz, 'Biz bu 100 gün içinde yaklaşık 320 milyon lira borç ödedik. Bu ay 86 milyon lira, haziran ayı ile de toplam 256 milyon lira daha ödememiz var. Rakamlar büyük ama Galatasaray da büyük bir camia. Bu süreçte sermaye artışını gerçekleştirdik. Oradan büyük gelir elde ettik. En büyük geliri ise taraftardan aldık. Bu süreçte taraftarımız ayağa kalktı. Stadımızın 190 locasının 70'i boştu. Taraftarımız destek oldu ve 50'sini aldı. Mağaza stoklarımızdaki tüm ürünleri bitirdiler. Şu anda maalesef L beden formamız dahi kalmadı.' diye konuştu. Yaklaşan seçim öncesi liste hazırlıklarının devam ettiğini de aktaran Cengiz, 'Göreve gelirken söz verdiğim üzere, seçime gidiyorum ve tekrar adayım. Tüzüğümüze göre de 100 imza ile listemizi vereceğiz. Listemi ben de bilmiyorum. Yarın inşallah öğreneceğiz. Bu sözüm, 'dışarıdan empoze ediliyor' anlamına gelmesin. Biz sadece şirket değiliz, aynı zamanda bir spor kulübüyüz. Çok şükür ki listeme aşırı talep var. Gelen talepleri en iyi hale getirmek durumundayım. Herkesi mutlu etmem imkansız. Mensubu olduğum camianın beklentilerini en iyi şekilde karşılayacak listeyi yapmaya çalışıyorum.' değerlendirmesinde bulundu. Cengiz, sık sık gerçekleştirdiği kurum ve kuruluş ziyaretlerine yönelik eleştirilere değinirken, 'Kendi çıkarım için buralara gittiğimi söyleyenler oldu. Kendi çıkarlarınızı ön plana aldığınızda, kulübe fatura kestiğinizde, bu camiada bitersiniz. Gittiğimiz her belediye, kamu kurumu ve bakanlık, zamanında gidilmediği için büyüyen makro sorunlarımızın çözüm yeridir.' ifadelerini kullandı. Öte yandan, performansıyla beğeni toplayan Japon oyuncu Yuto Nagatomo'nun takımda kalıp kalmayacağı yönündeki soruya Mustafa Cengiz, 'İtalyanlar ticareti bizden iyi bilirler. Burada söyleyeceğim her şey bize ek maliyet olarak döner. Kiralık olarak gönderdikleri bir oyuncu için Maradona ücreti isteyebilirler. Şu anda kulübü Inter ile görüşmemiz yok. Karşılıklı olarak hamle bekliyoruz. Nagatomo bizden memnun, biz de ondan memnunuz. İnşallah iki tarafın da yararına olacak şekilde sonlandıracağız.' yanıtını verdi. Gümüşdağ: 'Şirketim gibi yönetiyorum' İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, bir anonim şirket olarak karar alma ve reaksiyon verme süreçlerinin hızlı olduğunu belirtti. Anonim şirket olmaları nedeniyle genel kurula tabi olmadıklarını vurgulayan Gümüşdağ, 'Ben aynı zamanda sanayiciyim. Kendi şirketimi nasıl yönetiyorsam kulübümü de öyle yönetiyorum. Uzun süreli planlamalar yapabiliyorum. İki veya üç sene sonra burada olacak mıyım diye bir derdim yok. Ben dahil 7 ortağız ve hepimiz iş adamıyız. Önümüzdeki yılın planlamasını da aşağı yukarı bitirdik. Sayın Mustafa Cengiz'in bunu yapması pek mümkün değil. Rakipler başka şeylerle uğraşırken biz başka şeylerle uğraşıyoruz.' şeklinde konuştu. Cengiz Ünder'i 15 milyon avroya Roma'ya vererek Türkiye'de yetişmiş bir oyuncu için rekor bir satış bedeline ulaştıklarını hatırlatan Gümüşdağ, 'Cengiz'in satışından da yüzde 20 alacağız. Bu ek yüzde 20 için Manchester City ile Roma arasında bir ay toplantı yapıldı. Bu şirketin ayakta kalabilmesi için denk bütçeyi götürmemiz lazım. Sadece yarışmacı değil, üretici de olmamız lazım. Altyapıdan oyuncu çıkarmalıyız. Başarılı da olmalıyız çünkü ligi birinci bitirmek ile yedinci bitirmek arasında 100 milyon liraya yakın gelir farkı var. Bu sene Avrupa kupalarından 10 milyon avro, Cengiz Ünder'in satışından 15 milyon avro, diğer oyuncu satışlarından da 5 milyon avro olmak üzere 30 milyon avro kazandık. Kendimizi sürekli geliştirmemiz lazım çünkü başka türlü ayakta durmamız zor. Bizim borcumuz yok ve denk bütçeyle gidiyoruz.' açıklamasında bulundu. Kulübün satılmak istendiği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine ise Gümüşdağ, 'Yanlış anlaşılma oldu. Bizim bütçemiz denk ve 4 yıldır istikrar sağlıyoruz. Futbola yatırım yapmak isteyen kişi ve kurumlar oldu. Bunlar gelecekte de olabilir. Doğru bir ortaklık yapısı bulup evlilik gerçekleştirirsek, bu kaynağı kulübü büyütmek için kullanabiliriz. Avrupa'da görüyoruz, kulüplerin sahipleri var. Kulübümüzü satıp çıkmaya değil, doğru bir ortaklıkla büyütecek bir projeye sıcak bakarız. Şu an böyle bir şey yok.' ifadelerini kullandı. KASAPOĞLU: 'ÜLKEMİZDEKİ YASA DIŞI BAHİS HACMİ 40 MİLYAR LİRA' Sabah gazetesi tarafından düzenlenen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu'nun 'Türkiye'de illegal bahis nasıl önlenir' konulu oturumu, Spor Toto Teşkilat Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve İnteltek AŞ Genel Müdürü Ahmet Sezer'in katılımıyla düzenlendi. The Grand Tarabya Otel'de gerçekleştirilen organizasyonda açıklamalarda bulunan Spor Toto Teşkilat Başkanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye'de yasa dışı bahisin 40 milyar lira civarında olduğunun tespit edildiğini söyledi. Teşkilat olarak elde ettikleri gelirin büyük bölümünü yine spora kaynak oluşturmak için kullandıklarının altını çizen Kasapoğlu, 'Ükemizdeki yasa dışı bahis hacminin 40 milyar lira civarında olduğunu saklamayalım. Bazı tahminlere göre ise 60 milyar lira civarında yasa dışı bahis söz konusu. Bunun hem ülke ekonomisine hem de güvenliğine ciddi bir tehdit olduğunu düşünüyoruz. Yasa dışı bahise yönelik özellikle 2013 yılından itibaren çok ciddi tedbirler alıp yaptırımlar uygulamaya başladık.' diye konuştu. Spor Toto Teşkilat Başkanlığının operasyonlarını yürüten İnteltek AŞ'nin genel müdürü Ahmet Sezer ise Türkiye'de yasal bahisin 12 milyar lira civarında bir hacminin olduğuna değinerek şunları söyledi: 'Bu işin yasa dışı boyutu 40 milyar lira civarında. Yasal taraftan elde edilen 12 milyar liranın yüzde 40'ı devlete gitmekte. İllegal bahislerden kaynaklı kayıplar nedeniyle ülke ekonomisinin ciddi darbe aldığını düşünmekteyim. Tabii oransal avantajları var. Para transferlerinin çok kolay olması, reklam, tanıtım gibi kanallarla destekleniyor olması, bu işin önemli parçalarından. Teknoloji kullanılarak hızla yayılmakta. Yurt dışına çıkan bu ciddi miktardaki paranın yurt içinde kalması önemli. Her yıl bir Milli Piyango İdaresi özelleştirmesine yakın bir paradan bahsediyoruz. Konunun üzerine hassasiyetle gidilmeli. Son 1,5 yılda önemli gelişmeler sağlandı. Devlet kurumlarının çalışmalarıyla artık 2017'de ciddi bir mücadelenin başladığını söyleyebilirim. Bu şekilde 40 milyar lira gibi bir rakamın ülke içinde kalması ağlanabilir.' BAKAN BAK 'CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN SPORUN İÇİNDEN GELMESİ ÇOK ÖNEMLİ' Sabah gazetesi tarafından düzenlenen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın kapanış konuşmasıyla sona erdi. The Grand Tarabya Otel'de çeşitli oturumlarla gerçekleştirilen organizasyonun sonunda Bakan Osman Aşkın Bak, katılımcılara hitap etti. Forumun Türk futboluna önemli katkılar sağladığına inandığını dile getiren Bak, 'Türk futbolunun bir fotoğrafını çektiğinizde, tesisleşme noktasında gelinen standartlara bakıldığında, pek çok ilerlemeler söz konusu. Avrupa'nın önünde adımlar mevcut. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın sporun içinden gelmesi ve spora özel ilgi göstermesi çok önemli. Yapılan yatırımlarla birlikte Türk futbolu dünyada önemli bir konuma sahip. Statlarımızın yaş ortalaması 1,9 oldu. Yenilerini de devreye alıyoruz. Bunun göstergesi olarak da Türkiye Futbol Federasyonu kanalıyla 2024 Avrupa Şampiyonası Finalleri'nin ev sahipliğine adayız. En büyük kozumuz da yeni statlarımız. Her şeyimizle tesis olarak buna hazırız.' diye konuştu. Türkiye Büyük Millet Meclisinden yakın zamanda geçen bir kanunla, kulüplerin profesyonel faaliyetlerinden dolayı ödeyecekleri vergilerin amatör şubelerinde kullanılmak üzere iade edilmesi kararı verildiğini hatırlatan Bakan Bak, şöyle konuştu: 'Bu kanun, amatör sporlara destek olunması yönünde bir devrim. Buradan sadece amatör branşlara, altyapılara aktarılacak kaynak yaklaşık 300 milyon lira. Bu kaynak, vergi üreten kulüplerimize iade edilecek. Bu, Türk sporunun amatör branşlarda daha büyük hedeflere koşması demek. Büyük kulüplerimiz Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın, Trabzonspor'un, Medipol Başakşehir'in sporcusunun olimpiyat şampiyonu olmasını arzu ediyorum. Bu kaynağın, sporun tabana yayılması yönünde çok büyük destek olacağına inanıyoruz. Kulüplerimiz bir marka. Olimpik branşlarda uluslararası başarı için, bu marka kulüplerimiz de yatırım yaparak Türk sporunun sıçramasına katkı verecek. Kulüplerimiz bunu yıllardır talep ediyordu, bu dönemde gerçekleştirdik. Türk sporunun ve amatör branşların gelişmesi için büyük bir adım atıldı. Şimdi belki farkında değiliz ama 2020 Olimpiyatları'nın ardından Türkiye'de, 2024 itibarıyla olimpik branşlarda sıçrama olacak.' Sporun gücünü, uyuşturucuyla ve terörle mücadelede kullanmak istediklerine dikkati çeken Osman Aşkın Bak, 'Bu gençler bizim. Kulüplerimizin, marka değerleriyle beraber rol alacaklarına inanıyorum. Bu ekonomiyi büyütmemiz lazım. Yeni gelirler elde etmek, üretmek zorundayız. Dışarı sporcu ihraç etmek zorundayız. Altyapı yatırımları yapılmalı. Bu yasada önemli bir kaynak var. Hepimizin de üzerine düşen görevler var. Ürünümüzü yurt dışına da pazarlamalıyız.' ifadelerini kullandı. Bakan Bak, sporun içinden gelen bir cumhurbaşkanına sahip olmanın ülke için bir şans olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti: 'Kulüp yöneticileri de bu anlamda çaba gösterecekler. Türk futbolunun daha iyi noktalara geleceğini düşünüyoruz. Şu anda kulüplerimizin borçları yüksek. Zarar eden bir yapı var. Ödenen faizler ortada. Bu durumun içinden çıkmak için üretmemiz gerekiyor. Altyapı yatırımı ve sporcu ihracı gerekiyor. Yurt dışında oynayan sporcularımızı izlerken gurur duyuyoruz. Bu endüstrinin kurallarını çok iyi okumak gerekiyor. Bütün adımların profesyonelce atılması gerekiyor. Artı bir endüstri çarkı içindeyiz ve rekabet etmemiz gerekiyor.'