İsrail'in Filistin Gazzeye yönelik gerçekleştirdiği ve ABD'den başlayarak dünyaya yayılan Filistin'e destek eylemlerine İstanbul'daki Nişantaşı Üniversitesi de katıldı. Sarıyer'deki NeoTech Campus'te düzenlenen eyleme Rektör Prof. Dr. Ayşegül Komsuoğlu, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Öğrenciler, Türk ve Filistin Bayrağı ile "Filistin'de olanlara susmayın", "Çocukları öldürmeye son verin", "Zulüm bitecek, Filistin halkı toprağına geri dönecek" ve "Çocuklar ölürken sessiz kalma" yazılı Türkçe ile İngilizce dövizler taşıdı. Grup, ayrıca "Gazze için kampüsler ayağa" ve "Filistin özgür olana dek mücadele devam edecek" yazılı pankart açtı. Protestoda, öğrenciler, "Katil İsrail Filistin'den defol", "Çocuklar ölürken susmayacağız", "Filistin halkı yalnız değildir" ve "Netanyahu hesap ver bugün kaç çocuk öldürdün" gibi Türkçe ve İngilizce sloganlar attı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunduğu eylemde daha sonra Rektör Prof. Dr. Ayşegül Komsuoğlu, yaptığı açıklamada, "Öğrencilerin, ortaya koydukları tavırlarıyla haklının yanında olduklarını göstermiştir. Yaşanan zulme ve soykırıma hep birlikte dur demenin, insanlık ve insanlığın geleceği için bir görev olduğunun bilincindeyiz. Bu duygularımızı ve düşüncelerimizi dünyanın dört bir köşesinde milyonlar paylaşıyor, protestolar düzenleniyor. 6 ayı aşkın bir süredir Gazze'de yaşayan masum insanları adeta yok etmeye yönelik vahşeti, barışçıl yöntemlerle protesto eden üniversite öğrencilerine yönelik şiddet uygulanıyor." dedi.
"BİZE BAŞVURACAK BİLİM İNSANLARINA KAPIMIZ AÇIKTIR"
Komsuoğlu, Columbia Üniversitesi ve New York Üniversitesi gibi birçok ülkedeki üniversitelerde protestocuların Gazze'de ateşkes çağrılarını desteklediğini ve İsrail'le bağlantı şirketlerle ilişkilerin kesilmesini talep ettiklerini dile getirerek, "Eylemlerde öğrenciler gözaltına alınıyor, üniversiteler protestoları durdurmak için online, uzaktan eğitime geçiyor. Üniversite öğrencilerinin gösterdiği barışçıl tepkiye karşı gösterilen orantısız tepkiyi temel insan hakları ve akademik özgürlüğe vurulmuş bir darbe olarak kabul ediyor, derin bir üzüntü duyuyor ve hep beraber şiddetle kınıyoruz." ifadelerini kullandı.
Burada çok farklı milletler olarak bir araya geldiklerini ve çok haklı bir davayı birlikte desteklediklerini belirten Komsuoğlu, "Bugün Filistin topraklarında yaşanan zulüm ve soykırım, Filistin'in akademik, tarihi ve kültürel mirasını tehdit etmekte. Binlerce Filistinli öğrenci ve bilim insanı ülkesini terk etmek zorunda kalmakta. Filistin topraklarında yaşanan çalışmalar yarım kalmakta, öğrencilerin eğitimleri yarım kalmakta. Biz Nişantaşı Üniversitesi olarak başta Gazze olmak üzere tüm Filistinli kardeşlerimize kapımızın açık olduğunu söylemek istiyoruz. Aynı zamanda binlerce genç bilim insanının da çalışmaları yarım kaldı. Bize başvuracak olan tüm bilim insanlarına kapımız açık. Onlarla birlikte çalışmaktan gurur, onur duyacağız." şeklinde konuştu.
40 GAZZELİ ÖĞRENCİ BURSLU OKUTULACAK
Gelecek dönem, 40 Gazzeli öğrenciyi Nişantaşı Eğitim Vakfı tarafından burslu okutacaklarını bildiren Komsuoğlu, Filistinli öğrencilerden bu başvurularla ilgili destek beklediklerini de dile getirdi.
"İSRAİL SALDIRILARINA DUYARSIZ KALMAMAYA DAVET EDİYORUZ"
Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan İstanbul Nişantaşı Üniversitesi Öğrenci Başkanı Tahir Talha Koçyiğit ise Kudüs ve Mescidi Aksa'nın İsrail Devleti tarafından işgal edilmesi ve mazlum bir halkın yurdundan edilmeye çalışılmasının hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini belirtti.
İslam dininin özel günlerinde, kutsal mekanlara, masum ve silahsız sivil insanlara karşı İsrail devletince yapılan saldırılara tepki göstermek sadece İslam dünyasının değil, insan haklarını savunan tüm dünyanın görevi ve tarih önündeki imtihanı olduğuna işaret eden Koçyiğit, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"İstanbul Nişantaşı Üniversitesi öğrencileri olarak, Filistin halkını asırlar boyunca yurt edindikleri topraklardan en zalim yöntemler ile sürmeye çalışan İsrail'in yaşlı, kadın ve çocukları öldürmeye yönelik vahşi saldırılarını en güçlü şekilde kınıyor, dünyadaki vicdan sahibi tüm akademik camiayı İsrail Devleti'nin vahşi saldırılarına karşı duyarsız kalmamaya davet ediyoruz. Bu son olaylar, yaşam hakkının, bir devletin egemenlik hakkının, kadın haklarının, çocuk haklarının, eğitim hakkının, emperyalist devletler için ne ifade ettiğini bir daha düşünmemiz gerektiğini göstermiştir. Günümüzde bazı devletler ve milletler, diğer devlet ve milletlerden daha ayrıcalıklı ve üstün oldukları inancıyla hareket ederek, onlar üzerinde baskı kurmayı kendileri için hak görmekte, insanlık onuru adını direnenlere karşı her türlü zulmü işlemektedirler."
Koçyiğit, bu ülkelerin tarihteki varoluşlarını da halen sürdürdükleri kan ve katliam üzerinde gerçekleştirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi:"Medeniyetin maalesef maddiyat ve refah düzeyiyle ölçüldüğü bu dönemde, en çok insanları öldüren, halkları sürgün eden, işgal eden, dillerini çalan, kaynaklarını sömüren, katliam yapan toplumlar, bizlere kendilerini en medeni toplumlar olarak sunmaktadırlar. Halkların bu emperyalist tehditlere karşı en güçlü direnişi ise ancak sağlam bir eğitim ve nitelikli insan gücüyle olabilecektir. Filistin topraklarında yaşayan yükseköğretim çağındaki gençlerin Filistin Devleti'nin ihtiyaç duyduğu alanlarda yükseköğretim kurumlarımızda iyi bir eğitim almalı alarak yetişmeleri, ülkelerinin kalkınmasına ve özgürlük mücadelesine daha çok katkı yapabilmeleri için başlatmış olduğumuz girişimlerimizi bundan sonra daha da güçlü bir şekilde sürdürmekte kararlıyız. Filistin meselesi, bu ülkenin bütün yurttaşlarının ortak bir zeminde buluştuğu meseledir." dedi.