Bilirsiniz; tabak, sevdiği deriyi yerden yere vururmuş. Show TV'deki 'Çukur' da benim keyifle izlediğim birkaç diziden biri olması hasebiyle bu köşede sıkça eleştirdiğim bir yapım.
'Çukur'un son bölümlerinde mantığıma sığmayan iki durum var: 'Vartolu'nun adamı 'Medet'; son derece dikkat çekici perişan hali ve elinde silahıyla mahalleyi boydan boya geçerek, tüm adamlarının ortasında iki kardeş 'Yamaç' ile 'Selim'e kurşun yağdırıp birini ağır yaralıyor. İyi de, 'Çukur' denilen o mahallede kuş uçsa 'Koçovalılar'ın haberi olmuyor muydu? Gençler, mahalleye polis ya da bir yabancı geldiğinde hemen damlara çıkıp meşalelerle haber vermiyorlar mıydı? Öyleyse 'Koçovalılar'ın can düşmanı 'Vartolu'nun sağ kolunun, elinde silahla mahallede dolaşmasını nasıl ıskaladılar ki?
Bir de şu çöp toplayıcısı eski asker 'Aliço'nun keskin nişancılığını hayretle izliyorum. O 'Aliço' ki; zihinsel ve fiziksel zorluklar yaşayan biri. Parmakları, sinirsel bir hastalıktan olsa gerek sürekli yumuk bir şekilde hareket edebiliyor. Ama eline keskin nişancı tüfeğini aldığında, parmakları aniden düzeliveriyor.