100 kilometre uzunluğundaki bir cephe hattında, 22 gün 22 gece hiç durmaksızın süren ve Viyana'da 238 yıl önce bir 13 Eylül günü başlayan geri çekilmenin yine bir 13 Eylül günü durdurulduğu bir savaştır Sakarya Savaşı. Kaybedilseydi, ne Türkiye Cumhuriyeti olabilirdi, ne de o şanlı Kurtuluş Savaşı tarihi yazılabilirdi. Mustafa Kemal'in "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk olunamaz" emrinin uygulandığı Sakarya Savaşı'nda, o upuzun cephe boyunca toprağa binlerce Mehmetçiğin kanı karıştı. Ölüm kalım savaşını Türk ordusu öle öle kazandı.
Savaş sonrası kayıtlar tutulduğundaysa şehit sayısı 5 bin 713 olarak tespit edildi. Fakat, savaş sırasında düşmanla çarpışan ama savaş sonrasında kendisinden haber alınamayan 8 bin 629 Mehmetçik kayıtlara 'kayıp' olarak geçti. Savaştan yıllar sonra Dr. Selim Erdoğan savaş alanında, cephe hattında ve arşivlerde yaptığı araştırmalar sonucu, kayıtlara kayıp olarak geçen 8 bin 629 Mehmetçiğin kayıp değil şehit olduğunu ortaya çıkardı. Hatta bu şehitlerin 4 bininin mezarına ulaştı. Erdoğan, Sakarya Savaşı'nın nasıl yaşandığını anlattığı, Kronik Kitap'tan çıkan Sakarya- Türk Bitti Demeden Bitmez adlı kitabında bu araştırmasının belgelerini de yayımladı. Aslında her şey Erdoğan'ın 2014 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Doğa Koruma Ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün Sakarya Savaşı'nın yaşandığı alanda yapılan çalışmaya katılmasıyla başladı. Erdoğan "Savaşın gerçekleştiği araziye çıktığım zaman Sakarya Savaşı sırasında Yunan tarafında kalan kısımda çok fazla Türk askerlerinin şehit mezarını bulmaya başladık. Bu şehitler, savaş sırasında toprağa düştükleri yerde ya köylüler ya da insaflı Yunanlar tarafından gömülmüşler. Ve onlar resmi kayıtlardaki kimlik bilgileri bilinen 5 bin 713 şehit içerisinde yer almıyor.
Savaş kayıtlarına kayıp olarak geçen 8 bin 629 askerimiz arasında bulunuyor bu Mehmetler. Yıllarca arazide yaptığımız çalışmalarla 4 bin askerimizin mezarına ulaştık. Sonra siperlerden, mevzilerden şehitler bulmaya başladık. Mesela Mangal Dağı'nda asteğmen olduğunu tahmin ettiğimiz bir rütbeli askerimizin naaşına ulaştık. Top mermisiyle şehit olmuş. Üzeri tamamen kayayla kapanmış. Kendisinden bir daha haber alınamadığı için kayıtlara kayıp olarak geçmiş" diyor. Kayıtlara kayıp olarak geçen askerlerin kimi dere yataklarına, kimi tarlalara kimi tepelere defnedilmiş. Defin sonrası mezarların çevresi taşlarla çevrildiği ve yaklaşık 100 yıldır da o bölgede yaşayan insanlar, buraların şehit mezarlığı olduğunu bildiği için çoğu korunmuş durumda. Erdoğan "Fakat tarlalardaki, dere yataklarındaki mezarlar maalesef korunamamış" diyor. Onları da jeoradar gibi sistemleri kullanarak belirleyebildiklerini söylüyor.
Savaş alanında yapılan araştırmalarla birlikte Dr. Selim Erdoğan Yunan Askeri Arşivleri'ne de girmiş. Bu arşivlerde yer alan fotoğraflar sayesinde de yeni mezar yerlerine ulaşılmış. Erdoğan bu arşivlerde 4 bine yakın fotoğrafı incelediğini söylüyor. Yunanlar savaş sırasında şehit olan çok sayıda şehidimizin fotoğrafını çekmiş. Erdoğan bu arşivlerde şehitlerimizi defnederken çekilen fotoğraflar da olduğunu anlatıyor. "Mesela" diyor "Yunanlar Hacı Mısır Köyü'nün oradaki Müslüman mezarlığının yanına 25 askerimizin naaşını bırakıp gitmişler. Sonra köylüler şehitlerimizi defnetmiş. Fotoğrafı vardı. O şehitliği bulduk.
Onlar 5. Kafkas Tümeni'nin şehitleri." Erdoğan'ın yaptığı bir başka araştırma, kayıtlara geçen 5 bin 713 şehit üzerine. Erdoğan "Kayıtlardaki 5 bin 713 şehit askerin 700'ünün ismi iki kere yazıldığı için rakam fazla görünüyor. Kimliği belli bilinen şehit sayımız yaklaşık 4 bin 200 civarında. Bu askerlerin yüzde 75'i, hastanelere yaralı olarak getirilip burada şehit olmuş. Bunu nereden biliyoruz? Çünkü vefat ettikleri tarih savaşın bittiği 13 Eylül'den sonra" diyor. Erdoğan alanda, arşivlerde ve kayıtlar üzerinde yaptığı araştırmalar sonucunda Sakarya Zayiat Cetveli oluşturdu. Bunu da kitabında yayımladı. Bu cetvele göre Sakarya Savaşı'nda tahmini şehit sayısı 14 bin 342. Bunların 14 bin 38'i er, 304'ü ise subay. Erdoğan'ı bu kitabı yazmaya iten de şehitlerin kayıtlardaki durumu. Dr. Erdoğan "Bu kitapta anlatılan, tek suçu şehit olduğunda cephe ötesinde düşman işgali altındaki sahada kalmış olan, bu nedenle listelere 'kayıp' şeklinde kaydedilen ve 99 senedir firari muamelesi gören aslanların öyküsüdür" diyor.
SAKARYA'DA YATAN İKİ ASKER: AHMET RIFAT VE OSMAN BEY
Mezarları tespit edilen askerler arasında kimlikleri tahmin edilenler de var. 57. Tümen 37. Alay Komutanı Binbaşı Osman Bey mezarı tespit edilen subaylardan biri. Binbaşı Osman Bey'in Horhor Muharebeleri sırasında şehit olduğu düşünülüyor. Bir diğer şehit mezarı ise 13. Alay Komutanı Binbaşı Ahmet Rıfat'a ait. Toydemir-Sabanca köyleri arasında bulunan şehitlik Sabancalı köylüler yaptırıldığı için diğer mezarlara göre daha belirgin. Erdoğan bu şehitliğin Ahmet Rıfat'a ait olduğunu düşündüğünü belirtiyor. Balkan savaşlarına, sonrasında 1. Dünya Savaşı'na katılan Ahmet Rıfat, savaş sırasında Ruslara esir düşüyor. Esaretten kurtulduktan sonra Anadolu'ya dönen Ahmet Rıfat, Milli Mücadele'ye katılıyor ve Sakarya Savaşı'nda şehit oluyor. Binbaşı Ahmet Rıfat'ın torunu Rıfat Orhan Koral'a ulaşıp dedesinin mezarının tespit edildiğini söyledik. Kitapta yer alan şehitlik fotoğrafını kendisine ilettik. Koral gelişmeleri takip ettiğini söyledi.
ŞEHİTLERİN BİRLİKLERİ TESPİT EDİLEBİLİYOR
Şehitlerin kimliklerine ulaşmak mümkün mü? Erdoğan "Sakarya Savaşı'nda eratta künye yoktu. Bunun için kimlik bilgilerine ulaşmak zor. Ama biz bu şehitlerin bağlı oldukları birlikleri alay boyutuna kadar tespit edebiliyoruz" diyor. Erdoğan araştırmaları sonrasında ortaya çıkan yeni bulgular üzerine geçmiş yıllarda Genelkurmay Askeri Tarih ve Strateji Etüt (ATASE) Dairesi Başkanı Tuğgeneral Necdet Tuna ile görüşmüş: "Ayrıntılı bir rapor hazırladım. Bunun üzerine Necdet Paşa emekli olmadan önce çok kapsamlı bir çalışma başlattı. Nüfus Müdürlüğü'ne yazılar yazıldı. Bildiğim kadarıyla bu şehitlerin bir şekilde kimlikleri tespit edilmeye çalışılıyor
EN ÇOK HAYMANA'DA ŞEHİT VERİLDİ
Erdğan, kanlı ve binlerce askerin şehit düştüğü Sakarya Savaşı'nda şehitlerimizin yüzde 75'inin Haymana'da verildiğini söylüyor Erdoğan: "En kanlı çatışmalar burada yaşanmış ve Haymana ikmal yollarına uzak olduğu için burada şehit olan toprağa düşmüş. Ya köylüler ya da Yunanlar gömmüşler. Mesela Polatlı'da önemli çatışmalar yapılıyor ama orası ikmal yollarına yakın olduğu için yaralılar ya da ölenler hastanelere götürülmüş. Haymana'dakilerin böyle bir şansı olamamış."