Amatör yol bisikleti yarışı olan Akra Gran Fondo için Antalya'nın Kemer ilçesindeyiz. 98 ve 49 kilometrelik iki ayrı parkurda düzenlenen yarışta Eşpedal Derneği Başkanı Fatih Söylemez ve arkadaşları da var. Heyecan içinde geçen yarış sonrası Engeliler Haftası sebebiyle görme engelli sporcularla bir araya geliyoruz. Başkan Söylemez'den bize motivasyonları ve hedeflerini anlatmasını istiyoruz: "Eşpedal Derneği 2015 yılında kuruldu. Gören ve görmeyen insanların birbirlerini buldukları bir derneğiz. Turlar, kamplar yaparak bisikleti sosyalleşme aracı olarak kullanıp, şehir yaşamında erişim sorunu yaşanan yerlere dikkat çekiyoruz. Mesela kaldırımlarda yürüyemiyoruz ama bisikletle yollarda gidebiliyoruz. Mesleğim öğretmenlik. Daha önce lisanslı futbolcuydum ama bisiklet sporunun birlikte hareket etme disiplini açısından daha iyi olduğunu düşünüyorum." Derneğin gönüllü üyelerinden İsa Şanlı, inşaat mühendisliği öğrencisi... Daha önce aynı rotalarda birlikte sürdükleri görme engelli bisikletçilerle tanıştığını söyleyen Şanlı "Çok iyi anlaştık, çok zevk aldık. İki ruh bir bisiklette birleşiyor. Hiç konuşmadan anlaşabiliyoruz.
Tek başına bisiklete binmekten daha zevkli çünkü sohbet etme imkanı var. Beraber sürüşlerde çok eğleniyoruz" ifadelerini kullanıyor. Tandem bisikletlerde önde oturan bir başka isim mühendis Yunus Bal... O da çevrede gördüğü çöpleri diğer arkadaşlarına betimlediğini anlatıyor: "Tabii ki hoş değil ama içinde bulunduğumuz ortamı her haliyle bilmelerini istiyorum." Görme engelli psikolog Nurdan Kılıçlı dört yıldır bisiklet sporuyla ilgileniyor. Kendisi gibi engelli arkadaşlarının tavsiyesiyle başladığı bu sporu büyük mutluluk duyarak yaptığını söyleyen Nurdan, yarışırken hissettiklerini şöyle anlatıyor: "Yolları birlikte pedallamak çok güzel bir duygu. Kimi zaman kokusunu aldığım bir çiçeğin adını söylediğimde öndeki arkadaşım, 'Evet şimdi yanından geçtik' diyor. Bisiklet kullanırken hissettiğim en önemli duygu kesinlikle özgürlük."
EN BÜYÜK TEHLİKE BİLGİSAYAR BAĞIMLILIĞI
Okul öncesi öğretmenlik yapan Kübra Durmaz ise dört yıldır gönüllü olarak görmeyenlerin sürüşlerinde onlara eşlik ediyor. Bisiklete binerken arkadaşının önünde otursa da aslında yan yana olduklarını hissettiğini söyleyen Durmaz, "Pandemi sebebiyle teknoloji bağımlılığı arttı. Ebeveynler kapıları kapatıyor ama çocuklarımız için en büyük tehlike bilgisayar bağımlılığı. Bu sebeple bu tip yarışlar insanların sosyalleşmesi açısından önemli. Katılmak kadar önemli olan bir başka şey, parkuru tamamlamak" yorumunu yapıyor. Bir başka görme engelli Merve Orhan "Birçok şeyi birlikte yapıyoruz. Yarışmalarda ya da sürüşlerimizde beraber doğayı keşfediyoruz. Önde oturan arkadaşlarımızla birlikte yol almak, deneyimlerimizi zenginleştirmemizi sağlıyor. O dezavantajlı diyerek etiketlemelere inat hayatın her alanında yer alıyoruz. Bazen doğa gezilerinde, bazen yarışmalarda, yani hayatın her alanında iç içe geçmiş bir şekilde toplumun bir parçası olarak yaşıyoruz" değerlendirmesini yapıyor.
YARDIM ETMEDEN ÖNCE BİZE SORUN
Merve, gören insanların sadece bu yetiye sahip oldukları için kendilerini üstün görmesinden hiç hoşlanmadığını söylerken, Kübra ise insanların yolda kendilerine sormadan yardımcı olmaya çalışmalarından rahatsız olduğunu belirtiyor: "Önce bize seslenerek yardıma ihtiyacınız var mı diye sormaları gerekir. İyi niyetle yola çıkıyorlar bazen ihtiyacımız olmuyor. Çünkü biz birçok şeyi işitsel olarak kontrol edebiliyoruz. Ama bize sormadan yaptıkları yardımlar, kafamızı karıştırıyor."