Prof. Dr. Dilek Özcengiz (60), evli ve 2 çocuk annesi, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde anestezi yoğun bakım uzmanı ve artık hukukçu. Çevresindekilerin 'Profesör oldun, bu yaşta neden hâlâ okuyorsun' sözlerine kulaklarını tıkayıp ailesinin de desteğiyle Ankara Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Özcengiz, 35 yıl sonra aynı heyecanı yaşadığı için mutlu olduğunu dile getirdi. Prof. Özcengiz duygularını SABAH'a anlattı:
ÜNİVERSİTEDE DEKANLIK YAPTI
1985 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdim. Tıp fakültesini bitirince mecburi hizmette bulundum, ardından ihtisas yaptım anesteziyoloji ve rehabilitasyon uzmanıyım. 1991'de akademisyen olarak Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yardımcı doçent olarak göreve başladım. 1996'da doçent oldum. Bu süreçte bir yandan klinikte çalıştım, bir yandan da psikolojik danışmanlık ve rehberlik yüksek lisansı ve ardından doktoramı yaptım. 2005 yılında anestezi profesörü oldum. Ağırlıklı olarak yoğun bakımda çalışıyorum. 2013-2016 yıllarında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde dekanlık yaptım. Üniversitelerde ders veriyorum. 2015 yılında üniversite affı çıktı. O afla birlikte ben eski puanımı kullanarak Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne yatay geçiş yaptım. Sağlık hukuku alanında da yüksek lisans yaptım. Sağlık hukuku bilim uzmanı oldum.
'ARKADAŞLARIM ÖRNEK ALDI'
Prof. Özcengiz, çevresindekilerin 'Bu yaştan sonra okunur mu? Zaten koca profesör olmuşsun, ne gerek var?' sözlerine kulaklarını tıkadı. 'Ne gerek var' diyenler kadar kendisini örnek alan ve destek olan insanların da olduğunu belirten Özcengiz, "En büyük destekçim eşim ve ailemdi. Kendi çevremde genç arkadaşlarımın, özellikle belli bir okur yazarlık ve entelektüel seviyesi olan insanların benimle çok gurur duyduğunu, beni model aldıklarını gördüm. Birçok arkadaşım farklı alanlarda eğitim almaya başladı. Bunun şöyle bir avantajı var: Kendi mesleklerine de bunu aktardılar. Dünya artık geleneksel eğitim tarzlarıyla yürümeyecek. Her şey hızla değişiyor. Bir hekim aynı zamanda bilgisayar program yazılımcısı olacak. Bir mühendis aynı zamanda yazılımcı olacak. Benim yıllar sonra hukuk okumam, bir grup gence yol açıcı oldu.
'AZ UYKUYLA ÇOK ŞEY BAŞARDIM'
Yarım bırakılıp sonradan tamamlanan bir durum değil, sil baştan üniversite okudum. Süreç benim için kolay olmadı. Bir yandan üniversitede dekanlık yaptım, bir yandan klinikte çalışıyor, bir yandan hukuk okuyor, bir yandan da ev işlerimle ilgileniyordum. Geçen yıl mezun oldum. Eğitim hayatım boyunca sürekli çalıştım. Geceleri 3, bazen 4 saat uyudum. Bunu akademik hayatım boyunca da sürdürdüm. Az uyku benim hayatta çok şeyi başarmama sebep oldu. Hayat beni pamuklara sarmadı, çok mücadele ettim.
Başarmak ve başlamak için geç değil. Lütfen 40 yaşınızdan sonra saz çalın! Ben ölene dek eğitim almaya ve vermeye devam edeceğim. Ben birçok şeyi profesör olduktan sonra yani 44 yaşımdan sonra başardım. Asla geç değildir asla...