Gerçi yapabilecekleri namussuzluklar arasında "suikast" ihtimalini de göz önünde bulundurmuyor değildik ama...
Atatürk'e suikast yapabilecekleri aklımıza gelmemişti!
Bunu en son 1926'da İttihatçılar denemişlerdi hani... Çok adam asılmış, kurunun yanında Cavit Bey, Kara Kemal Bey, Ayıcı Arif Bey gibi "yaşlar" da yanmışlardı... Bu bahaneyle, Atatürk'e bir şekilde "çıkıntılık" edebilecek bütün İttihatçılar öldürülmek suretiyle tasfiye edildiler.
Şimdi birçok Kemalist'in beklentisi doğrultusunda Atatürk kalkıp henüz Samsun'a gitmediğine göre, suikastçılar kalkıp oraya gittiler ve heykeline saldırdılar.
Gündüz gözüyle bir araç geliyor, içinden çıkan iki karanlık kişi Atatürk heykeline, daha doğrusu erişebildikleri atın ayağına halat bağlıyor...
Pes.
Çevredekilerin tepki göstermesi üzerine de (ya ne olacaktı?) halatı bırakıp kaçıyorlar.
Bu kadar kör kör parmağım gözüne olmaz ki...
Bunlar meczup falan değiller.
Eskiden necip matbuat hemen öyle derdi...
Bunlar bir yerlerin ajanı.
Herifler enselenmişler. Bakalım hangi partiyle "iltisak" halindedirler?
Ben size söyleyeyim mi?... Gerek yok.
Amaç da bu iltisaktır, bunu malzeme yapmaktır.
Hani Danıştay'a saldırıp hâkim öldüren serserinin "Allah'ın askeriyim, Allahuekber" demesi gibi...
Bunu bir tek Ecevit yutmuştu!
O kadar üzülmüştü ki, beyin kanaması geçirmiş, bu da hayatına mal olmuştu.
Bu sefer de muhalefet yutacaktır.
Hani "Uğur Mumcu'yu dinciler öldürdü" balonuna birçok sazanın atlaması gibi...
Nitekim memur gazeteleri, tam da bekleneceği şekilde yaygaraya koyuldular bile.
Bundan iyi malzeme mi bulacaklardı?
***
AK Parti, MHP, İP ve BBP tepki gösterdiler.***
Şaşmaz kuraldır: Benzer etkiler benzer tepkileri doğurur.
Her seferinde istedikleri sonucu elde ediyorlar. Hiç şaşmıyor.
Bu iş Selanik'teki eve bomba atmakla başlar, "Komünistler camiye bomba koydular" zırvasıyla sürer...
Ama gelişme de var: Eskiden heykellere çekiçle saldırırlardı, şimdi halat bağlıyorlar.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz