Yıllar önce İstanbul'un lüks lokantalarından birinde yemekleri bitirince, garson gelip sormuştu:
Kahve mi, yoksa "Rahmi'nin Suyu" mu alırsınız?
Şaşırıp, Rahmi'nin Suyu'nun ne olduğunu sorunca şu cevabı almıştık.
Rahmi Koç yemekten sonra kahve yerine, içinde yarım limon bulunan sıcak su içiyor. Herkes bunu benimsedi. Biz de bu içeceğe Rahmi'nin Suyu dedik.
Bu hafta yaz tatilinin sonunu getirmek için, Göcek'te, bir arkadaşımızın teknesine gittik. Teknede bulunanlardan biri su kayağı yaparken, kulağı ağrıyınca, kayağını yarıda kesti. Meğer sinüziti varmış.
Teknedeki konuklardan biri doktordu. Kaptanı çağırıp, "Sizde ne ilaçlar var" diye sordu.
Kaptan da "Rahmi'nin İlaçları var" dedi.
Doktor "Rahmi'nin İlaçları"nın ne olduğunu sorunca, bizler de bunun ne olduğunu öğrendik.
Rahmi Koç eylül sonunda teknesi ile dünya turuna çıkıyor ya Amerikan Hastanesi doktorları, bu uzun ve risklerle dolu yolculukta meydana gelebilecek her türlü tıbbi durumu hesaplayıp, bir ilkyardım çantası hazırlamışlar. Bu çantada analjeziklerden, antibiyotiklere kadar her tür ilaç varmış.
Bunu duyan tekne sahipleri de, hastaneden listeyi alıp, kendi tekneleri için birer tane "Rahmi'nin İlaçları"nın bulunduğu ilkyardım çantaları yapmaya başlamışlar.
Neticede doktor, Rahmi'nin İlaçları'ndan bir analjezik, bir de antibiyotik seçip, sinüzitli hastaya verdi. Bizler de kendimizi, Karayipler'de, Rahmi Koç'un teknesindeymiş gibi hissettik.
Bakalım, veda partilerinde ikram ettiği için, ileride kuru fasulyepilava da "Rahmi'nin Aşı" denilecek mi?