100'üncü yılın planlarını çok önceden yapmaya başlamışlardı. Bir sene önce yapılan tüm federasyon seçimlerinin kulislerinde Aziz Yıldırım'ın kendisini görebilirdiniz. Hatta Fenerbahçe'de şubesi olmayan seçimlerde bile Aziz Yıldırım rol oynadı. Tüm branşlarda şampiyon olarak 100. yılı camiaya yaşatmak istiyordu. Transferler, yatırımlar, bütçe planlamaları hep buna göre yapıldı. Hatta Anelka'nın gidişine izin vermişti ama İngiltere'den teklif alan Appiah'a, "Bu sene önemli. Seni bırakamam" diyerek, Ganalı'yı ikna etti. Tüm hazırlıklara rağmen sezon kolay geçmedi. Özellikle hakem kararları, takımın penaltı kazanamaması çok tartışıldı. Yıldırım'ı yıllardır tanıyan Cihan Oskay'ın ortaya çıkıp, 2001 yılındaki şampiyonlukla ilgili iddialarda bulunmasının bu döneme rast gelmesi de manidardı. Cepheyi büyüten Aziz Yıldırım'a en büyük desteği ise başka bir rakibi verdi; medya...
KAMUOYU GÜCÜ OLUŞTURULDU
Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durum ve uğradığı yanlışlar medyada geniş yer buldu. Fenerbahçe Yönetimi, haklı olduğu her alanda desteklendi ve kamuoyu gücü oluşturdu. Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in maçları yönetecek hakemleri üç gün önceden bilip, söylemesi manşetlere taşındı.
YANLIŞLARIN ÜZERİNE GİDİLDİ
Başta Ahmet Çakar olmak üzere hakem yorumcuları, kararların normal olmadığını sert bir dille vurgulamaya başladılar. Yanlışların üstüne daha dikkatli gidildi. Beşiktaş ile oynanan Fortis Türkiye Kupası yarı final karşılaşmasından sonra ise kıyamet koptu. Fenerbahçe camiası ayağa kalktı ve bir anda konjonktürü değiştirdi. O günden sonra Fenerbahçe aleyhine hata yapılmadı. Fenerbahçe en yakın iki rakibi; Beşiktaş ve Galatasaray'ı sahalarında yendi. İzmir'de oynadığı cezalı maçta da Trabzonspor'u mağlup ederek, 100. yıl şampiyonluğunu Ege'de ilan etti.