Galip Tekin boşuna uğraşmasın; ne yapsa, ne etse Okan Bayülgen'in programlarında ansızın gelişenler kadar 'acayip hikayeler' yazamaz!
Her hafta Muhabbet Kralı'na, Medya Kralı'na ve Disko Kralı'na 'şöyle bir göz gezdirmek için' takılıyorum ama sonra bir de bakmışım ki sabah ezanı okunuyor...
Program değil, sanki uzaydaki kara delik. Kendisine yaklaşan her şeyi, her izleyiciyi kendine çekip 'hüüüp' diye yutuyor. Nasıl yutmasın ki? Şovda bir dakika sonra ne olacağını Okan ve Reyhan dahil hiç kimse bilmiyor, tahmin edemiyor.
Alın size sadece bu haftanın acayip hikayeleri:
Disko Kralı'nda konuk Elif Karlı azıcık kilo almış. Okan'ın dikkatinden kaçmıyor tabii. Hemen soruyor: "Ne yaptın da bu kadar kilo aldın?" Elif Karlı savunmaya geçiyor: "Bilmiyorum vallahi... Doktor ceviz ye demişti. Bana her gün iki ceviz yememi öğütlemişti. Biraz abarttım herhalde... " Okan'dan acayip bir soru geliyor: "Sen iki cevizi neye benzettin de o kadar çok yedin?"
ARASINI UNUTMUŞLAR
Aynı programın konuklarından biri de Didem SK adlı hanım. Soruların en acayibi yine Okan Bayülgen imzalı: "Adınız niye Didem SK? Arasını unutmuşlar mı?" (Meğer ismi Didem Işık'mış. Türkçe karakterlerin kullanılmadığı internet ortamında 'sakınca yarattığı için' değiştirmiş!)
Didem SK'nın elbisesinin dekoltesi, heybetli göğüslerinin firar etmesini engelleyecek gibi görünmüyor.
Okan, önlem almaya çalışıyor: "Elbisenin ön tarafı perde gibi galiba. Gerektiğinde açılıp kapanıyor mu?"
Konuk, kıkırdamakla yetiniyor.
Okan, konuklardan şarkıcı Hatice'ye soruyor: "Seni ilk gördüğümde kim bu deve gibi kadın demiştim. Her seferinde farklı bir tiple karşıma geliyorsun. Yüz nakli mi yaptırıyorsun?" Hatice, ciddi ciddi cevap vermeye yelteniyor: "Hayır canım, sadece burnum yapılı benim, itiraf ediyorum..."
Programa Tuğçe Kurtaran adlı bir izleyici telefonla katılıyor. Diyor ki: "Okaaaan, senin program başladığında benim köpeğim mışıl mışıl uyumaya başlıyooor." Sert... Vallahi çok sert... Okan hemen izleyiciyi hattan alıyor.
DÜĞME YAPTIRSAYDIN!
Konuklardan kontrtenor Nuri Harun Ateş, gecenin en 'acayip' hikayesini anlatıyor: "Sesim çok inceydi. Bir profesör adem elmama parmağıyla bastırdı, düzeldi..." Diğer konuk Kuşum Aydın araya giriyor: "Düğmeli yaptırsaydın bari, ihtiyaç olduğunda ayarlardın..."
Okan, stüdyo orkestrasının gitaristi Tuncer'e takılıyor: "Kerem Görsev'in numarasını karın anlamasın diye kadın ismiyle telefonuna kaydedip gizli gizli görüşüyormuşsun.
Kılıbık!"
Muhabbetin orta yerinde bir patırtı gürültü. Okan ile beraber tüm konuklar sesin olduğu yöne dönüyor. Gören, kahkahayı basıyor. Meğer kameralardan biri seyircinin kafasına düşmüş!
Şimdi anladınız mı neden 'Galip Tekin boşuna uğraşmasın' dediğimi?
