atv'nin ana haberlerinde izledim. Gururla, iftiharla, gözlerim dolarak... Ege'de şişme botları patlayan mültecileri ölümden kurtaran Sahil Güvenlik personeli nasıl da cansiperane çalışıyordu.
Bir ara küçücük bir bebeğin suya düştüğünü fark ettiler. İki asker hiç düşünmeden dev dalgaların arasına atladı. Hem o küçüğü, hem de bir başka mülteciyi ölümün kıyısından çekip aldılar. Saniyelerin ölümle yaşamı ayırdığı o kritik anlarda ortaya konulan, öyle böyle bir mücadele değildi.
Mehmetçik, onları kurtarmak için kendi canını riske atmakta bir an bile tereddüt etmedi.
Onları izlerken gözümde iki yıl önce yine haber bültenlerine yansıyan bir görüntü canlandı. Aynı denizde, belki de birkaç mil uzakta, Yunan sahil güvenlik botundaki askerler, kıyıya yaklaşan bir mülteci botunu zıpkınlayarak batırmaya çalışıyorlardı.
Bu halk, kimseye bedavadan unvan vermez. Askeriyeye boşuna 'Peygamber Ocağı' dememişler yani...