Elizabeth Mertens elektronik posta mesajının altına, 'Brükselli gazeteci' diye imza atmış. Mertens'in de aralarında bulunduğu 10'a yakın Belçikalı gazeteciyle, serin bir eylül akşamı, işadamı Aykut Eken'in Yeniköy'de boğaza nazır evinin terasında tanıştım.
Aykut Eken'i, pek çok sivil toplum kuruluşunda görüyorum. O gece Belçika Türk Ticaret Derneği Başkanı olarak karşımızdaydı ve yemek daveti, şu günlerde Brüksel'de Güzel Sanatlar Sarayı'nda (Bozar) başlayacak olan sergi ve Belçika'daki Türk Festivali'nin şerefineydi. Davette eski bakanlardan Bülent Akarcalı, Avukat Hüseyin Yarsuvat, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Duygun Yarsuvat, emekli Büyükelçi Sönmez Köksal ve işadamı Tuğrul Erkin'in de aralarında bulunduğu pek çok isim vardı. Aykut Eken'in hoş geldin konuşmasından sonra Bozar'ın yöneticilerinden Mieke De Bock da küçük bir konuşma yaptı. Tam o sırada Eken kulağıma fısıtladıyınca öğrendim ki Bock'un eşi Belçika Dışişleri'nde çalışan önemli bir üst düzey diplomat.
İşte bu yemeğin hemen ardından Brükselli gazeteci Elizabeth Mertens'in önce elektronik posta mesajı geldi, önceki gün de Le Vif L'express isimli dergisi postadan çıktı. Kapak konusu Türkiye. 'Avrupa'da Türkiye'nin olmasına evet ya da hayır' anlamına gelen bir başlık atmışlar. Derginin içinde de sayfalarca Türkiye'den ve Bozar'da sergilenecek olan eserlerden söz edilmiş. 'Anne, tanrıça ve sultan' denilerek kadın konusu irdelenmiş. Elizabeth Mertens, Türkçe'yi Belçika'daki Türkler'e dil öğretmeye çalışırken öğrenmiş. İstanbul'a gelmiş olmaktan çok memnundu. 'Ne yazık ki Türkiye'yi tanımıyoruz' dediğinde yanındaki Belçikalı gazeteciler de ona katıldı. Kamuoyundaki Türkiye bilgisi yok denecek kadar azdı.
Aykut Eken'le bir önceki karşılaşmamda Latin Amerika'yla ticari ilişkileri geliştirmek için toplantılar düzenlemekle meşguldu. Sonraki görüşmemizde, Belçika Prensi'nden iki ülke arasındaki ticari ilişkilere katkılarından dolayı devlet nişanı alıyordu. Türkiye'nin müzakere tarihi alması için ön plana çıkmadan, cebinden para harcayarak çok çalışanlardan biri de Eken. Yaptığı lobi, son olarak Brükselli gazetecilerin sayfalarca Türkiye yazmasına yol açtı.