Seçim sonrası ekonomi, ne yönde seyir izleyecek? Ak Parti'nin koalisyon dışında kalma lüksü yok ve ekonomi yönetimindeki ağırlığı sürecek.
Fakat ortağının kim olacağı, nasıl davranacağı da hesaba katılmak durumunda. Çünkü artık tek parti iktidarı yok.
Dün ilk çeyrek büyüme rakamı açıklandı. Beklenenin üzerinde ama bileşenlerine bakınca, seçim sürecinde kur üzerinden ekonomik kriz algısı yaratarak sandığı etkileme girişiminin, paradan para kazananların ekmeğine yağ sürdüğünü görüyoruz.
Doların TL karşısında %13 değer kazandığı ilk çeyrekte, döviz tevdiat hesapları dolar bazında 160.5 milyar $'dan 163.3 milyar $'a çıktı. Buna karşılık DTH'nin TL cinsinden değeri ise 369.4 milyar liradan 422.8 milyar liraya ulaştı. Yani 53.4 milyar liralık bir servet birikimi oluştu.
Yılın ilk çeyreğinde %2.3 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşen büyümenin önemli dinamiklerinden biri de bu üst kesimin harcamaları oldu. Zira büyümeye 3 puanın üzerinde katkı yapanların tüketimi ilk çeyrekte %4.5 arttı.
Gıda, giyim gibi temel ihtiyaçlara yönelik harcamalar azalırken, içinde otomotivin de yer aldığı ulaştırma- haberleşme harcamaları %17, lokanta ve oteller ise % 4.7 arttı.
Seçim öncesinde kurdaki her artışı, 'durdurulamıyor', 'rekor dayanmıyor', 'doları olmayan yandı' şeklinde vererek algı operasyonuna hizmet eden Hürriyet gazetesi, seçim sonrasında rekor kıran dolara rağmen, 'panik de yok, dolar krizi de' başlığını manşetlerine taşıdı.
Halbuki pazartesi dolar %5 ile son 7 yılın en yüksek günlük yükselişini yapmış, 2.80'i aşarak rekor kırmıştı. Faiz de çift haneye çıkmıştı.
Yürütülen algı operasyonları; Türkiye'de 1 milyon liranın üzerinde mevduatı olanlara yaradı. 2014 sonunda 77 bin 210 kişinin 1 milyon liranın üzerinde mevduatı bulunuyordu. Oysa bu rakam bu yılın nisan sonunda 84 bin 71'e çıktı. Bu kişilerin mevduatının büyüklüğü de 494.5 milyar liradan 544.5 milyar liraya ulaştı.