Ulusalcı kesime kötü bir haberim var.
Evet, ABD dış politikası deyince akıllarına Washington'da aslında kimsenin ciddiye almadığı "Büyük Ortadoğu"; "ılımlı İslam" ve "Türkiye Modeli" gibi projeler gelen şu bizim komploculardan bahsediyorum. Belki tam anlamadınız ama Obama'nın "model ortaklık" dediği şey Türkiye'nin Müslüman kimliğini basbayağı ön plana çıkaran bir söylem içeriyor.
Nasıl açıkladı Obama bu "model ortaklık" kavramını, bir göz atalım. Kendi sözleriyle şöyle dedi Obama: "Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Türkiye ile nüfusunun çoğunluğu Hıristiyan olan ABD'nin ortak ideallerde, ortak hedeflerde, ortak çözümlerde işbirliği yapabilmesi." Kimse kusura bakmasın ama burada dini kimliğe ciddi bir vurgu var. Türkiye'nin katıksız laikçileri için bu çok kötü bir haber. Zira bu durum onların Obama ile "laiklik" üzerinden kurdukları büyük aşkı baltalıyor. Bunların yaptıkları şapşal değerlendirmeye göre Bush yönetimi İslamcılara açık çek vermişti ama şimdi Obama ile işler değişmiş ve Amerika artık laikliğe çok daha fazla önem verir hale gelmişti.
Bütün bunlar aslında saçma sapan değerlendirmeler. Aslına bakarsanız ne Bush yönetimi Türkiye konusunda din üzerinden bir politika izledi, ne de Obama yönetimi birdenbire Ankara'nın laik hassasiyetlerinin farkına vardı. Bu gibi değerlendirmeler Ankara ahalisi kendini dünyanın merkezinde gördüğü için ortaya çıkıyor. Kendi kimlik sorunlarımız üzerine yürüttüğümüz o kısır tartışmaya Amerika'yı alet ederek puan kazanmaya çalışıyoruz . Bütün mesele buradan çıkıyor.
'Medeniyetler çatışmasın'
Obama ve yeni ABD yönetimi konusunda doğru değerlendirmeler yapmak istiyorsak objektif olmalıyız. Dünyaya sadece ve sadece Ankara'daki kısır tartışma değil biraz da Washington ve ABD dış politikası çerçevesinden bakmalıyız. Böyle yaparsak şunu görürüz: 8 yıllık Bush döneminde Washington'un İslam dünyası ile arası ABD tarihinde ilk kez bu kadar ciddi bozuldu . Şimdi Obama bu durumu düzeltmek istiyor. İslam ve Hıristiyanlık arasında bir medeniyetler çatışması olmasın istiyor. Obama bunun için Türkiye ve Amerika arasında kimlik boyutunu ön plana çıkaran ve küresel platformda barış ve demokrasi vurgusu yapan bir söylemi ön plana çıkarıyor . Alt kimlikleri, iki ayrı dinle belirlenmiş Amerika ve Türkiye'nin, "demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel özgürlükler, sekülarizm ve azınlıklara saygı" temelinde ortak bir üst kimlik paylaştıkları bir "model" ortaklığından söz ediyor Obama.
11 Eylül sonrasının çatışmacı ruh halinin aşılmasında bu "model ortaklık" kavramı yeni ABD yönetimi için çok önemli. Bu küresel kimlik siyasetinin başka bir boyutu da Prag'da Avrupalılara verilen "Türkiye sizi kuvvetlendirir" mesajıydı. Obama o konuşmasında da kimlik vurgusu yaparak Avrupa'ya daha çoğulcu olup " tabanını genişletip güçlendirebilecek bir potansiyel üyeyi kucaklaması " yönünde mesaj verdi. Burada da arka planda Müslüman kimliğe vurgu vardı. Sonuçta Obama için Türkiye'yi en azından jeostratejik önemi kadar önemli kılan unsur Türkiye'nin Müslüman kimliğiyle, demokratiklaik kimliğinin bir arada var olabilmesi .
Nitekim Meclis'teki sözlerini şu anlamlı bölümle bitirdi Obama: "Türkiye'nin geleceğini tartışmayı sevenlerin olduğunu biliyorum. Ülkenizi kıtaların kesişiminde ve tarihsel koşullardan etkilenen bir yer olarak görüyorlar. Burasının, medeniyetlerin buluştuğu ve farklı halkların kaynaştığı bir yer olduğunu biliyorlar. Ve sizlerin herhangi bir yöne doğru çekilip çekilemeyeceğinizi merak ediyorlar. Ama anlamadıkları şey şu: Türkiye'nin büyüklüğü bir şeylerin merkezinde olma becerisinden kaynaklanıyor. Burası Doğu ile Batı'nın ayrıştığı değil, birleştiği nokta. Kültürünüzün güzelliği bundan kaynaklanıyor . Tarihinizin zenginliğinden. Demokrasinizin gücünden. Yarın için beslediğiniz umuttan..."
Yasemin Çongar'ın son derece akıllıca ifade ettiği üzere "Türkiye Malezyalaşıyor" diye ortalıkta feryat edenleri, Washington'u AKP aleyhine kışkırtmak için "Dindarlık aldı yürüdü. Batı'dan kopuyorlar" diye Amerikan gazetelerine makale üzerine makale yazanları düşündükçe, Obama'nın bu sözleri ne denli bilerek söylediğini daha iyi kavrıyor insan. Ulusalcılara duyurulur.