Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar

Abuzittincim,
Bizim liderlerimiz, "iyi bi siyasetçinin kaç koyun gütmesi gerektiği" konusunda bi takım beyanlarda bulunurken başka ülkelerin liderleri bambaşka şeylerle meşguller kardeşim. Mesela Amerikalılar birkaç yıl içinde uzaya büyük bi roket fırlatacaklarını açıkladılar. Bu 120 metre uzunluğunda olacakmış ve de 143 ton malzeme taşıyabilecekmiş. Şimdikiler 26 ton taşıyabiliyormuş.
Bizimkiler, herhalde Amerikalıların bu 120 metrelik roketle göğe konfeti götürüp oradan yılbaşı gecesi insanların başına yağdıracağını düşündüklerinden, bu konularla ilgilenmek lüzumunu hissetmiyorlar. Uzay paylaşılıyor Abuzittincim. Başta Amerika, sonra Rusya ve Çin, uzay paylaşılıyor. Konfeti yağdırmak için.. Bu yarışta Brezilya bile var, biz hala koyunlarla uğraşıyoruz. ABD Ulusal Keşif Bürosu (NRO) Başkanı Charles Bolden uzaya son yedi ay içinde altı tane casus uydu daha gönderdiklerini resmen açıkladı. Ki bu adamlar geçtiğimiz yıllarda, Champs Elysees'yi dinlemeye almışlar ve Cumhurbaşkanı Chirac'ın günde kaç defa tuvalete gittiğini saptamışlardı. Bu işler hep uzaydan tezgahlanıyor.
NRO uyduları Afganistan'da yol kenarlarına yerleştirilen bombaların elektromanyetik sinyallerini saptayıp bir dakikadan kısa sürede dijital harita üzerinde yerini gösteriyormuş. Biz koyunlarla meşgul olduğumuzdan Amerikalılara "Tamam, Füze Kalkanı Radarını Malatya'ya kurun. Ama şu NRO'lardan bizi de yararlandırın ki PKK'nın bombalarını patlatalım" diyemiyoruz kardeşim.
Şimdi füze kalkanı deyince, Başbakanımız noktayı koydu: "Bunun komutanlığı bizde olacak" dedi. Genelkurmaydan bi generalimize bu görev verilecekmiş. Aldı beni bi telaş. General Malatya'ya gitti, tam kritik bi günde bizimkiler kendi generallerini tutukladılar. Olur mu olur.. Sen şimdi kargaşayı düşün.. Ondan derim ki bi general değil, bi sivil bürokrat oraya atanmalı. Tabii şuna da dikkat etmek lazım: O bürokratın mutlaka bu teknik işlerden anlaması gerekir. Çünkü yanlış bi düğmeye müğmeye basıp da kendimizi 3. Dünya Savaşı'nın içinde bulmayalım kardeşim.
Abuzittincim bu savaş çok kötü bi şey. Lakin bizim basına bakıyorum da, hani ellerinde olsa yarın ülkeyi İsrail'le kapıştıracaklar. Her gün tahrik edici başlıklar, koca koca F16'lı, destroyerli fotoğraflar.. Savaşa girince tirajlarının artacağını mı düşünüyorlar acaba? Yoksa son yıllarda gittikçe azalan gazetecilik itibarlarını geri kazanacaklarını mı umuyorlar? Biliyorsun benim zamanımın çoğu köyde geçiyor. Yarı yarıya, hatta daha fazla köylü sayılırım. Böyle ince meselelere kafam çalışmaz. Ama gazetecilik günlerimden aklımda kalan bi bilgiyi de seninle paylaşmak isterim. Eğer İsrail'le savaşacaksak, işi son noktaya götürmemek lazım. Çünkü adamlar, nükleer silah açısından, dünyanın 5'inci büyük gücü..
Münasip yerlerinden öperim, Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA