Ü uyuşturucu operasyonu lkesinden binlerce kilometre uzaktaki bir ülkeye gitmenin endişesiyle geldiği Türkiye'de kısa bir süre sonra evlenen Toledo, aynı zamanda Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde de araştırmacı olarak çalışıyor. Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Kültürel Diplomasi Akademisi tarafından düzenlenen Kültürel Diplomasi Uygulamalı Eğitim Programı'nda da katılımcılara Latin Amerika'nın sosyo-politik durumu ve kültürel dokusuyla ilgili eğitimler veren Toledo, bir taraftan da Şilili yazarların eserlerinin Türkçeye kazandırılması için çalışmalar yürütüyor. Türkiye'de 30 yıldır huzurlu bir hayat sürdüğünü belirten Şili'nin Ankara Büyükelçiliği Kültür Ataşesi Toledo, gelme kararında üniversitedeki bir öğretim görevlisinin etkili olduğunu söyledi. Toledo, Los Lagos Üniversitesi'nde Bizans tarihi üzerine çalışmalar yürütürken hocasının, "Madem Bizans üzerine bu kadar çalışıyorsun, neden Türkiye'ye gitmek istemiyorsun?" demesi üzerine ani bir karar aldığını ve Türkiye'yi araştırmaya başladığını ifade etti. Paulino Toledo, "Türkçe eğitiminin ardından Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Osmanlı Tarihi Bölümü'ne başladım. Beni zaten gördüklerinde Türk zannediyorlar. Fiziki olarak Türklere benzediğimi düşünüyorum. Türkiye'ye geldikten 5 sene sonra bir Türk'le evlendim. Eşim de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi İspanyol Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı'nda profesör olarak çalışmaya devam ediyor. Eşim o dönem yüksek lisans yapıyordu ve eşimle beni İspanyolca birbirimize yakınlaştırdı. Tek çocuğumuz var ve çok mutluyum" diye konuştu.
"EN ÇOK İSTANBUL'U SEVİYORUM"
Türkıye'dekı gündelik hayata uyum sağladığının altını çizen Toledo, damak tadının ise zamanla değiştiğini anlattı. Toledo, "Şehir olarak en çok İstanbul'u sonra İzmir, Ankara, Gaziantep, Antalya ve Hatay'ı seviyorum. Yemek olarak ise karnıyarık, ali nazik kebabı, hünkar beğendi, kitel, içli köfte ama Hatay usulü, Kilis tava köftesi, hamsi tava ve trança seviyorum" dedi.