DİZİLERE OYUNCU VERİYORUZ
- Oyunculuk konusunda hangi teknikleri benimsiyorsunuz? Hangi teknik eğitimleri veriyorsunuz? - Oyunculuk eğitmenlerinin neredeyse tamamı yurt dışı eğitimli. Ben ABD'deyken Sanford Meisner, Uta Hagen ve Eric Morris'in tekniklerini çalıştım. Annem zaten Eric Morris çalıştı ve onun kitaplarını çevirdi. Meltem Cumbul, Eric Morris'in 'Alt Kişilik' atölyesini yaptı. Actors Studio'dan mezun Bahar Kerimoğlu gelip 'İçime Yolculuk' atölyesini yaptı. Hepimiz bir şekilde yurt dışı bağlantılıyız ve bunlar çok yeni şeyler. Bu teknikler işi çok kolaylaştırıyor.
- Türkiye'de son yıllarda oyunculuk kalitesinin yükselmesinde, oyuncu koçlarının katkısı büyük sanırım. - Kesinlikle. En büyük faydası; çekimlere başlamadan önce karaktere yaklaşmak, metni anlamak ve birlikte bir karakter oluşturmak.
- Öğrencilere iş bulma konusunda yardımcı oluyor musunuz? - 'Craft Ajans' adlı bir yapılanmamız var. Çok sayıda oyuncumuz olduğu için, dizi yapımcıları bizden oyuncu soruyor.
ÖĞRETMEN OLDUĞUMU ONA HATIRLATIYORUM
Annemden ders almak ve onun tecrübelerinden faydalanmak gerçekten çok keyif verici. Eğitim verme konusunda, o elbette ki benden çok daha tecrübeli. Çok sayıda ders versem de onun derslerine her girdiğimde yenilendiğimi hissediyorum. Diğer yandan annemin benim verdiğim derslere girmesi de hoşuma gidiyor. Fakat derslerde bile öğretmen kimliğinnden uzaklaşamıyor. Bu yüzden ona benim sınıfımdaki bir öğrenci olduğunu hatırlatmak durumunda kalıyorum. Artık meslektaş olduk. Birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var.
İpek Bilgin: Gelişmenin ilk şartı teslim olmaktır
- Craft sizin için ne ifade ediyor? - İnsanların kendi hayallerini gerçekleştirmeleri üzerine kurulu bir yer. Çağ'ın ABD'den döndüğünde söylediği en önemli şey; oradaki oyunculuk eğitminin kişilerde negatif eleştiri beklentisini kırmasıydı. Türkiye'de çok negatif eleştiri var ve bu insanların yaratıcılıklarını kıran bir şey. Dolayısıyla burada benzer bir sistem kurdular. Ben de katkıda bulunmak için derslere başladım.
- Pek çok başarılı oyuncuya koçluk yapıyorsunuz. Oyuncu koçu tam olarak ne yapar? - Onlar ne derse desinler, ben kendimi koç gibi hissetmiyorum. Ben onlarla arkadaşlık kuruyorum ve bildiğim şeyleri paylaşıyorum. Onlara gerçekleri görmelerini sağlayan bir ayna tutuyorum sadece. Aynada gördükleri, kendileri üzerine düşünme fırsatı veriyor. Bu fırsat bile yenileyici bir şey. Oyunculuk sürekli aşağı inip yukarı çıkmayı gerektiren bir şey. Dolayısıyla her anı birlikte yaşıyoruz.
- Eğitim almadan oyunculuk yapılamaz mı? - Nasıl şairliğin okulu olmazsa, oyunculuğun eğitimi de olmaz. Burası sadece bir şeyleri denemeleri için olanak sağlıyor. Yoksa kimse kimseye çok fazla bir şey öğretemez. Sonucu hep kişi, kendi kendine çıkarır. Biz sadece denediklerimizden yola çıkarak 'Gel bir de şu yoldan geç,' diyoruz.
- Genelde oyuncuların egosu çok yüksektir. Sizin çalıştığınız oyuncuların çoğu da star konumunda. Derslerde kendilerini size teslim edebiliyorlar mı? - Ediyorlar. Çünkü oyunculuğun yer yer o teslimiyet olduğunu biliyorlar. Yani hep kontrol sende olduğu zaman, savunmasız hale geçemezsin. Savunmasızlık, oyunculuğun temel kavramlarından biri.
- Siz burada aynı zamanda ders alıyorsunuz. Öğrenci olmak nasıl? - Meltem Cumbul burada atölye yaptı, ona katıldım. Kendimi orada öğrenci gibi görmek, çok iyi hissettirdi. Bütün kumanda Meltem'deydi ve orada kendimi ona teslim ettim. Diğer taraftan Çağ'ın derslerine giriyorum, orada da öğrenci gibi çalışıyorum. Çağ'ın öğrettiği sistemlerde benim bilmediğim bir sürü şey var. Bu öğrenme halimi kaybetmemeyi seviyorum. ABD'de katıldığım sınıfta herkes profesyonel oyuncuydu. Bu, bir oyuncuyu ayakta tutan bir şey. Hep hazırlıklı olmak için iş dışında da derslere sürekli devam ediyorlardı. Bu, ayrıca oyuncuya hata yapabileceği bir alan sağlıyordu.
- Bir oyuncunun eğitimi hiç bitmiyor o zaman... - Çalışma ve kendini yenileme halinin bitip tükenen bir şey olduğuna inanmıyorum. Yani ne kadar gelişmiş olursan veya bu işte seneler geçirmiş olursan ol, hep kendini yenilemen ve kendini yine o çalışan öğrenci gibi hissetmen lazım.