2012 Londra Olimpiyatları'na katılan Eczacıbaşı Vitra Kadın Voleybol Takımı'nın oyuncuları başarılı oyunları kadar, sahada kullandıkları gece makyajları ve ay yıldız desenli tırnaklarıyla da dikkat çekmişti. Genel boy ortalamasının 1.80, ayakkabı numarasının kesinlikle 40 altına düşmediği, hatta bazı oyuncularda bu oranın 1.90 boy ve 45 numara ayağa çıktığı takımda moda çok ciddi bir konu. Ünleri sosyal medyada çığ gibi büyümeye devam eden 14 yıldız voleybolcuyu, resmi gezilerde, turnuvalarda ve takım olarak katıldıkları her organizasyonda artık Beymen Club giydirecek. Oyuncuların, soyunma odasındaki moda sohbetlerini, takımı temsilen Neslihan Darnel, Esra Gümüş, Maja Poljak ve Buse Kayacan Cumartesi SABAH'a anlattı:
- İşinizin en sıkıcı yönü hep kadınlarla birlikte olmak mı, eşofman giymek mi?
- Neslihan Darnel: En sıkıcı tarafı yılın üçte birini yurtdışında geçirmek. Herkes 'Sizinle gelsek, gezsek oraları,' diyor ama biz dünyanın dört bir yanında sadece spor salonlarını görüyoruz. Yoksa eşofman işini çözdük, kadınlarla olmak da zevkli.
- 14 kadın bir arada yaşıyorsunuz, eşofmanla yürümez bu iş değil mi?
- Esra Gümüş: Eskiden antremanlara hep eşofmanla giderdik, bu durum bizim için o kadar sıkıcı olmuştu ki, bakkala giderken bile giyinip gider olmuştuk. Kıyafet alıyorduk, giyemiyorduk, çünkü giyecek yerimiz yoktu. Sonunda hayatımızda eşofman dışında bir şeyler giymek için yer aramaktansa, antrenmanlara gelirken süslenmeye başladık.
- 'Kadınlar erkekler için değil, kadınlar için giyinir,' derler, siz de birbiriniz için giyiniyor musunuz?
- E.G: Birbirimize hava atmak gibi bir amacımız yok. Güzel giyindiğimiz zaman, takımdan iltifat almak da hoşumuza gidiyor tabii.
- Uzun saatler antrenman yapıyorsunuz. Sık sık duş almanız lazım, kuaföre gitmek zor, bu tempoda bakımlı kadın olmak zor mu?
E.G: Biz de kendi aramızda, soyunma odasında aynı konuyla ilgili şakalaşıyoruz, 'Bizim kadar çok yıkanan kadın yoktur,' diye. Ama bu kadar antrenman yapmamız, bizi bakımsızlaştırmıyor. Sporcuyuz ama aynı zamanda da kadınız, ayda en az bir kez cilt bakımına gider, makyaj yapmaya, saçlarımızı güzel toplamaya dikkat ederiz. Çünkü bizim işimizde görsellik çok önemli. Olimpiyatlar'a katılınca voleybola olan ilgi çok arttı, insanlar bizi seyretmek için sahaya geliyorlar, onlara güzel görünmemiz şart.
- Olimpiyatlar'ın en bakımlı takımı sizdiniz...
- Buse Kayacan: Evet Olimpiyatlar'da bakımlı olma olayını biz başlattık. Bizden sonra tüm takımlar makyaj yapmaya, tırnaklarını alışılmadık şekillerde boyamaya başladı. Biz, sporcuların nasıl görünmesi gerektiği konusunda dünyaya öncülük ettik.
- Sosyal medyada on binler tarafından takip ediliyorsunuz, dünya ünlüleri bile sizinle ilgili açıklamalar yapıyor, yani artık 'ünlü'sünüz. Mutlu musunuz bu durumdan?
- N.D: Türkiye'de bu işler çok abartılıyor, işin magazin tarafından rahatsızız. Evet dünyada da sporcular 'ünlü' ama biz onlar gibi moda çekiminde yarı çıplak pozlar vermeyiz. Biz Anadolu çocuğuyuz, böyle şeyler bize doğru gelmez.
Hamur yemezsek kafamız basmıyor
- Boylarınız çok uzun kıyafet bulmakta sıkıntı çekiyor musunuz?
- Maja Poljak: Kilo sorunumuz yok, bizim derdimiz boy. Türkiye'de pek az mağazada aradıklarımızı bulabiliyoruz. En büyük sorun, ayakkabı bulamamak, aramızda 45 numara giyen var. Unisex model giyiyorlar ya da bir şeyi çok beğenirlerse özel yaptırıyorlar.
- Bu işin en güzel tarafı istediğinizi yiyebiliyor olmanız değil mi?
- B.K: Aslında çok abartmıyoruz, biz her öğün çorba, salata, et ve kesinlikle makarna, pilav gibi karbonhidratlı yiyecekler ile tatlı yiyoruz. Bunları yemeden, bizi hiçbir güç sahaya çıkartamaz. Ama kışın güneş olmadığı için biz de hantallaşabiliyoruz. Bizim her ay yağ, kas ölçümlerimiz yapılıyor. Biraz kilo aldıysak biz de dikkat ediyoruz.
- Nasıl dikkat ediyorsunuz, rejim ya da sporla değil herhalde?
- E.G: Kilo aldığını hisseden biraz tatlısını ya da etini azaltıyor. Hatta çayını şekerle içen, iki bardak az içtinğinde hemen kilo veriyor. Ama karbonhidratı azaltmak bir opsiyon değil. Biz hamur yemezsek kafamız basmıyor.
Moralimizi düzeltmek için alışverişe gideriz
- Alışverişe çok para harcıyor musunuz?
- B.K: Kadınların hiçbir bahaneye ihtiyacı yoktur, her saniye alışveriş yapabilirler, ama bizim bir de haklı bahanemiz oluyor. Kaybettiğimizde, moralimizi düzeltmek için kendimizi alışverişe veriyoruz.
- Ne sıklıkla alışveriş yapıyorsunuz?
- EG: Antrenmandan sonra soyunma odasında, klasik konuşmamız 'Bugün alışverişim geldi', 'Benim de ya', 'E hadi gidelim o zaman,' oluyor. Anlayın siz artık. Alışverişte de takım çalışmasından yanayız. Az zamanımız olduğu için, mağazaya girince önce bir zemin etüdü yapılır, mallar göze kestirilir, mağaza turu bitince hızlı deneme ve satın alma başlar.
- Turnuvalarda sizi bir AVM'ye koysalar cennet olur.
- E.G: Gittiğimiz yerlerde, bizi AVM'ye bırakıyorlar, ama çok kısa zaman veriyorlar mesela iki saat. Her yeri turlayıp, göze kestirilenler hızla alınıyor.
- Burada da takım çalışması yapıyor musunuz?
- N.D: İyi bir şey bulan, takımın tamamına toplu mesaj atıyor: 'Şu mağazada, şunu buldum, şu kadara,' diye. Beş dakikada takımın tamamı o mağazada.
- En iyi buluşlar neyle ilgili oluyor?
- M.P: Ayakkabıda tabii. Mesajların çoğu 'Aman ayakkabıcı buldum, 42 numara varmış,' gibi oluyor.
- 'Birinin aldığını, diğeri alamaz,' gibi alışveriş kurallarınız var mı?
- N.D: Yok. Abartmıyoruz ama birbirimizin aldığını aldığımız zamanlar çok oluyor. Özellikle ayakkabıda. Giymeden önce konuşuyoruz, 'Bugün ben giyiyorum, sen giyme,' diyoruz.
Sadece çalışarak voleybolcu olunmaz
- Çocuğunuzu profesyonel sporcu yapar mısınız?
- N.D: İnsanların çalıştığı firmalarda takım ruhunu, empatiyi aşılamak için bin tane takla atılıyor, Voleybol oynayınca çok küçük yaştan itibaren bunları öğreniyorsunuz. Takım çalışmasını, empatiyi, halden anlamayı, yalnız başınıza bir yere gelemeyeceğinizi biliyorsunuz. Bu yüzden elit sporcu olmasa da, spor yapsın kesin isteriz.
- Voleybolcu olmak için yetenek ne kadar önemli?
- B.K: Boy ve yetenek bir araya geldiğinde voleybolda mucizeler olur. Sadece yetenekliyseniz, idare edersiniz. Sadece boy olduğunda, bir şeyler öğretmek için zorlarlar. Bu ikisinden biri yoksa sizden voleybolcu olmaz.
- Çok çalışmak yeterli değil yani?
- B.K: Yetenek ve boy varsa, üstüne çok çalışmak gerekir. Voleybol, diğerlerinden farklı olarak gerçek bir takım sporudur, kendi beceriniz yetmiyor, antrenman yapmak için küçük de olsa takımlar şart.