ONCA HAYAT ENERJİSİNİ NURİ BİLGE CEYLAN'IN KODOKUŞİSİ BİLE SÖNDÜREMEZ!
İstanbul Film Festivali, 32. defa başladı.
15 gün boyunca 200'den fazla film gösterilecek; bu da demek oluyor ki binlerce farklı insan, hayat, hikaye girecek radarımıza.
İstanbul'a baharı biraz da İKSV getiriyor yıllardır bu film çeşitliliğiyle, yazı da müzik ve caz festivaliyle. Onların programı da açıklandığına göre mevsimler yerli yerinde, endişeye mahal yok.
Ve bu umudu, enerjiyi, bereketi, devamlılığı, Nuri Bilge Ceylan'ın 'kodokuşi'si bile bozamaz! 'Kodokuşi' Japonya'da eşsiz, dostsuz, çocuksuz, kimsesiz yaşlıların bir başlarına ölme ve sonrasında da uzun zaman öylece kalma haline verilen ad.
80'lerden beri kullanılan bir terim ve ciddi bir mesele bu Japonya'da...
Bülent Erkmen'in, Nuri Bilge Ceylan'ın
Babam İçin dizisinden
Uykusuz Gece fotoğrafı ve el yazısıyla tasarladığı bu yılki film festivali afişi, akla bu kodokuşilik halini düşürüyor. Ve adeta daimi bir depresif kış öneriyor.
Sanki bir 'Her canlı ölümü tadacaktır' afişi bu. Tek bir filmin afişi olsa,
Ölümü Beklerken o filmin adı. Ve fazla kederli, fazla kasvetli bir ölüm bu... 'Görmeyi bilen gözler için ne filmler var' da denebilir tabii ama kabul edelim ki pek çoğumuz için zor bir fotoğraf.
Programdaki neşeli, coşkulu, umut veren, iç ısıtan, kalp çarptıran, muzip, yenilikçi vs filmleri de sanki arka plana atıyor.
Festivalin bu yılki afişine kanmayacağız! Zarfa değil mazrufa bakacağız!
DİYET ÂLEMİNİN YENİ KAZANANI EN BÜYÜK KAYBEDEN, HEP KAZANANI TEK KİŞİLİK KARATAY ORDUSU
Yaza az kaldığını, sadece 'diyet' kelimesinin kapladığı metrekaredeki artıştan bile anlayabiliriz.
Büyük kitapçıların en başköşe duvarı ayırdıkları bestseller reyon ve listelerinde, roman ya da biyografiler değil, diyet kitapları var şu anda. Remzi mesela, gözümüze gözümüze sokuyor:
3 numarada
Karatay Diyetiyle Obezite ve Diyabete Çözüm Var, 8 numarada
Karatay Diyeti, 10 numarada
Karatay Mutfağı.
Kapaklardan yüzlerce Canan Efendigil Karatay'lar kalabalık bir ordu gibi, her girişimizde üstümüze üstümüze geliyor. Sonra Dukancılar var. Ama bu sezonun en çok konuşulan sistemi; görünür, takip edilir yarışma programının da etkisiyle,
Biggest Loser / En Büyük Kaybeden olacak galiba; hem adından da kazanıyor!
Son birkaç haftada magazin sayfalarında, büyük kilolar vermiş ünlü gülücüklerine de rastlamaktayız: Falanca 20 kilo kaybetmiş, filanca 28. Bu 28 kilo verenin, sevgilisini en yakın kız arkadaşına kaptırmış olmanın gazına geldiği yazılmış; atılan kısa ve net başlığa bayıldık:
Hırs.
Ama yine de bir çeşit cemre gibi, denize ilk karpuz kabuğunun düşmesi gibi, 'Yaz kesinkes geldi' düdüğü, bahtsız bir ünlünün mayolu ve selülitli olarak basılmasıyla çalar. Ona daha biraz var.
DİZİLERDE SONUN YAKLAŞMASINI ŞAKLABAN YARIŞMALAR DENGELEDİ Mİ, VAKİT TAMAM!
Havalarla beraber ekranlar da gevşeyecek, adetten... Dizilerin sona yaklaşmasıyla beraber, gelsin türlü şaklabanlık yaptıran yarışmalar...
Ya da şöyle: Ortalık taklitten, şovdan, güç gösterisinden geçilmiyorsa, artık çimenlere yalınayak basma zamanı gelmiştir. Şimdilik
Survivor ile
Popstar kapışıyor, ama yakında başlayacak
Benzemez Kimse Sana'da hem jüriye Demet Akbağ takviyesi var (Huysuz Virjin'le Erol Evgin baki) hem de yarışmacılar arasında aaa Nuri Alço!
Çalışmış adamlar: Geçen programdaki Ömür Gedik'in eksikliğini hissettirmemek kolay mı! Bir de
Ben Burdan Atlarım diye bir yarışmanın tanıtımları dönüyor; ünlülerin kuleden havuza hayatlarının atlayışını yapacakları...
Asena'dan tutun da Sema Çelebi'ye diyeyim, siz anlayın...
Ama tabii
Survivor'ın ön tatil havasıyla hiçbiri yarışamaz. Şortlarla sulara koşturup, Hindistan cevizlerini içirip, yaz havasına şimdiden soktu
Survivor.
Bu kadar fazla dövmeye maruz kalmamızın da sonuçlarına hep beraber katlanacağız bu yaz, göreceksiniz.
Artık lokantada çatal-bıçağı kullanmadan önce peçeteyle silen komşu teyzeler de... 35'ine gelip hâlâ ana-babasıyla oturan hanım kızlar da... İlk girdiği işyerinden emekli olacağı apaçık doğuştan müdürler de... Dövmenin o eskilerde kalan imajıyla alakası olmayan her kim varsa, dövmeli.
Ve bu yaza kadar, şunun şurası önümüzdeki iki ay içinde, her nasılsa bu vakte kadar kendini dövdürmemiş üç buçuk kişi de dövdürecek.
En olmadık insanların oralarında, buralarında, anaları, babaları, ataları, kocaları, yavruları, aşkları, çok yaratıcı sandıkları, pek özel buldukları ne varsa, okunacak.
MEDENİ HALLERDE DEĞİŞİKLİK MEVSİMİ: BOMBA BOŞANMAYI, KESİN BİR FLAŞ DÜĞÜN İZLER
Bahar-yaz demek, düğün derneğin artması kadar, çiftlerdeki tekil kıpraşmaların neticesinde gelen boşanmalar da demek.
Eczacıbaşı'nın milli voleybolcusu Neslihan Darnel ile eşi Orkun Darnel, Red Hot Chili Peppers'ın Flea'sının ilanıaşk sürecinden çok tatlı, çok sorunsuz, şöhretler liginde alışık olmadığımız kadar temiz çıkmışlardı.
Şimdi boşanmışlar. Yine yarasız, beresiz, hasarsız atlatsalar da, birlikte verdikleri onca röpten, onca 'örnek çift' resminden sonra, hemen geçiştirilmeyecek flaş bir boşanma bu. Ve flaş bir boşanma da flaş bir evlenme gibi, daha yaz aylarına özgü, yazın habercisi bir medeni hal değişikliğidir. Kış miskinliği böyle radikal kararlardan korur insanları.
Bu aralar bir sürpriz nikah da olursa, yazın erken geleceğine hükmedebiliriz!
İLK TREND AHKAMI, İLK ALAÇATI YAZISIYLA KAPIŞIR
Bu yaz şunların şunların yükseleceğine dair, uzmanından görüş almalı ilk derleme hafta sonu eki haberi yapıldı...
İlk Alaçatı makalesi basıldı... İlk Bodrum / Gümüşlük köşe yazısı okundu...
Aylık moda dergilerinde bu yaz gardıroplara katılması gerekli el elzem parçalar listelendi...
Çoktan oldu bunlar. Tek biz kaldık geriye... Biz de girdik mi yaza, tamamdır!