GARSONDAN CANKURTARAN OLMAZ
- Bir otel ya da tatil köyünde görevli kişinin gerçekten eğitimli bir cankurtaran olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?
- Bu yönetmelik çıkmadan önce oteller, belediyeler, tatil köyleri cankurtaran olmayanları, garsonları bir şort giydirip, cankurtaran olarak koyuyordu. Bunların bir eğitimi yoktu. Bunu yasakladık. İçişleri Bakanlığı'nın da her yıl bir genelgesi var, federasyondan belgesi olmayanlar çalıştırılamıyor. Artık bu bilinç gelişti.
- Cankurtaran olmak zor mu?
- Beş altı günde ilk seviyeye geliniyor. Bronz seviyedeki, havuzda görev alır. Gümüş, hem havuz hem de deniz kıyısında, altın ise gümüşün ve bronzun yetkilerinin üstünde açık denizde cankurtaranlık yapar.
- İstanbul'da da özellikle Şile'de boğulmalar artıyor. O bölgede cankurtaran yok mu?
- Şile Belediyesi 30 cankurtaranı istihdam ediyor. Kazalar çok azaldı.
- Karadeniz kıyılarında boğulmalara neden olduğu söylenen 'rip akıntısı' nedir?
- Karadeniz'de deniz döndüğü için bir set yapıyor, rip akıntısı odur. Yüzme bilmeyenler için sınır konuyor, onu aşmamaları gerekir. Çünkü o noktadan sonra ayağınız kayarsa, su seviyesi yükseliyor. Yüzme bilmiyorsanız, boğuluyorsunuz. Bu tür riskli kıyılarda canturtaranın da işi zor. Şile'de cankurtaran var, ama bazen vatandaş mesai saatinden sonra denize giriyor.
BOĞULAN KİŞİYE TUTUNMAYIN, İP YA DA DENİZ YATAĞI ATIN
- Cankurtaran olmanın şartları ne?
- İyi yüzme bilmek şart. Kondüsyon testlerimiz de var. İyi yüzebilirsiniz ama nefesiniz hemen kesiliyordur. Biraz güç, kuvvet ister. Boğulan birine müdahale etmek kolay bir iş değil. 'Ben iyi yüzme biliyorum, gidip kurtarayım,' demek, en büyük yanlıştır. Tekniğini bilmiyorsanız, 10 yaşında bir çocuk, bir yetişkini rahatlıkla boğar. Çünkü boğula-yazma dediğimiz, bilinç kaybı başladığı anda, çok yakın tanıdığınız insan, sizi tanımayacaktır. Gözleri irileşir, hareket eden her şeye tırmanıp aşağıya indirmeye çalışır. Bunları eğitimlerde gösteriyoruz. Boğulan kişiye tutunmayı da önermeyiz. Aparatları atarız, onlara tutunmasını sağlarız. Halka da 'Boğuluyorsa, ip, deniz yatağı ya da ona benzer yüzer bir şeyler atın. Eğer bu konuda eğitim almadıysanız, kalkıp gitmeyin,' diyoruz. Belinize gelen bir suda, küçük bir çocuğu alıp gelebilirsiniz. Ama boyu geçiyorsa, yapmayın.
- Cankurtaranlık özellikle gençler için çok da renkli bir meslek değil mi? Niye ilgi az?
- Evet, biz kimse boğulmasın diye bu işe baş koyduk, ama başladıktan sonra bizim de bilmediğimiz başka yararları olduğunu gördük. Örneğin bu kadar sayıda gencimiz işsizlikten kurtuldu. Çok da havalı bir meslek. Yaşınız 19-20, bir tatil köyünde kalıyorsunuz, şapkanızı takıyorsunuz, onurlu bir görev yapıyorsunuz. Ama hiç de kolay bir iş değil. Sekiz saat güneşin altında bekliyorsunuz, yüzlerce kişiyi gözlemliyorsunuz. Sorumluluğun stresi de var. Bir de maalesef akşam saatlerinde cankurtaranlara patates soyduran oteller de var. Bunlar bize de yansıtılıyor, şikayetleri duyuyoruz.
DUBAİ'DE 15 TÜRK CANKURTARAN ÇALIŞIYOR
- Eğer federasyonun verdiği bu cankurtaran belgesi, uluslararasıysa, dünyanın her yerinde yapılabilecek bir mesleğe dönüşmüyor mu?
- Tabii. Dubai, İngilizce bilmek şartıyla bizden cankurtaran istedi. İnternet sayfamızda duyurduk. Şu anda 15 gencimiz, Dubai'de cankurtaran olarak çalışıyor.
- Türkiye'de tatil yapmanın güvenilirliğine de faydası olmalı..
- Evet, yurtdışından acentalar, bir tatil köyüne turist gönderirken sigorta yapıyor. Sigorta formlarında, otelde havuz ve cankurtaran olup olmadığı, ILS yani uluslararası cankurtaran numarası soruluyor. Oteller, eskiden bu numarayı yazamıyordu. Ama artık biz ILS'in üyesi olarak, federasyon numaramızı oraya yazıyoruz. Bunun sonucu Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TURSAB), tur iptallerinin önlendiğini söyledi.
DENİZDE DEVE GÜREŞİ YAPILMAZ
- Tatilcilere neler öneriyorsunuz?
- Türkiye'de boğulma konusunda halkın bilinçlendirilmesi çok önemli. Örneğin Şile'de saat 18.00'de plaj kapanıyor. Ama 19.00'da gidin, birçok kişiyi denize girerken görürsünüz. Cankurtaran, saat 18.00'de bayrağı indiriyor 'Biz gidiyoruz,' diyor. Türkiye'de 8 bin 700 kilometrelik sahil şeridini devletin de kontrol etmesi, mümkün değil. Biz denizde, deve güreşi diye bir oyun oynayan milletiz. Suda bu tür oyunlar yapılmaz, çünkü altta kalan boğulabilir. Otomobil lastiğiyle de plajlarda boğuşmamak lazım. Batı'da hiçbir cankurtaran buna izin vermez. Hemen düdüğünü çalar, sizi o plaj ya da havuzdan çıkartır. Cankurtaranın olduğu plajlarda sınırlar, şamandıralar vardır. Yüzme bilmeyenlerin de denize girme hakkı var. Onların gidebileceği yer, o kadar. O limitlere uyulması gerekir. Cankurtaran da zaten illa boğulan kişiyi kurtarmaz. Asıl görevi, bulunduğu yerde tedbir almak, uyarı yapmaktır.
BUNLARA DİKKAT EDİN:
Yüzme bilmiyorsanız, derin sularda denize girmeyin.
Denize ya da havuza girerken, çevrede cankurtaran bulunduğundan emin olun.
Cankurtaran olduğunu anlatan işaret sarı-kırmızı bayraktır.
Sarı-kırmızı bayrak indirilmişse, ya cankurtaran ihtiyaç molası vermiştir ya da o saatten sonra orada denize girmek yasaktır.
Belediye plajlarında, tatil köylerinde ve otel havuzlarında cankurtaran bulundurma şartı var.