Türk
ve Yunan yazarlar vardır. Kimi ünlüdür, kimi de ünlü olmaya çalışır. Ama bir de hem Yunanca hem de Türkçe roman yazma kabiliyetinin yanı sıra ünlü de olan nadir yazarlar vardır. Bunlardan biri de Petros Markaris'tir. 1937 İstanbul doğumlu yazar, Avusturya Lisesi mezunu, Avusturya'da yüksel tahsil gördükten sonra ekonomistliği bırakıp, yazarlığa başlayan kendine has romancılardan biri... Almanya, Atina ve İstanbul arasında yaşamını sürdüren Markaris, içindeki delikanlılık ruhuyla yazdığı polisiye romanlarıyla ilk önce Almanya'da ünlü oldu. Ghoete'nin
Faust gibi son derece zor yorumlanabilecek bir yapıtını sırf kendi zevki için çevirme cesaretini göstermekle Alman ve Yunan yazarların da takdirini topladı.
KAHRAMANI MAÇO DEDEKTİF
Markaris, Almanya'da birçok ödül aldıktan sonra Yunanistan'da da tanındı, son yıllarda da Türkiye'de kitaplarıyla adından söz ettiriyor. Yazarın Türkçeye çevrilen son kitabı da
Sonsuzluk ve Bir Günlük oldu. Markaris'in polisiye romanları, aslında Yunan siyasetindeki ve toplumundaki çarpıklıkları mizahi bir dille kaleme almasıyla popüler oldu. Romanlarındaki vazgeçilmez kahramanı 'maço' dedektif Haritos'u bile, bir kitabında, İstanbul'a kadar göndermesini ve orada Türk meslektaşıyla işbirliği yaptırmasını bilen Markaris'in bir özelliği de romanlarının içine yemek tariflerine yer vermesi... Ünlü yazar romanlarında 1973'teki Yunan öğrenci ayaklanmasını, medya-iktidar ilişkilerini, ekonomik krizin getirdiği gariplikleri, yolsuzlukları bir cinayet olayıyla birleştirmesinin yanı sıra İstanbul'un zengin mutfağının yemek ve meze çeşitlerini tarif etmekten de zevk alıyor. Hadi bu yemek çeşitleri Yunanistan'da, Türkiye'de bilinir de Almanca, İspanyolca, İtalyanca ve Fransızcaya çevrilen romanlarında da yer alması, başlı başına bir 'İstanbul mutfağı' reklamı da olmuyor mu? Ama Markaris, bunu hayata geçirmesini de biliyor. Geçtiğimiz hafta, Markaris'in kitaplarını yayımlayan Gabrielides Yayınevi'nin 'poem and crime' (şiir ve cinayet) köşesinde, 'polisiye ve mutfak' adı altında düzenlenen özel gecede, ünlü yazar İstanbul'da öğrendiği ve her kitabında söz ettiği yemeklerden bir bölümünü hayranlarıyla paylaştı.
SOFRADA DOLMADA VARDI
Markaris'in tarifleriyle hazırlanan tabaklarda, mücver, biber ve domates dolma, baharatlı muska böreği, ayran, tahin helvası, şerbetli ceviz tatlısı ikram edildi. Böylece yalnız Yunan değil geceye katılan yabancı okurları da kitaplarında okudukları yemekleri ilk elden tatma fırsatı buldu. Markaris son yerel seçimlerde,
Z romanının ünlü Yunan yazarı Vassilis Vassilikos ile birlikte Atina Belediye Başkanlığı meclis üyeliğine de seçildi. Aldığı bunca ödülün yanı sıra geçen yıl talihsiz bir trafik kazasında yaşamını yitiren ünlü Yunan yönetmen Theo Angelopoulos'un üç filminin de senaristi olduğu halde mütevazılığını hiç kaybetmeyen Markaris'le mutfak ve yazarlık üzerine sohbet etmenin tadını çıkardım.