İnternet yaşam tarzımız haline gelince en mahrem odamız da akıllı telefonumuz veya dizüstü bilgisayarımız oldu. Paranoyak olmak için o kadar çok sebebimiz var ki... Operatörler ve internet şirketleri içtiğimiz suyu sağlığımız için kontrol ettiğini söyleyen doktorlar gibi. Hatta içtiğimiz sıvıları ve bağımlılıklarımızı Coca- Cola ile paylaşıyorlar. Bunu bizim iyiliğimiz için yaptıklarını söyleseler de operatörlerin, daha da önemlisi internet şirketlerinin bağımsız kurumlar tarafından denetlenmesi şart. Kasparsky Lab uzmanlarının yaptığı araştırma paranoyak olmak için her unsurun hazır olduğunu ortaya koyuyor. Londra'da düzenlenen Kaspersky Lab etkinliğinde karşımıza çıkan sonuçlar internet gibi kaotik ortamlarda bireyler kadar şirketler ve devlet kurumlarının sınır tanımadığını ortaya koyuyor.
CASUS YAZILIMLAR
Kaspersky Lab etkinliğinde uzmanların ortaya koyduğu tehditler gözümüzü korkutmaya yetiyor. Spyware adı verilen casus yazılımlar klavyenizde, internet sitelerinde, adres defteri ve konum bilgisi dahil her şeye erişebiliyor. Hatta banka hesaplarının bile boşaltılmasına sebep oluyor. Kablosuz ağ bağlantıları, sosyal ağlarda tıklanan linkler veya masum bir eposta bu tür casus yazılımların bilgisayarınıza, tabletinize veya akıllı telefonunuza yerleşmesine sebep oluyor.
HER PAKETTE BİR GÖZ
Siz çevirimiçi olduğunuzda ve internet tarayıcınızı açtığınızda masum gibi görünen gözler sizi izlemeye başlıyor. İnternetteki veri paketlerini inceleme işlemini (Deep Packed Inspection), servis sağlayıcılarının içerik hizmeti denetimi için kullandığı iddia ediliyor. Ancak hareketlerinizin masum sebeplerle bile olsa izlendiğini bilmek tedirgin olmaya yetiyor. Siz çevirimiçi olduğunuz anda ve internet tarayıcınızı açtığınızda takip başlıyor. Sizin ne tür video, resim, eposta mesajı gönderdiğinizi görmek mümkün oluyor. Operatörler sadece kendilerinin regülasyon kurallarına bağlı olduklarını, internet şirketlerinin yerel yasa ve regülasyonları dikkate almadığını vurguluyor.
BEŞ CİHAZDA KORUNMA
İnternet ve sosyal ağlarda tam korunma için aile bireylerinin kullandığı cihazların tümünde benzer tedbirlerin alınmasını zorunlu. Artık her evde neredeyse beş veya daha fazla cihaz internete bağlanıyor. Bu yüzden önlem alırken sadece kendi telefonunuz ve bilgisayarınız yeterli olmayabilir. Çocuğunuzla ortak kullandığınız tablet ya da eşinizin bilgisayarı, evdeki ağ bilgilerinizin dışarı sızmasına neden olabilir. Bu yüzden kullanacağınız güvenlik çözümünün tüm ekranlarda korunma sağlaması gerekiyor.
İZ BIRAKMADAN GEZİN
Uzmanların önerisi TOR yazılımları kullanarak kısmen takipten kurtulmak. En azından internet tarayıcısı üzerinden yapılan takiplerden kurtulmanız mümkün. Türkçe olarak da kullanılan TOR internet tarayıcı oluşacak tehditler konusunda bilgi veriyor. Herhangi bir internet sitesinin bilgisayarınıza çerez bırakmak istediğini ve bunun amacını paylaşıyor. Böylece aldığınız riski anında görmüş oluyorsunuz. Sadece trafiğin izlenmesini engellemek yeterli olmuyor. Güvenli elektronik posta ve sohbet yazılımları da kullanmak gerekiyor. Kaspersky Lab uzmanları güvenliği önemseyen kişi ve kurumların mutlaka önlem alması gerektiğini vurguluyor.
1 HAFTADA 500 BİN EURO
Sadece bir Truva Atı saldırısı bile banka hesaplarından önemli bir miktarda paranın çıkmasına sebep oluyor. Kaspersky Lab uzmanlarının ortaya koyduğu kanıtlar, bir hafta içinde 500 bin Avro'nun başarıyla buharlaştığını gösteriyor. Çoğunluğu Türkiye ve İtalya'da olmak üzere 190 mağdurun hesaplarından kişi başına bin 700 ile 39 bin Avro arasında para transferi yapıldı. Her şey 13 Ocak'ta başladı ve Kaspersky analistleri olayının fark ettiği 20 Ocak tarihine kadar 500 bin Avro çalındı.