Efsun, modern, 30'una merdiven dayamış bir Türk kızı. Her fani Türk kızının başına gelen onun da başına geliyor, ailesi "Eee ne zaman evleneceksin?" baskısı kurmaya başlıyor. Oysa taktikler, oyunlar, kadın-erkek ilişkisi üzerine kuralları uygulamayan Efsun, evlilik konusunda 'başarıya' ulaşamamış biri. Etrafındaki taktik uzmanı kızlar teker teker evlenirken o hayalkırıklıklarıyla yaşamaya alışıyor. Tüm bu hikaye Kocan Kadar Konuş kitabından... Şebnem Burcuoğlu'nun son derece keyifli kitabı, BKM tarafından aynı isimle sinemaya uyarlandı. Dün vizyona giren filmde Efsun'u Ezgi Mola, O'nun büyük aşkı Sinan'ı Murat Yıldırım oynadı. Biz de Kocan Kadar Konuş filmi üzerinden kadın-erkek ilişkilerine bir bakış atalım istedik. Murat Yıldırım, Ezgi Mola ve Şebnem Burcuoğlu ile biraraya geldik.
- Kocan Kadar Konuş keyifle okunan bir kitaptı, keyifle izlenecek bir film oldu mu?
- Şebnem Burcuoğlu: Kitabı yazarken, 'Çok satsın, çok büyük başarı elde etsin' düşüncesinde değildim. Kurumsal ilişkiler işindeydim ve yazmanın derdindeydim. Küçücük balkonumda oturdum ve bu kitabı bir ayda yazdım. Yazarken aklımda an an görüyordum yaşananları. Efsun'un ananesi, evi, işyeri her şey gözümün önünde canlanıyordu. Hep 'Keşke bunun bir filmi olsa' diye geçti aklımdan. Kitapta Türkiye'deki kadınların maruz kaldığı evlilik ve arkadaş baskısını, 30 yaşına gelen ve bekar bir kızın yolunu bulmaya çalışmasını anlattım. Filme çekilme kararının ardından tüm süreçlerde birebir ordaydım. Kitabı yansıtan ve aynı sıcaklığı veren bir film oldu.
- Murat Yıldırım: Filmde her şey var, önce aile baskısı, sonra toplum, sonra da kişinin kendi içindeki değişim süreci... Okurken de, çekim sürecinde de beni çok eğlendirdi.
- Ezgi Mola: Kadın-erkek ilişkileri kitapta çok eğlenceli anlatılmış... Haliyle film de öyle oldu. Ama buradaki dil ve karakterler çok renkli, yelpazesi geniş, gülerken bile ağlatacak karakterler. Çok gerçekler ve empati kurabileceğimiz, senin de birine benzetebileceğin, senden çok farklı bir hayat yaşayan birinin de birine benzetebileceği karakterler.
- Efsun karakteri, ailesinin etkisiyle iyi bir koca bulabilmek için taktikler uygulayan biri haline dönüşüyor. Siz hiç kadın-erkek ilişkilerinde taktikler uyguladınız mı?
- E.M: Böyle biri olmadım hiç. Öyle akıl veren kimse de olmadı etrafımda. Ama bu taktiksel mevzulara şahit oldum. 'Ayyy hiç böyle bir şey duymamıştım, ilk defa kitapta gördüm' dersem çok büyük yalan söylemiş olurum. Ben hep çok düzdüm. Her zaman konuya bodoslama girenlerdendim.
- Ş.B: Efsun benim kafamdan, kalbimden çıkan bir karakter. Bu taktikler, akıl vermeler, yönlendirmeler durumunu çok sorguladım. Tabii ki kendi yaşadığım şeyler bunlar. İnsanın bildiği bir doğru var ve o doğrultuda yürümeye çalışıyor. Ama sağdan soldan, etraftan, arkadaşlardan fikir veren çok oluyor. Özellikle bolca 'Kaçan kovalanır' taktikleri geliyor. İşte tam bu noktada Efsun'un da yaşadığı bir patlama var, bende onu yaşadığım anda yazdım bu kitabı.